English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ü ] / Ürünler

Ürünler translate Spanish

637 parallel translation
Uzak doğu bölgelerindeki ürünler de dahil mi?
¿ Incluye productos de las provincias del este?
"Kutsal av alanları, verimli ürünler için pulluklarla ezilmeyecek."
El territorio de caza no se ha rendido.
Astarı koyun derisinden kaban, tıbbi malzemeler ve konserve ürünler.
Algunos abrigos, medicinas y comida enlatada.
Pioneer mağazası kaliteli ürünler satar, bunlardan satmaz.
El Pioneer sólo vende mercancía de primera calidad.
Burada bir katalizör aracılığıyla polimerleşme artırılıyor. Fark ettiğiniz üzere, buradan çıkan ürünler doğruca bir depoya gidiyor. Bu depo sırf bu amaçla tasarlandı.
... La polimerización se acelera con un catalizador la presión se reduce a 250 Kg.
Sinemasal gösterinin kendi kuralları vardır, memnun edici ürünler üretmek için güvenilir yöntemler.
El espectáculo cinematográfico tiene sus reglas, sus métodos confiables para producir satisfacción.
Açıkçası hanımefendi, bu fiyata bulabileceğimiz ürünler gerçekten sınırlı.
Francamente, señora, dentro de ese rango de precios la variedad de la oferta es bastante limitada.
Kum bazı ürünler için mükemmel olmalı.
La arena podría ser buena para cierto tipo de cosecha.
Ama her zaman çok dikkatli olmuşlar çünkü ürünler her zaman tehlikedeymiş.
Pero han sido muy cuidadosos, ya que los cultivos siempre han estado en peligro.
Zamandan tasarruf etmek için denenmiş ürünler olmasını istedim.
Para ahorrar tiempo, quería un producto probado.
Medikal ürünler pek satılmıyor bu günlerde.
Está vendiendo artículos médicos.
Evet, medikal ürünler satıyor.
Sí, vende artículos médicos.
Amonyak yandığında pis koku yayar Spash gibi, örneğin, veya benzer ürünler... sabun tozu aralarında en hafifidir.
El amoniaco liquido quema lo sucio, lo mata mientras que el Spash, por ejemplo, o similares productos jabón en polvo, no arruinan del todo las cosas.
Yeni, gelişmiş ürünler çıkar sen yaşlı olana kadar ve solmuş.
Habrá productos mejorados para cuando seas vieja... y marchita.
bu yan ürünler, sihirli bir biçimde sosyal çalismanin esas amaçlari olarak üstüne yansitilir : güç ve seyahatler asla sorgulanmayan bir sürecin basinda ve sonunda yer alan karar alma ve tüketim.
el poder y las vacaciones, la decisión y el consumo que están al principio y al final de un proceso indiscutido.
Plastik ürünler nasıl?
¿ Y los plásticos?
Bu noktada, sizin açık yüreklilikle bu ürünler hakkındaki görüşünüzü alayım.
El punto sería, que usted opine francamente sobre éstos productos... ¡ Es horrible!
World Enterprises'tan birçok iyi ve değerli ürünler geliyor.
Tantos productos buenos y valiosos de World Enterprises.
Yüksek kazançlı ürünler geliştirmek için hastalıklara dirençli tahıllar yetiştirmeliyiz.
Desarrollar granos de alto rendimiento, resistentes a enfermedades.
Sanırım bize satmalarına müsaade edilmeyen bazı ürünler var.
Creo que tienen una lista de cosas que no tienen permitido vendernos.
- Hangi ürünler?
¿ Qué hay escrito en esa lista?
Bu ilk kimyasal ürünler okyanuslarda daha kompleks yapılar meydana getirmek üzere çözünerek, bir çeşit organik bir çorba oluşturdular.
Los productos resultantes se disolvían en el océano formando una "sopa" orgánica de creciente complejidad.
Şimdi, eğlenceğe başlamadan önce, sadece şunu söylemek isterim ki sizlerle ve çevrenizdekilerle Canco olarak tamamen ilgiliyiz. ve bu akşam burada söz veririz ki ürünlerimiz Allah'ın var ettiği nehir ve okyanustan beri en iyi ürünler olacaktır.
