English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ 2 ] / 245

245 translate French

212 parallel translation
Elimde hesap makinesi yok ama hesapladığım kadarıyla 245 dolar ve 47 sent borçlusun.
Je ne suis pas un phénix en calcul mental, mais d'après moi, vous lui devez un total de 245 dollars et 47 cents.
Harika. 2. oyunda 245 yaptı.
A merveille. 245 points au deuxième jeu.
2163 subay ve asker 205 kg pirinç, adam başına 115 gram.
2163 officiers et soldats. 245 kilos de riz, ça fait 115 grammes par homme.
- 245-Trioxin, ismi bu.
- De la trioxine 245.
Darell Kimya Şirketi ABD ordusu ile bir kontrat altında bazı gizli deneylerin ve 245-Trioxi adı verilen biyolojik silahın yapımına katkıda bulundu.
A l'automne 1969, la Darrell Chemical Company... LE RETOUR DES MORTS VIVANTS PARTIE II... fit des expériences secrètes pour l'armée américaine... Département militaire Déchets toxiques... avec une nouvelle arme biologique nommée 245-Trioxin.
Dönüş çapı 245 metre. Görüş mesafesi de daha iyi.
Il a un rayon de braquage de 250m et une meilleure visibilité.
Eyalet dışı, New Mexico'ya kayıtlı NE 245'i sormuştunuz.
Voici la réponse qui concerne la voiture portantla plaque Noël-Emile-2-4-5 :
Sıra 2, hücre 245'de adam eksik!
Un absent au 2e! Cellule 245.
sayfa 245.
Page 245.
PO-2, 45.
P0-245.
Üç kilometre sonra bu yoldan ayrılıp Mariah Hill'e giden 245 numaralı yola sap.
A trois kilométres, tu sors et tu prends la route 245 pour Mariah Hill.
Saatte 90 km hızla, 10-12 saniyede... 245 metre yol gidiyorsunuz.
A 90 kilomètres heure, vous parcourez 250 mètres en 10 â 12 secondes. Un camion en sens inverse aussi.
Hava bozduğunda zirveye 245 m kalmıştı.
A 280 mètres du sommet, le temps a changé.
ABD, Afganistan'da Taliban yönetimine 245 Milyon Dolar yardımda bulundu.
Les USA donnent 245 millions de dollars au régime Taliban Afghan.
Boş ver yasaları!
- Oubliez-le! - Article 245 : si une décision...
Trilobit. 245 milyon yıl önce nesli tükenmiş bir tür.
Trilobite. Une espèce éteinte il y a 245 millions d'années.
245 çıkışına ilerliyorum.
J'arrive à la sortie 245.
Böylece cinsel taciz suçlamalarının toplam sayısı 245'i buldu.
Ce qui fait un total de 245 accusations.
- Henry'nin kolesterolü yüzünden. 245.
A cause du cholestérol d'Henry. - 2,45.
- Adamın kolesterolü 245. Kahvaltıda çikolatalı kruvasan yiyor ama dert ettiği tek şey tartar.
Cet homme a un cholestérol à 2,45 il mange du chocolat au petit déj et tout ce qui l'intéresse c'est ses dents.
- 8-2-9-9-7-9 2-4-5. Nedir bu?
829 979 245.
Elimizde bir İnternet Protokol adresi var.
On a une adresse IP. 245.88.7.12.
245.88.7.12.
C'est une des nôtres.
Yedi kere 35 dakika... 245 dakika eder.
Alors... 7 heures et demie... 7 fois 35 minutes... Ça fait 245 minutes.
245...
245...
Benim bir e-35 için L.T. 245-75-16'lara ihtiyacım var yanında küçük bir şey daha.
J'ai besoin de pneus L.T. 245-75-16s pour un e-350... avec en fait un petit quelque chose.
Beyaz Saray'ı çiğneyip, sonuçları olmamasını bekleyemezsin. Açığa alındın Harry.
{ \ pos ( 192,245 ) } Tu ne peux pas doubler la Maison-Blanche sans risques.
Bir yıl önce
{ \ pos ( 192,245 ) } Un an plus tôt.
Wes'e iyi bak. Bakacağına söz ver.
{ \ pos ( 192,245 ) } Prends soin de Wes.
- Adam'ın yaşadıklarını düşün.
{ \ pos ( 192,245 ) } Imagine ce qu'Adam traverse.
Güvenlik güçleri halkın prensesini öldürdü.
{ \ pos ( 192,245 ) } Les Services de Sécurité ont éliminé la princesse du peuple.
Ama modern bilimdeki ilerlemelere ve yüksek gelir düzeyime bakarsan 245, belki 300 yaşına kadar yaşayamayacağımı düşünmek delilik.
Mais grâce aux progrès de la science et à mon revenu astronomique, je devrais pouvoir, sans trop de peine, vivre jusqu'à 245 ou même 300 ans.
244, 245, 246 247, 248, 24...
Deux cent quarante quatre, 245, 246 247, 248, 24...
Bendeki kopyada 245 milyon yazıyor.
Pardonnez-moi... mon exemplaire stipule une somme dérisoire de 254 millions...
- B yan bandında 245.
245 sur le panneau "b".
Başlangıç ağırlığımız nedir Zack? Başlangıç ağırlığı 245.90 kilogram.
- Le poids de départ est de 243 kg 95.
245. sokağın kuzeyine gitmeye korkuyorlar.
Ils ont peur d'aller au nord de la 245e rue.
Şehreuzak Erkek Mektebi'nde arkadaş edinememiş,... kendini sık sık tek başına oynarken buluyordu.
{ \ pos ( 192,215 ) } Incapable de se faire des amis à l'école pour garçon de Longburrow, { \ pos ( 192,245 ) } il se retrouvait souvent à jouer seul,
Mutlu zamanların hatıraları dışında ona eşlik eden bir şey yoktu.
{ \ pos ( 192,245 ) } avec rien d'autre que les souvenirs des jours heureux pour lui tenir compagnie.
Genç Ned'in farkında olmadığı ise,... çayırın ötesinde ve aynı kızıl göğün altında,... sevdiği biri, onu hatırlıyordu.
{ \ pos ( 192,245 ) } Ce que le jeune Ned n'avait pas réalisé, c'est qu'au delà du pré, { \ pos ( 192,245 ) } et sous le même ciel orange, quelqu'un qu'il aimait pensait à lui.
Köpeği, Digby.
{ \ pos ( 192,245 ) } Son chien, Digby.
Birtakım oyalayıcı şeylere rağmen, Digby genç Ned'i bulmaya kararlıydı.
{ \ pos ( 192,245 ) } Malgré de nombreuses distractions, Digby était déterminé à trouver le jeune Ned,
Ona ikinci bir hayat şansı vermiş ve en iyi dostu olan o çocuğu.
{ \ pos ( 192,245 ) } le garçon qui lui avait donné une seconde vie... et qui était son meilleur ami.
0.245.
0,245.
245, 215 değil!
- Non, à 245.
Bütün dünya izliyor.
"1969-1970 Bombardements secrets du Laos et du Cambodge - 245 000 missions"
181 ) \ cH2D364B } Boş 245 ) } Boş
C'est vrai, ce genre de garçons est rare de nos jours.
245 Doğu 73. cadde.
- Non.
Yapacağım imaj 8'e 10 feet'ti. ( 245 x 300 cm ).
Je voulais faire un écran d'environ 2,40 m par 3 m.
8000 feet.
245 mètres.
- İkiniz nerede tanıştınız?
{ \ pos ( 192,245 ) }

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]