10 bin dolar translate French
588 parallel translation
Burada 10 bin dolarım yatıyor. Hayrını gör.
J'ai 10000 dollars planqués ici, sers-toi.
10 bin doları olsun ertesi akşam hoşuna giden kıza yedirir.
Tu irais perdre ton temps avec lui?
- 10 bin dolar, mösyö. - On bin dolar.
A la signature du contrat.
En azindan 10 bin Dolar.
Au moins 10.000 $.
Bir gösteriye 10 bin dolar koymadan önce içinde şarkıların, dansların ve bir dolu kızın olduğu bir senaryo görmem lazım.
Si je mets 10.000 $, il y aura des chants, des danses... et des filles!
10 bin dolar artı masraflar, 50 / 50 paylaşılacaktı.
Dix briques, plus les frais. Cinquante-cinquante ;
"Kocam ölmem durumunda ömrü boyunca yılda 10 bin dolar gelir alacaktır, yeniden evlenmediği takdirde."
"Mon mari... " après ma mort touchera 10 000 dollars par an et à vie, "sauf s'il se remarie."
İşte burada. "Kocam Lester Blaine ölmem durumunda yılda 10 bin dolar alacaktır."
Voilà! " Mon époux, Lester Blaine touchera, après ma mort,
Tükürük hokkasına 10 bin doları atan kişi beni gerer.
Un gars qui jette 10000 dollars dans un crachoir m'inquiète.
Yaklaşık 10 bin dolar var.
Il y a près de 10000 $.
10 bin doları bir yerlere saklamış bir adam ve müstakbel bir dul kadın.
Avec un homme qui a 10000 $ cachés quelque part... et une future veuve à conquérir.
Şunu yuvarlasak olmaz mı teğmenim? 10 bin dolar olsa da farkı da biz bölüşsek?
Lieutenant... et si on arrondissait la somme, disons... à 10000 dollars.
Kadın olması sana daha pahalıya patlar. 10 bin dolar.
Une femme, ça coûte plus cher. 10 briques.
Eğer her kim bu evde 12 saat geçirebilirse her birinize 10 bin dolar vereceğim ya da kimin hayatta kalma güdüsü daha güçlüyse.
Si l'un de vous veut y passer la nuit, je donnerai à chacun 10 000 dollars. Ou à vos héritiers, si vous n'en sortez pas vivant.
Bay Loren herkesin 10 bin dolar kazanacağını söylemişti.
Loren a dit que chacun pouvait gagner 10 000 dollars.
Kalmazsam 10 bin dolar kaybederim.
Je tiens à mes 10 000 dollars!
Ben de kalacağım. 10 bin dolar.
Je resterai aussi... 10 000 dollars!
Onun için 10 bin dolar bizim cebimizdeki bozukluklar gibidir.
Ce n'est rien pour lui.
Tam olarak 10 bin dolar.
Certainement. 10 000 dollars.
Bana 10 bin dolar verileceği söylendi.
Il m'a promis 10 000 dollars.
Peki 10 bin dolar ne olacak? Umurumda değil.
- Les 10 000 dollars?
Kelle başı 10 bin dolar.
Vous passez la nuit ici... et vous recevez chacun 10 000 dollars.
- 10 bin dolar, güzel olsun tabii.
Il y en a pour 10 000 dollars.
Kocam bana 10 bin dolar bıraktı.
Non, mon mari m'a laissé 10 000 dollars.
Yani üç saattir kapitalistim ve 10 bin dolar borcum mu var?
Cela fait seulement 3 heures que je suis capitaliste... et je dois déjà 10.000 $?
Sana yılda 10 bin dolar ödemeye hazırım.
- Je suis prêt à vous offrir $ 10000.
Soyulduk. Neredeyse 10 bin dolar.
Nous venons d'être volés de 10 000 $.
10 bin dolar küçük banknotlar olarak.
10 000 $ en petites coupures.
Kardeşinin Val Verde Bankasından aldığı 10 bin dolar.
Les 10000 dollars que ton frère a fauchés à la banque de Val Verde.
Siz tüyerken çaldığı 10 bin dolar.
Les 10000 dollars qu'il a volés pendant votre fuite.
Bankaya gidip 10 bin dolar çaldın çünkü yapılması gereken şey gibi geldi?
Tu as volé 10000 dollars à la banque parce que ça t'a paru naturel!
10 bin doları babamın elinde görmek harika olmaz mıydı?
Tu t'imagines 10000 dollars dans les mains de papa.
Dünyada o kadar para olduğunu bile bilmeyen bir adamın elinde 10 bin dolar.
10000 dollars dans les mains d'un homme qui ne savait pas qu'il existait autant d'argent au monde.
Ne istediğini bilmiyorum ama, eğer paraysa sana beni bu işten uzak tutman için 10 bin dolar veririm.
Si vous voulez de l'argent, je vous donne 10000 $ et vous m'oubliez.
Senede 30 bin dolar kazandığım bir işim... 2 Yatak odalı bir dairem, 10 bin dolarlık bir spor arabam... Bir karım ve 4 yaşında bir oğlum var. Süper kahraman gibiyim.
Je gagne 30 000 $ par an, je possède un T4 standing, une voiture de sport de 10 000 $, j'ai une femme et un enfant de 4 ans pour qui je suis un dieu.
Her şeye, tamamen 10 bin dolar mı ödeyecekler?
Le total? Ils vont payer les dix mille dollars?
- İşte size 10 bin dolar. İlk kayıt seansınız için avans olarak.
Avance sur votre premier disque.
On bin dolar.
10 000 $.
On bin dolar mı?
10 000 $?
On bin dolar, saçma.
10 000 dollars!
On bin dolar mi?
10 000?
Madem polisten on bin dolar alabilirsin neden benden alacağın beş bin dolar ile yetinesin ki?
En fait, vous bluffez. Si vous pouvez toucher 10 000 de la police, pourquoi vous contenter de 5 000?
Bazıları 1 milyon, bazıları 10 bin, bazıları da 62 bin dolar için yapar.
Ils le font pour un million. Moi pour 62 000 dollars.
Toplam : 41 bin 020 mark. Ya da 10 bin 255 dolar.
Total : 41.020 marks, ou 10.255 $
On bin dolar bonusu var.
Il y a une prime de 10 O00 dollars.
Beş ya da on bin dolar yazabilirsiniz.
Remplissez-le vous-même, $ 5 000, $ 10 000...
Elbette. On bin dolar yitirince her şeye hazır olursun.
Quand on a perdu 10 000 dollars, on est prêt à tout.
Yani sen 10 bin doları ödedin. Sen tam bir budalasın.
Tu as gaspillé 10 000 $?
- Tamam, on bin dolar.
- Va pour 10 000.
Ben de senden 10, 20 bin dolar almayı düşünüyordum.
Je pensais obtenir 10000 ou 20000 $.
Sana 2 bin 700 dolar bırakıyorum 10 bin dolarlık hayat sigortamdan cinsiyet değiştirme ameliyatında kullanman için.
'Léon...'que j'aime...'plus que tout homme...'n'a jamais aimé un autre homme...'depuis l'éternité des temps...'je lègue...'2.700 dollars...'sur les 10.000 $ de mon assurance-vie...'pour l'opération...'de ton changement de sexe.