Ahora, antes de comenzar con la diversión, sólo quiero decir que en Canco estamos 100 % interesados en ustedes y su pueblo, y estamos aquí esta noche para prometerles que nuestra envasadora será lo mejor que podría ocurrirles
Bu ilk kimyasal ürünler okyanuslarda daha kompleks yapılar meydana getirmek üzere çözünerek, birçeşit organik bir çorba oluşturdular.
Los átomos se forman dentro de las estrellas. En gran parte de las estrellas, los núcleos de hidrógeno se comprimen formando núcleos de helio.
Romalı fahişeler sütle banyo yaparlarmış. Şimdikiler yapay ürünler kullanıyor.
Las putas romanas tomaban baños de leche.
Mısır ve diğer ürünler yok oldu.
El maíz y la avena están muertos, perdidos.
Şimdi, ürünler nelerdir?
¿ Y qué son las materias primas?
Sonra, başka ürünler de var...
Además, hay otras materias primas...
Her zaman böyle solgun görünüyorsun. Bitkisel ürünler tüketiyor musun?
Te ves muy pálido. ¿ Te ha la levadura?
Önce kansere karşı bir aşıyla başlayacağız... sonra haşereye karşı dayanıklı ürünler... hava kirliliği oluşturmayacak yakıt, rekombinan DNA örnekleri geliştireceğiz.
para empezar la vacuna con el cáncer... entonces nosotros desarrollaremos alguna cosecha resistente... un combustible libre de polución, alguna precombinación de ADN.
Su ısıtıcı ürünler % 1,5 arttı.
La producción de calentadores de agua ha subido un 1.5 por ciento.
Bir markette çalışırdım, ya da çeşitli ürünler satan... bir pazarlamacı olurdum.
Supongo que podría trabajar en alguna tienda... o por mi cuenta, vendiendo... algún tipo de producto, ya sabes.
Ama bizim için en değerli ürünler, hala yok.
Pero los artículos más valiosos para nosotros, aún no los tiene.
- Kozmetik ürünler satarak mı?
¿ Vendiendo maquillaje?
- Willie bu ürünler kendi kendilerini satıyorlar.
Willie, estos productos se venden solo.
- Willie sen bize satmak zorunda değilsin, ürünler kendi kendilerini satıyorlar.
Willie, no tienes que venderlos. Los productos se venden solos.
- Bayanlar, Alf'in size bu ürünler hakkında ne dediğini bilmiyorum ama...
Damas, escuchen, no se lo que les dijo Alf...
Beyler, kaliteli insanların kaliteli ürünler sattığı kaliteli bir şirkette çalışıyorsunuz.
Señores, trabajan para una compañía de calidad con un producto de calidad y vendedores de calidad.
Kendi ihtiyacımızın dışında, geri kalan bütün ürünler dinimizi genişletmek için satılacaktır.
Sin contar lo del consumo nuestro, todo lo demás es para recaudar fondos, o para los propósitos de la predicación.
Kırmızı bölge sadece magnesium ve silikarbür... geri dönüştürülebilir ürünler içindir.
La zona roja es para cosas reciclables... hechas de magnesio y silocarburo.
Diyet ürünler ha!
Conque bajo en calorías, ¿ eh?
- Biz bu tarz ürünler satmıyoruz.
- No vendemos artículos novedad.
Elledikleri yan ürünler çok aşındırıcıdır.
Están manejando un derivado corrosivo.
Özel ürünler mi? Ben de öyle düşünmüştüm.
Especialidades escondidas, lo sospechaba.
Lateks satışı ve lateks ile ilgili ürünler.
Venta de látex y de productos relacionados con el látex.
Geçen hafta, British Council'in Moskova'daki sesli ürünler....... fuarını ziyaret etmiş.
Estuvo en la feria de audio del Consejo Británico en Moscú hace una semana.
Sesli ürünler mi?
¿ Feria de audio?
O zamana kadar ise, enflasyondan dolayı ürünler bedavaya verilmiş gibi olacaklardı.
Típicas artimañas judías
Bunun gibi yeni ürünler için bir sürü fikrim var.
¡ Tengo muchas ideas para nuevos productos así!
İkincil ürünler.
Subproductos.
Van Rijn yapıtı çok sayıda çizim ve eskiz ev eşyaları, mobilya ve kendisine ait sanatsal ufak tefek ürünler.
y del mobiliario y objetos de arte de su propiedad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]