25 sent translate French
223 parallel translation
Bir şişe bira almam için 25 sent ver.
Donne-moi 50 cents pour une bouteille de bière.
Bir dolardan geriye 25 sent mi kaldı?
25 cents... sur un dollar?
Cumartesi Dans Gecesi Yer : İtfaiye Binası - Ücret : 25 sent
DANSE SAMEDI SOIR CASERNE DES POMPIERS 25 CENTS
- Bardagi 25 sent.
25 cents.
2 kutu 25 sent! 25 sent!
Deux cartons, 25 cents!
Jim Wade'in 10 basit dersini anlatan küçük kitapçıklarımız için 25 sent gönder.
Envoyez 25 cents et recevez la recette miracle de Jim Wade.
Sakın unutma, bana 25 sent borçlusun.
N'oublie pas que tu me dois deux pièces.
Hazır tebrik telgraflarımız var. Onlar 25 sent.
Nous avons des messages de félicitations à 25 cents.
Tanesine 25 sent saysak... Bu da 87.500 dolar yapar.
Si on les fait payer 25 cents par tête, ça fait... 87500 dollars.
Tanesi 25 sent, toplamda 2.500 dolar yapar.
Voyons. À vingt-cinq cents par tête, ça fait 2500 $.
25 sent ver.
La charité!
Kalıbı 1 dolar, iki tanesi 25 sent.
Un dollar l'un ou 25 cents les deux.
Kayıkların saati 25 sent.
Je les loue 25 cents de l'heure.
Yapmazsan 25 sent alıyoruz. Maaşından o da kesiliyor.
Si vous ne convenez pas, il vous sera décompté.
Acaba... İhtiyacınız yoksa bundan çok güzel bir çamaşır sepeti yapabilirim. Onun için size memnuniyetle 25 sent veririm.
Si vous n'en avez pas besoin... je vous l'achèterais volontiers, pour mon linge.
Bu bana özel. 25 sent.
C'est mon privilège. 25 cents.
25 sent değil on sent değil... Hey, beyefendi kusursuz bir skor yaptı.
Voilà qui s'appelle gagner!
kasa başına 25 sent daha az.
25 cents épargnés par cageot.
İnsanlar bir başağı yemek için 25 sent ödemez.
Les gens paieront pas 25 cents pour ça.
25 sent alayım.
ça fera deux tickets.
- Saati 25 sent. Günlüğü 2 dolar.
2 dollars la journée.
Hiç utanmayın bayanlar ve baylar, soru başına 25 sent.
Ne vous gênez pas, Messieurs, Dames. 25 cents la question!
Durmayın bayanlar ve baylar, soru sorun. Soru sormak sadece 25 sent.
Continuez, ne vous gênez pas, seulement 25 cents la question.
Berbere 25 sent bırakır mısın?
Laissez deux pièces au coiffeur, vous voulez bien?
- Yulaf için 25 sent.
- Ça fera deux cents pour l'avoine.
Joey, al 25 sent.
Beaucoup de choses ont changé, hein?
Kitapçı 25 sent ödüyor.
Le libraire de la rue de Rennes me les paie 25 sous.
Sıcak pizza var. Sıcak pizza, 25 sent.
Qui veut une pizza toute chaude?
Hayır, burada olmak zorundaydı. Kahve 1 dolar 25 sent.
Il faut venir ici, où le café est hors de prix.
Bir fincan kahve 1 dolar 25 sent.
Plus d'un dollar le café!
Üstelik bu geceki tanışma ve tanıtım amaçlı temmuz ortası yaz sıcağı satışında size bu şahane ipliğin bir makarasını 20 dolara değil 10 dolara değil, 5 dolara değil makarası 25 sent gibi komik bir fiyata sunuyorum.
lors de cette vente spéciale et par cette canicule de juillet, je vous propose ce fil fabuleux pas à 20 dollars la bobine, pas à 10 ni à 5 dollars, mais au prix ridiculement bas de 25 cents la bobine!
Dikkatli kullan. 25 sent tuttu.
Attention. Ca m'a coûté 25 cents.
Sonra da öğretmen aptallık edip Walter Cunningham'a 25 sent vermeye çalıştı... oysa Cunninghamlar'ın kimseden bir şey almadığını herkes bilir.
Et puis elle a été bête : Elle a donné une pièce à Walter Cunningham... alors que tout le monde sait qu'il n'accepte rien de personne.
Şeftaliler 25 sent, kitap da 10 sent.
25 cents pour les pêches et 10 cents pour le livre.
Gözlükle beraber... 25 sent.
- Avec les lunettes?
Çimleri biçmem için annem 25 sent verirdi.
Ma mère me donnait 25 cents pour tondre devant la maison.
Kutuya 25 sent at.
Il t'en coûtera 25 cents.
Yemek başına 25 sent olduğuna göre alsam fena olmaz.
A 25 cents le repas, pourquoi se priver?
Fena değil. Azıcık un ve yağın neresi 25 sent anlayamadım.
Ça va, mais 25 cents, c'est cher payé pour un peu de farine et d'huile.
AÇlK ARTTlRMA... bu şahane müzik aleti yalnızca 25 sent.
ENCHERES 25 cents pour ce superbe instrument de musique,
35 dolar 35 sent tutuyor, Madam.
- 35,25 $, Madame.
Bizim çeteye katılmak istiyorsan yirmi beş sent getirmen lazım.
Pour entrer dans la bande, il faut 25 cents.
Kent vadideki bütün çiftlikleri ele geçirmiş... hayvan başına yirmibeş sent alma niyetinde.
- Ça me regarde. Kent a mis la main sur tous les ranchs de la vallée... et il veut faire payer 25 cents pour chaque tête de bétail qui la traverse.
25 sent, lütfen.
25 cents s'il vous plaît.
- Yirmibeş sent.
- 25 Cents
Bir kere söyledim, yüz kere de söylüyorum. O parayı kibrit çöpü oyununda "25 ve 50 sent" ler olarak kazandım.
Je vous ai dit que j'ai économisé ma petite monnaie.
Üç tane çeyreklik, üç tane 10 sent, üç tane beş sent ve...
Trois de 25 cents, trois de 10, trois de 5, et...
Bir tane çeyreklik, üç tane 10 sent, üç tane beş sent ve iki peni.
Une de 25 cents, trois de 10, trois de 5 et deux de 1.
Tabelada, yatak 25 sent diyor.
50? Y a marqué 25 sur votre écriteau.
- Ben buldum. 10 sent.
O PERSSONE - 10 cents BETAILLE - 25 cents - Je l'ai trouvée où elle n'était pas.
50 sent, 1 dolar ve çeyrek.
50, 1 dollar, 1,25 dollar...