272 translate French
53 parallel translation
Ve biz de tekrar tekrar çekiliş düzenlerdik.
Et nous pourrons le remettre en tombola éternellement. 1072 01 : 24 : 20,811 - - 01 : 24 : 24,272 Ça me fendrait le coeur que ce patchwork quitte la paroisse.
evet, ne oldu? 17 00 : 01 : 29,272 - - 00 : 01 : 30,523 lütfen..
Oui, qu'est ce que c'est?
Bu 272 kiloluk bir kuvvet ister.
Ça demande une pression de 40 kg par cm2.
Çok güzel, eğer basınç ayarını 600'e getirirsen oldukça nazik bir şekilde konabilirsin.
Très bien. Règle la pression à 272 kg et tu devrais atterrir en douceur.
İlk Egemen Çin İmparatoru savaşan yedi eyaletimizi birleştiren çılgın hükümdar, Lo Pan'ı mağlup etti ve MÖ 272 yılında ona, şu dehşet verici bedensizlik lanetini uyguladı.
Le premier empereur de Chine, un fou qui a fédéré nos sept États en guerre, a vaincu Lo Pan et lui a infligé cette terrible malédiction en l'an 272 avant Jésus-Christ.
- 277 işaret 19 istikametinde.
Ça y est, capitaine. Coordonnées 272, marque 19.
Anne, Morgan beni parmakladı. Bunu yapmamasını söyle.
Maman, Morgan viens de me faire un doigt, tu veux bien lui dire de pas faire ça 272 00 : 41 : 36,810 - - 00 : 41 : 40,397 et fais là sortir de la salle de bain y a que toi qu'elle écoute
Hymn 272
Hymne 272
2 gün önce, sonda P3R-272'den bu görüntüyü gönderdi.
Eh bien, il y a deux jours, la sonde a renvoyé cette image de P3R-272.
Ernest'ın gezegenindeki yazıtı da..... 272'deki, tüm bunların başına geldiği yerdeki çember yazısını da.
L'inscription sur le mur de la planète Ernest mais aussi le cercle de symboles de 272, oû ça lui est arrivé.
272, tamam mı?
2,72 grammes.
Friday's championship game is against North Compton and that squad always tries to bring it.
Il nous manque une pom pour le match contre North Compton. Leurs pom-pom veulent toujours la ramener. 260 00 : 19 : 59,272 - - 00 : 20 : 01,763
Ve orası 272 yıldır senin ailenin.
Dans ta famille depuis 272 ans.
272-7638'i aradınız.
Vous êtes bien au 272-7638.
Santimetre kareye, 42 kiloluk basınç yapar.
272 kilogrammes par centimètre carré.
Bu, Albay O'Neill'ın Eskiler'in bilgi bankasına sahip olduğu dönemde girdiklerinden. P3R-272 olarak adlandırdığınız gezegende.
Elle est parmi celles que le Colonel O'Neill a obtenues lors de sa rencontre avec la bibliothèque des Anciens sur une planète que vous appelez P3R-272.
Gürkan Güven İyi Seyirler!
{ pos ( 272,225 ) } Episode 2
"187." Rast gele bir liste.
{ \ pos ( 272,270 } "187".
- Tanıdığım bazı insanlar.
- { \ pos ( 272,270 ) } Des connaissances.
Bak... Kocam her an şehre geri dönebilir.
{ \ pos ( 272,230 ) } Écoutez... { \ pos ( 192,210 ) } Mon mari va être de retour en ville d'une minute à l'autre.
Bu arada, Şef piyangosunda iyi şanslar.
{ \ pos ( 272,230 ) } Au fait, bonne chance pour le poste de chef.
Evet ama bugün çok önemli bir adım attı.
- Il a franchi une grande étape... - Papa! 272 00 : 14 : 16,988 - - 00 : 14 : 18,038 Regardez!
- Aslında burada 272'yi arıyorsun.
Ici, c'est le 272.
272 kilo, boyu 2 metrenin üzerinde.
270 kg Plus de 2m de haut!
