Özlüyorum translate Spanish
4,556 parallel translation
- Ben özlüyorum.
¿ No...? Yo extraño lo que teníamos.
Seni çok özlüyorum.
"Te extraño mucho"
Neyi özlüyorum biliyor musun? Yüzüme dokunmasını.
Echo de menos... cómo me tocaba la cara.
Hayır, özlüyorum.
No, lo echo de menos.
Paris'i telaşı, gürültüyü özlüyorum.
Extraño París, la emoción, el ruido.
Ben sadece eski Wallace'ı özlüyorum.
Solo... extraño al viejo Wallace.
Seni özlüyorum. Gerçek seni. O içeride mi acaba?
Te extraño. extraño al verdadero tu. ¿ él está ahí?
Yattığımız ilk seferde beni sevdiğini söyleyen adamı özlüyorum.
Extraño al tipo que me dijo que me amaba la primera vez que tuvimos sexo.
Bana yemek yapan ve Winnie the Pooh izlerken ağlayan adamı özlüyorum.
El tipo que llora cuando mira Winnie the Pooh.
" Sevgili Aggie, seni özlüyorum ve umarım iyisindir.
Querida Aggie, te echo de menos y espero que estés bien.
Onu hala özlüyorum.
Todavía lo echo de menos.
Bunu özlüyorum.
Extraño eso.
- Onu çok özlüyorum.
- La extraño mucho.
Hayatımın her anında onu özlüyorum.
Me estoy perdiendo toda su vida.
Oh, Seni özlüyorum, Cat.
Oh, te extraño, Cat.
"Senin yanında seni özlüyorum."
"Anhelo tus caminos."
Kanatlarımı özlüyorum.
Echo de menos mis alas.
Babamı özlüyorum.
Extraño a papá.
- Seni özlüyorum.
Te extraño.
Hayır, özlüyorum.
No, lo extraño.
Kızımı özlüyorum.
Extraño a mi hija.
Çok özlüyorum.
Mucho.
Seni özlüyorum, canım.
Te extraño, dulce.
Hatta o adamı özlüyorum.
De hecho, extraño a ese tipo.
- Mariana eski saçını özlüyorum.
- Mariana echo de menos tu antiguo pelo.
Ben seni özlüyorum. Sen beni özlüyorsun. Ne diyorsun?
De 65 años.
Sadece nişanlım, Christopher'ı özlüyorum, hepsi bu.
Es solo que... Echo de menos a mi prometido, Christopher, eso es todo.
Sen benim en iyi dostumsun ve seni çok özlüyorum.
Eres mi mejor amiga y te echo mucho de menos.
Seni özlüyorum da ondan Laurel.
Es porque te extraño, Laurel.
Ve ben ailemi özlüyorum.
Y extraño a mi familia.
Evde olmanın en çok neyini özlüyorum biliyor musun?
¿ Sabes qué es lo que más extraño de estar en casa?
O artık yok ama onu çok özlüyorum.
Ahora que se ha ido, la echo bastante de menos.
Aptallık ettim ve seni gerçekten çok özlüyorum.
Fui una idiota y de verdad te echo de menos.
Seni hala özlüyorum.
Te echo de menos.
Korkuyu özlüyorum.
Extraño el miedo.
Kokusunu özlüyorum.
Echo de menos el olor.
- Ama onları özlüyorum.
Aunque los extraño.
Biliyorum, yapmamalıyım... Ama onu deliler gibi özlüyorum.
Sé qué no debería... pero la extraño como un loco.
Fen dersini özlüyorum.
Extraño la clase de ciencias.
İşin önemli olduğunu anlıyorum. Ben de işimi özlüyorum.
Lo entiendo, entiendo que el trabajo es importante, extraño trabajar.
Seni çok özlüyorum.
De verdad te echo de menos.
Seni özlüyorum.
Te echo de menos.
Çiftliğin sessizliğini özlüyorum.
Añoro la tranquilidad de la granja.
Ben de özlüyorum.
Yo también.
Aslına bakarsan Holly'i çok özlüyorum.
La verdad es... Realmente echo de menos a Holly.
Onu özlüyorum.
Le echo de menos.
Seni özlüyorum, Jackie.
Te echo de menos, Jackie.
Onu çok özlüyorum.
Lo extraño terriblemente.
- O inek çocuğu özlüyorum.
- ¡ Ugh!
- Özlüyorum çünkü. - Ben de.
Yo también te echo de menos.
Evimin konforunu özlüyorum.
Echo de menos la comodidad de casa.