2500 translate French
486 parallel translation
Fatura Trina Sieppe - $ 5,000.00
TRINA SIEPPE RETRAIT DE 2500 $
Nakit $ 2,500.00 Kalan $ 2,500.00
SOLDE 2500 $
Gitmeniz gereken yol tam olarak 2500 mil.
Il vous faudrait faire 4000 km.
Yaklasik 2500 dolar eder.
Y en a pour 2500 $.
3 bin beş yüz oldu.
Allons! 2500!
- 2500 kaldı.
- 2500.
Peki ya... 2500 olsa?
Prête-moi 5000.
En azından 5000 ederler. - 2500.
Ils valent au moins 5 000 F!
Tanesi 25 sent, toplamda 2.500 dolar yapar.
Voyons. À vingt-cinq cents par tête, ça fait 2500 $.
2400. 2400.
2500 m. 2500 m.
- Evet. Ama Walter, bu 2.500 dolarlık.
- C'est un chèque de 2500 $!
Eskiden tırmanmaya gittiğim, İsviçre ve Almanya'nın birleştiği 2500 metre yükseklikte bir yer biliyorum.
Je connais un petit endroit où j'avais l'habitude de faire de l'escalade à 2 400 m d'altitude, là où la Suisse et l'Allemagne se rencontrent.
Duyduğuma göre Hammerstein İskoç aktörü getiriyormuş. Harry Lauder, haftada 2500 alacakmış.
Hammerstein fait venir l'acteur écossais Lauder... à 2500 $ par semaine.
- Ama bu 2500 m yüksekteler demek. - Yaklaşık olarak.
- A 10000 pieds d'altitude?
O anahtar elindeyken, hırsız 2500 kapıyı açabilir, binlerce dolap ve kabini ise söylememe bile gerek yok.
Avec cette clef, le voleur peut ouvrir 2500 portes, sans parler des milliers de placards et de buffets.
Bir pate, bir jambon, kurutulmuş domuz bacağı ve 2500 oda.
Un pâté, un jambon, des pieds de porc et 2500 salles.
7500 çek, 2500 nakit.
7 500 $ par chêque et 2 500 $ en espèces.
Buna ister inanın, ister inanmayın ama bir keresinde, 2,500 çalışanlı büyük bir şirketin yöneticisi olan arkadaşlarımdan birinden bir iş istedim.
Figurez-vous que j'ai demandé un emploi à un ami, patron d'une entreprise de 2500 employés.
2,500 leva mı?
J'ai 2500 leva à te donner.
Çıldırdın mı sen?
2500 leva?
1,000 almıştın, 1,000 daha ve bu da 500. ... 2,500 de bana kaldı.
Tu as 1000, encore 1000 et 500, et 2500 pour moi.
Cayenne'den en az 1500 mil uzaktayız.
Nous en sommes à plus de 2500 km.
Size 2500 frank vereceğiz.
On vous offre 2500 F.
- Şu 2500 dolarlık poliçelerden biri mi?
- L'affaire Lunn. Une histoire d'indemnité de 2 500 dollars?
Hayır, ama arazi satın almak için bana 2500 dolar verdi.
Non. Elle m'a juste avancé 2000 $ pour aider à l'achat le terrain.
Araziyi satın almak için fazladan para ihtiyaçları olduğunu söyledi bu yüzden Pederin bıraktığı 2500 doları ödünç verdim.
J'ai prêté 2500 $ que mon père m'avait laissé... Quelque chose ne va pas?
Bununla Lufton'dan 2500 baş sığır satın alabiliriz. Her biri, 4 $ dan.
De quoi acheter 2500 têtes du cheptel de Lufton à 4 $ la tête.
Tamam. Hesabın, 2500 için yeterli Ama limit bu kadar.
Tu peux aller jusqu'à 2 500.
Geçen sene nerdeyse 2,500 ton yakaladık. 12'ye böldük.
L'année dernière, on a ramené près de 2500 tonnes. Divisées par 12.
Grey Rock Geçidi yıl boyunca karla kaplıdır ki orası deniz seviyesinin 9000 feet üstündedir.
C'est une zone enneigée, à plus de 2500 métres d'altitude.
Birinci sınıf kalitede değil, bildiğiniz gibi ama size 2500 dolar ödemeyi düşünebiliriz.
Il n'est pas en excellent état, vous comprenez, mais... je pourrais vous en donner 2 500 $.
2500.
2500.
2500'e sattım.
Adjugé pour 2500.
2500 frank.
2500 balles.
Ve atım için sadece 2,500 forint teklifte bulunuyorsun!
J'ai amené mon meilleur cheval, vous voulez me rembourser avec 2500 forints!
Parayı peşin alırlar... tüfekli adam 5000, diğeri 2500 dolar alacak.
Ils seront payés d'avance- - 5 000 pour celui avec le fusil, 2 500 pour l'autre.
2500 $ işine yarar mıydı?
Maurice, tu aurais l'usage de 2 500 dollars?
2500 $ çok para.
2 500 dollars, c'est beaucoup de fric.
2500 dolar çok işime yarar.
2 500, ça me plaît beaucoup.
- 2500 bugün. 2500 yarıştan sonra.
- 2 500 là, 2 500 après la course.
Mesafeyi 2500 mile çıkarın.
Augmentez la portée à 4000 km.
Mesafe 2500 mile çıkarıldı, efendim.
Portée augmentée à 4000 km, Monsieur.
Evening Chronicle'da çalışan... eğitimli 2500 uzmanın sadece birkaçını görüyorsunuz.
Vous ne voyez qu'une partie des 2500 spécialistes d'exception employés par l'Evening Chronicle.
Şuna bak. Haftada iki kez yayınlanmış... baskı sayısı 2500... bir sayfa reklamlara ayrılmış... babanı rekabete zorlayacak tek bir sayfa yok.
Publié deux fois par semaine, tirage, 2500, une page de publicité sans une autre pour lui donner le change.
2000 dolar. 2000 dolar dendi. 2500 veren var mı?
2000 dollars. 2000 dollars.
2.500 dolar.
2500!
Sattım. 2.500 dolar.
Vendu pour 2500 $.
2.500 dolarlık da bir çek yazdım.
Et j'ai un chèque de 2500 dollars.
Sana 2500 dolar verirsem altı bahşişten sonra yine meteliksiz kalırsın.
Disons 2500.
- 2500 dendi.
3 000!
Afedersiniz, ama böyle... Şunu 2500 yapalım.
2500!