1976 civarında uzun bir rapor hazırladım. Kısaca paralarının düşündükleri miktarda olmadığını söyledim.
{ \ pos ( 272,254 ) } Vers 1976, j'ai écrit un rapport assez long sur l'état étonnant de leurs finances.
Babam ben büyürken benimleydi.
{ \ pos ( 252,272 ) } Papa était présent pour moi quand j'ai grandi.
Böyle bir sürü zaman vardı.
{ \ pos ( 252,272 ) } Sur des périodes, des bouts de périodes.
Sarhoş olduğu zaman çoğunlukla gözü yaşlı olurdu.
{ \ pos ( 252,272 ) } Quand il était soûl, le gros du temps, il était en pleurs,
Bazen de biraz sinirli.
{ \ pos ( 252,272 ) } et parfois, il se mettait en colère.
Geldiğin yerde herkes içki içer miydi?
{ \ pos ( 272,264 ) } D'où tu viens, tout le monde buvait?
Bu sorunlarimizi nasil çözebilecegimizi biliyorum.
{ \ pos ( 100,272 ) } Je sais comment régler nos problèmes.
Ryan, bugün nasilsin?
- Observe-nous. { \ pos ( 120,272 ) }
Çünkü hayatta ondan hiçbir şey istemeyecek birinin var olmasından büyük mutluluk duyuyor.
{ \ pos ( 272,200 ) } Il apprécie avoir au moins une personne qui veut rien de lui.
Tamam, dur, kapatma kapatma.
{ \ pos ( 272,270 ) } Raccroche pas.
Kullandığımız o tuvalet kağıdı hangisiydi?
{ \ pos ( 272,270 ) } C'est quel papier toilette qu'on utilise?
Ama sonuçta bütün kariyerim o bir saatte yapacaklarıma bağlıydı.
En même temps j'ai consacré toute ma carrière pour en arriver là. 272 00 : 13 : 53,863 - - 00 : 13 : 54,600 Vraiment?
10.000 kişinin önünde 272 kiloluk haç arkamda... 10.000 meleğin seslerini duyuyordum.
300 kgs sur mon dos devant 10.000 personnes... Quand j'entends les voix de 10.000 anges.
- Şeyler listesinde 272 numaralı sırada olsa da bunu seninle asla konuşmayacağım.
C'est genre le numéro 272 sur la liste des choses dont je ne vais jamais te parler.
Kazancın ise 272.25 dolar.
Ce qui nous fait un bénéfice de 272.25 $
İşletim sistemi hafıza gereksinimleri. Yani bu şey temelde her açılışta sırtında 272 kg ağırlıkla ayağa kalkmaya çalışıyor.
Je veux dire, le truc fais en gros 600 pompes à chaque démarrage.
272 ton grafit.
300 000 kilos de graphite.
- Orijinali, Gri 266'ymış ve saldırganımızın ki Gri 272.
Eh bien, l'original était du 266 gris métallisé et notre intrus est du 272 gris métallisé.
Model 266'yı ya da 272'yi eşleştirmeliyiz.
Nous avons besoin de faire correspondre le modèle 266 ou celui de 272.
Hazırlanmak için 53 günümüz var. Aslında kulağa çok uzun gelmiyor ama 1272 saate yayarsak gelebilir.
On a 53 jours de préparation... ce qui de prime abord semble très peu jusqu'à ce qu'on les divise en heures, soit 1 272.
272 numaralı oda.
Chambre 272
272 ) } Line : Yeni mesajınız var.
654.152 ) } Vous avez un nouveau message.
Singleton Yük İstasyonu, kilometre işareti 272.
Gare de Singleton Freight, on est au kilomètre 272.
- Del şunu! - 238. Haydi.
272... 274, 276...
Ama hayır, acele etmek istemiyorum. Bu sefer yani.
{ \ pos ( 272,202 ) } Je te ferai à manger.
Herkes ölür.
{ \ cHFFFF } { \ pos ( 272,210 ) } Tout le monde meurt.
Herkes sözünü tutmaz.
{ \ cHFFFF } { \ pos ( 272,200 ) } Tout le monde ne tient pas ses promesses.