10 dolar translate French
3,409 parallel translation
Benden 10 Dolar çalışır.
Ok je te donne 10.
10 Dolar'a anca bir paket cips ve biraz salsa sosu alabiliriz.
10, ça va nous donner un paquet de chips et de la sauce de sous-marque.
Haklısın o zaman 10 Dolar'ı ona veririm.
Tu as raison. Je lui donnerais les 10.
- Cado, 10 dolar kazanmak ister misin?
- Tu veux gagner 10 dollars?
Her 10 Dolar attığında böyle çalar.
Ça sonne tous les 10 dollars.
Ne zaman içeri adım atsan birisi 10 dolar istiyor!
Comme le temps qu'il te reste à vivre?
10 dolar artırıyorum.
Je relance de 10.
10 dolar.
Dix dollars.
O yüzden, üç çocuklu, ev borcu olan 10 dolar NASA teflon tavasından kâr etmiş bir kadın olmak yerine 14 yaşında ilk bikinin içinde çok sevimli durduğuna şükretmelisin.
Tu peux être contente d'être une ado mignonne cherchant son premier bikini, au lieu d'une femme qui a eu trois enfants gaspillant une hypothèque dans un maillot miracle fait avec du téflon de la NASA qui enlève 5 kilos,
Al sana 10 dolar.
Voilà 10 dollars.
"Kusma" kelimesi için 10 dolar daha.
un mot à 10 $ pour "vomir".
Elimden geleni yaptım ve bu geldi.. 10 bin dolar almışsın
Je reçois une revue littéraire et cet article dit que vous avez empoché 10 000 dollars d'avance pour "L'Exécution des vampires".
Teşhirciliğin kefalet ücreti 10.000 dolar'dır, değil mi?
la caution prévu pour une exposition indécente est de $ 10,000, n'est-ce pas? - Yep.
İddia makamının belirlediği kefalet ücreti 2- - 5- - 10- - 10 milyon dolar. - 10 milyon.
Les gens demandent une caution s'élevant à 2... 5 - - 10 - - 10 millions de dollars.
- 10 milyon dolar- -
- Votre Honneur. C'est tout bon.
Öyleyse kefalet 10 milyon dolar olarak belirlenmiştir.
Okay, caution fixée à 10 millions de $.
Müşterilerimizin rahatlığı için tesisleri geliştirmeye 10 milyon dolar harcadık.
S'il tu décides de partir, je ne vous arrêterai pas. On enlève les piquets?
Bu adamları yakalamaya gidersek HPD o paraya sayım yapar ve 10 milyon dolarının eksik olduğunu görür.
On arrête ces mecs, la police recompte ce fric, trouve un trou de 10 millions.
Validen 10 milyon dolar borç istedik ve bizi geri çevirdi.
Le gouverneur a refusé de nous prêter les 10 millions.
Tamam. Bu gece gel, 10.000 dolarını vereceğim.
Reviens ce soir, je te donnerai les 10 000.
Her iş için Gorman'a 10.000 dolar ödemişsin.
Vous avez payé Gorman 10 000 $ par contrat.
Bir çok şey. 10.000 doların üzerinde.
Un tas de trucs, pour plus de 10 000 $.
Olan şey "100,000 dolar". 10-22 numaralı odadaki ejder kadının sayesinde.
100 000 $, grâce à la dame dragon de la chambre 1022.
Damian'ın hesabına Vivian Volkoff tarafından 10 milyon dolar aktarıldığını tespit ettik.
Damian a reçu dix millions de dollars de Vivian Volkoff.
ve 10 milyon dolar değerinde.
Elle vaut 10 millions $. 10 millions $?
Arkasına işaret koymuştum, iyi ki de koymuşum, çünkü 10 milyon dolarım yok.
Je l'ai marqué, heureusement, parce que j'ai pas 10 millions.
Eğer kişi başı 10 bin dolar alırsak?
Si on prenait 10 000 chacun?
- Çünkü bana 10 bin dolar ödüyor!
- Parce qu'il me paie 10 000 $.
Kılık değiştirici için on dolar veren var mı?
Ai-je entendu 10 Dollars, pour le générateur camouflé?
10 milyon dolar.
10 million.
10 milyon dolar epey büyük para.
10 million c est un paquet de dollars.
10 milyon dolar kendi kendine ayaklanıp gidecek değil ya.
10 millions ne peuvent pas s'envoler comme ca sans l'aide de quelqu'un.
Yüzde 10'dan hesaplasak şimdiye kadar bir milyon doları geçmiştir.
À 10 %, de nos jours, je dirais que c'est presque un million de dollars.
Büyükannem öldüğünde,. bana vakıfta 10 milyon dolar bıraktı.
Lorsque ma grand mère décéda, elle m'a laissé un actif fiduciaire de 10M $.
Ayrıca senin nasıl biri olduğunu da biliyorum, Cam, 10 milyon doların çoğunu beni çıkarmak için en iyi doktorlara ve avukatlara harcayacaksın.
Mais je sais aussi quel genre d'homme tu es, Cam, et que tu dépenserai une grande partie de ces 10M $ chez les meilleurs docteurs et avocats pour m'en sortir.
10 bin dolar. Adamı araştırdık.
Donc on a fait des recherches sur ce type.
Ben de onun yalancısıyım ama, dediğine göre ona çalınan bir eşyayı geri alması için 10 bin dolar vermişsiniz.
Il dit que vous lui avez donné 10 000 $ pour récupérer des biens personnels.
- 10 bin dolar.
Dix mille.
Kurabiye pişirerek 10 bin dolar kazanamazsın.
Tu ne peux pas faire dix mille en cuisinant des cookies.
10 dolar.
10 $.
Bıçakların değeri 10.000 dolar falan olsa gerek.
J'imagine que des couteaux comme les tiens valent dans les 10 000 $ à tes yeux.
10.000 dolar verirsem beni gördüğünü unutacak mısın?
Donc je te donne 10,000 $ et tu ne m'as jamais vu?
10.000 dolar.
10,000 $.
Nijeryalı bir dolandırıcı büyükannemden 10 bin dolar çaldı ama onun icabına baktım.
Un escroc nigérian a volé 1000 $ à ma grand-mère, et je m'en suis occupé.
Genellikle programdakilerin en zengin % 10'u tarım için verilen devlet desteğinin % 75'e kadar olan kısmını alır. ... bu da son 15 yılın toplam ödemesinde kabaca bir ortalama ile katılımcı başına 450,000 dolar demektir.
En général, les 10 % les plus riches touchent 75 % de toutes les subventions agricoles avec un montant total moyen de 450 000 $ par bénéficiaire sur les 15 dernières années.
10 parmağım ve bir milyar dolarım var ama bu adamda daha fazla hareket var.
J'ai dix doigts et un milliard, et ce type a plus de succès.
İkisine de onar dolar ver. Seni odada görürüm.
File leur 10 $, Je te vois dans la chambre.
İyi niyetle bu işe katılmayı kabul ettiniz. Karşılığında biz de 10 metrekare yer, bir yatak ve de günde 50 dolar veriyoruz.
Vous participez volontairement, et, en échange, nous vous donnons trois repas, un lit,
Ada beyazının özel dağıtımı için 10 milyon dolar teklif ediyorum... -... nakit olarak.
Dix millions de dollars pour en avoir l'exclusivité.
Bu şehirde bu kaliteyle en az 10.000 dolar.
Dans cette ville, avec cette qualité, 10 000 facile.
Bekar anne, garson. İki işte çalışıyor. 10 bin dolar borcu var.
Mère célibataire, serveuse, a deux emplois, et des dettes.