100 dolar translate French
2,982 parallel translation
100 dolar.
100 dollars.
Ben bahse girdim. Bu oyuna 100 dolar koydum.
J'ai 100 dollars en jeu sur ce match.
- "Bok" de. 100 dolar vereyim.
- Dis "merde" et je te donne 100 $.
Harika bir fikrim ve 100 dolarım var.
J'ai une super idée et 100 billets.
- Ama 100 doların üstündekini kaydetmeliyim.
OK, mais en haut de 100 $, je dois... Tu le fais, j'ai dit!
100 dolar kazanmak ister misin?
Ça vous dirait, 100 $ vite gagnés?
Fiyatı kelepir, 100 dolar.
Pour 100 $, c'est une aubaine.
- Bu mu 100 dolar?
- Pour ça?
Kusacağına 100 dolar.
Je parie 100 dollars qu'elle vomit.
Yani, öğretmenler ne kazanıyor ki? 100 dolar, bilemedin 200?
Qui dirait non à la gloire et au fric?
Ama o erkek memelerini sallamak için 100 dolar vermeye hazırım.
Cependant, je pourrais payer 100 dollars pour jouer avec un ses pectoraux tout mou.
Lemon'a 100 bin doların üzerinde borçlanmış.
Il devait 100 000 $ à Lemon.
100 bin dolar.
- 100 000 $?
O zamandan beri bütün ülkede dolaşıp sonu gelmeyen işlere girmiş ve yüz bin dolar borca girmiş.
Des petits boulots un peu partout, et un total de 100 000 $ de dettes.
Bu hesapta, 100 bin dolar var.
Et c'est pas tout.
kişi başı $ 100,000 Global U.S.doları - Çocuğu kim öldürürse.
$ 100 000 global dollars à quiconque me tuera ce gamin de l'Anvil.
Bu herif 100 milyon dolar yatırım yapmak istiyor.
Ce type a 100 millions à investir.
Neden size 100 milyon dolarımı güveneyim?
Pourquoi vous confierais-je cent millions de dollars?
Hesaplanan zarar miktarı rahatlıkla 100 milyon doların üstünde.
Nous atteignons des frais de plus de 100 millions de dollars.
- 1 00 dolar mı?
- 100 $?
100 bin dolar öğrenci kredisi aldım ve nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum.
Je suis fauchée. J'ai un prêt de 1 00 000 $ que j'arrive pas à rembourser.
- 100.000 dolar mı?
- Cent mille? - Oui.
- 100 bin dolar.
- Cent mille.
Ama ucunda inanılmaz para var. Altı aylık çalışma sonunda vergiler hariç yüz bin dolar.
Le pactole. 100.000 dollars non taxés pour six mois de boulot.
Her kim sağ kurtulursa, Ona bin dolar ödeyeceğim.
Chaque survivant recevra 100 000 $.
Yani bize 100 bin dolar borçlu olursun.
Vous nous devriez dans les 100000 $ de frais d'éducation.
- 100 bin dolar.
100 000.
Çocuklarına 100 milyon dolar teklif ettiğimizi söyledim.
J'ai dit à ses gamins qu'on lui offrait 100 millions de dollars.
Dışarıdaki Meksikalılardan birine yüz dolar vererek de senden kurtulabilirim.
Ça me coûterait 100 $ de te faire buter par un latino.
100 milyon dolar Marcus! Hadi ama!
100 millions de dollars, Marcus!
Yüzlük banknotlardan oluşan 100 milyon dolar.
Voilà. 100 millions en billets de 100 dollars.
Yüz dolar daha verirseniz, göbek deliğimden mayonez yalamanıza izin vereceğim. Bayılacaksınız.
Pour 100 billets de plus, je vous laisse tout mettre sur mon nombril.
Takdir edilen değerleri 100-150 dolar.
Estimation : entre 100 et 150 dollars.
Büyük ödül 100.000 dolar, yani hala bize 60.000 kalıyor.
Le 1er prix, c'est 100 000! Ça nous laisse 60 000 $.
Daha sonra en yüksek puanları alan 5 takım yarın gelip büyük ödül olan 100.000 dolar için kapışacak, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Les cinq meilleurs reviendront demain tenter de décrocher le 1er prix : 100 000 $. Vous entendez?
Bu genellikle yüz dolar bahşiş bıraktığım kart ama farklı bir kart istiyorsan?
Celle-ci c'est celle que j'utilise d'habitude pour les pourboires de 100 $, mais si vous en voulez une autre...
Yüz dolar gibi bir miktara ihtiyacım var.
J'ai besoin de genre, 100 dollars.
Sözünü ettiğimiz 100 milyon dolar.
Alors on parle là de 100 millions de dollars!
Evet, 100 milyon dolar ve kaldırdığımız parayı eşit bölüşeceğiz.
C'est vrai, 100 millions de dollars, et tout ce qu'on prendra On partagera à parts égales.
Bir kasada 100 milyon doların var.
T'as 100 millions de dollars dans un coffre.
Dwayne, bu katile verecek yüz bin doları nereden bulacağız?
Comment on trouve 100 mille pour payer le tueur?
Bize yüz bin dolar lazım.
Il nous faut 100 mille.
Pekala, Sandra, yüz bin doları bir torbaya koy. Torbayı alıp gideceğiz. O kadar.
Mets 100 000 $ dans un sac et personne ne sera blessé.
Burada yüz bin dolar var.
Il y a 100 000 $ là-dedans.
Bir bankadan çaldığımız yüz bin dolar.
100 000 putains de dollars qu'on a volés à une banque.
Yüz bin dolar, teslimata hazır.
Et voilà, 100 000 $.
Had falan yok. Ben, sen ve yüz bin dolar var.
Maintenant, c'est toi, moi et les 100 000 $.
Tonya'ya onu aldattığı için 100 milyon dolar ödeyecekmiş.
Il doit 100 millions à Tonya pour l'avoir trompée.
100,000 Dolar, kalanı banka kasasında güvende.
100 000 $, dans un sac sécurisé.
100 milyon Dolar ve çiftçi olacaksın?
100 millions de dollars, et tu veux devenir fermier?
Bana 100 milyon doların mirasçısı olduğumu mu söylüyorsunuz?
Je vais hériter de 100 millions de dollars?