100km translate French
35 parallel translation
Bir arabada bir saniyeden kısa sürede 145 km yaptığınızı düşünün. Anında ezilirsiniz.
Si tu étais dans une voiture montant à 100km / h en une seconde, tu serais scotché.
5 ½ saniyede 100 km'ye ulaşıyor ve 400 metreyi, on saniye dokuzda.
Elle atteint les 100km / h en 5,5 secondes.
Sadece iticiler, saatte 100 km, usulcacık.
Fusées à 100km / h, doucement.
Yer saatte 100 km. hızla dönüyor. Yakalayamazsak ölecek.
La station tourne à 100km / h. Même sans gravité, il va se tuer.
Çok iyi biliyorsun ki benim topraklarım,... 100km dahilindeki diğer çiftlik topraklarına göre çok daha zehirli. Bu doğru.
Mon sol est le plus toxique de la région dans un rayon de 100 kilomètres.
425'e vuruyor, 12 saniyede.
425 Chevaux. De 0 à 100km / h en 12 secondes.
Aptal bir kağıt parçası için 60 mil geriye mi dönmem gerektiğini söylüyorsun?
Vous voulez que je fasse 100km pour un bout de papier?
Appleton ne kadar, 100km mi uzakta?
Appleton est à... une centaine de kilomètres?
DC'den 16 : 20'de kalktı, Lorton'a 17 : 30'da vardı ortalama hızı saatte 100 kilometre.
Il a quitté Washington à 16 h 20 et est arrivé à Lorton à 17 h 30. Vitesse moyenne de 100km / h.
Evet, savaş başlığının çalışdığı yerden 60 mil yarıçapındaki alanı kilit altına aldılar. Fakat Marwan'ın adamlarının çemberden sıvışmayı başarmış olmalarından endişe ediyorum.
Ouais, ils ont bouclé un périmètre d'un rayon de 100km autour de la zone où l'ogive a été volée, mais je crains que les hommes de Marwan aient réussi à se faufiler en dehors de ce périmètre.
4 litre benzinle 72 km gidiyor.
Je fais du 4,5L au 100km.
SUV 4 litre benzinle 72 km gidebiliyor mu?
Est ce que le SUV fait 4,5L au 100km?
Bizde 300 km. mesafedeki noktalara gittik ve yoldaki benzincilere baktık o güne ait kamera kayıtlarını inceledik.
Nous sommes donc all sur 100km dans les 2 directions Nous avons visit toutes les stations service En leur demandant leurs vid os de surveillance
Şükran gününden bir gün önce şehri terketmesini ve Hudson River Vadisinden 100km uzakta görüşmesini mi bekliyorsun?
Vous espérez qu'il quitte la ville la veille de Thanksgiving pour faire 100 km jusqu'à la vallée de l'Hudson pour une réunion?
11Km de 3,5 litre yakıyor.
Consomme 1000 litres au 100km.
Saatte 100km hıza çık.
Montez à 100 km / h.
Bira ve sosisten yüz kilometre uzaktayız.
Nous sommes à 100km des bières et des saucisses.
Dergi iki saat sonra gönderilecek, bizse hala otelden 160 kilometre uzağız.
). Les magasines sortiront dans 2h, Et on est toujours à 100km de l'hotel.
Düşmanlar seni 100 km uzaktan görebilir.
Ils te verront à 100km.
Yük arabasında dandik hediyelik eşya satarak güneyin tamamını dolaştı çünkü başka hiç kimse yük arabasının günde 80 km sürüldüğü bir iş istemiyordu.
Il a voyagé partout dans le sud, vendant des bibelots de sa camionette parce que personne d'autre ne voulait d'un job où tu conduis 100km par jour.
Peki Jim Cal'in kafasını nasıl 100km ile giden bir arabanın hızı ile ön cama vurabilir?
Et comment Jim a-t-il enfoncé Cal dans un pare-brise avec la pression d'une collision à 130 Km / h?
simdi Filipinlerde, Japonlar tarafindan ablukaya alinan ABD kuvvetlerinin komutani General Mac Arsur'a, esir alinmamasi için Roosevelt tarafindan kaçmasi emredilir.
En arrivant en Australie, il déclare : "Je reviendrai". Les hommes de MacArthur sont faits prisonniers : 30 000 Américains,... avec leurs vieux casques plats modèle 1917,... et autant de Philippins, qui font route vers leur camp d'internement,... distant de 100km.
Europa'nın manyetik alan ölçümleri buzul kabuğun 100 km derinliğinde tuzlu bir okyanusun üzerinde oturduğunu doğruladı.
Des mesures du champ magnétique d'Europe ont confirmées que cette coquille de glace ce trouve au dessus d'un Océan salé qui ferait plus de 100km de profondeur.
Wilkes. 80 km çapında, sıkıştırılmış gaz tankı dağıtan her yerin listesini istiyorum.
Wilkes, je veux une liste de chaque lieu dans les 100Km qui distribue ces bonbonnes de gaz.
Saatte 100km'den fazla diyorlar!
Certain disent plus de 100 KM / h!
Saatte 90 km bile yapmıyordun.
Tu ne courais pas à 100km / h.
Buradan 100km uzakta yaşıyorum ama bazen 1 milyonmuş gibi geliyor.
Je sais que c'est seulement 96 km, mais parfois, cela semble 1 million de km.
Ayrıca 110 km uzaklıkta, Bijar'da İran Hava Üssü var. Bu da hava desteği çağırabilirler demek oluyor.
Ils ont aussi une basé aérienne à Bijar, à environ 100km, ce qui signifie qu'ils peuvent appeler des renforts aériens.
Saatte 241 kilometreyle herhangi bir yönde, 96 kilometre görüş alanıyla giderken, hedefinizin saklanacak neredeyse hiçbir yeri yoktur.
Quand vous pouvez faire 240 km / h dans n'importe quel sens avec une visibilité de 100km, Il n'y a nulle part où se cacher pour votre cible.
Gözler kırpışmıyor ve gamzeler neşe verici değil ama 70 millik kiraz gibi bir burnun altında duruyorum.
Eh bien les yeux ne clignent pas et le sourire est figé, mais je me tiens sous un né de la taille d'une cerise de 100km.
Civardaki tek kalantor tipler bunlardı. Neden benim peşimdeydiler dersin?
Ils étaient les seuls pro à 100km à la ronde et pourquoi ils me collaient au cul?
Sanırım kafanı saatte 110 km ile giderken açılır tavandan çıkarıp "Baloya gidiyorum, sürtükler!" diye bağırdığında bunun hep olma ihtimali var.
Il y a toujours une chance que ça arrive quand tu sors la tête du toit ouvrant à 100km / h en criant : "Je vais au bal Pouffiasses!"
- Yani, görebiliyorsunuz? Yani eşyalar saatte 100km hızla hareket etmediği zaman görebiliyorum.
Bien sûr, quand les choses arrêtent de passer à 160 km / heure comme l'éclair.
Şu 500 milde bir galon yakan şu hibrit bebeklerden mi alayım yoksa bununla devam edip yeni baştan mı yaratayım?
Je devrais prendre un de ces nouveaux hybrides qui font, genre, un demi litre au 100km et tournent avec des rêves de bébés, ou devrais-je continuer et refaire la transmission de Gertrude?
Sonraki 160 kilometredeki tek mola noktamız.
C'est la seule pompe à 100km.