3 dolar translate French
1,419 parallel translation
Sadece 3 dolarım var.
Il ne me reste que 3 dollars.
3 dolar 50 sent efendim.
Trois dollars cinquante.
- 3 dolar 20 sent.
- 3,20 dollars.
- 3 Dolar.
- Oui. - 3 $.
Sana 3 Dolar veririm.
- Quoi? - Je vous donne 3 $.
3.2 milyon dolar.
3,2 millions de dollars.
Ki onu 3 milyon dolarını çaldığı bir pisliğe terketti.
Qu'elle a laisse avec un idiot, à qui elle a volé trois millions.
- Evet, alacağım. - 3 dolar lütfen.
Trois dollars, s'il vous plaît.
Toplam haciz bedeli 3.496 dolar.
Ça fait 3 496 $ pour la fourrière.
- 3 hamburgere 24 dolar.
3 hamburgers pour 24 $.
Pekala! Üçbin dolar dedi.
Ok, 3.000.
Üçbin dolar!
Qui a 3.000?
Belki 3 belki 5 milyon dolar.
Peut-être trois millions. - Peut-être cinq millions.
Üç doları hazırlasan iyi edersin.
Ramasse tes 3 $!
Haftada 2 saat, 3 000 dolar nakit. Bütün yaz boyunca.
Deux heures par semaine pour 300 $ cash.
Sadece yatırdığım para senin olmayacak aynı zamanda sana üç milyon dolar teklif ediyorum.
Non seulement vous gardez mon acompte, mais je vous offre... disons... 3,5 millions de dollars?
Gerçekleri konuşmalıyız, dünyada 1.3 milyar insan neden 1 doların altında çalışıyor?
Alors pourquoi y a-t-il aujourd'hui dans le monde 1,3 milliard de gens qui vivent avec moins d'1 $ par jour?
Eğer bir şey alacaksam, çok alırım. Anlatabiliyor muyum? Öyle beş para etmez birkaç dolar olmaz.
Si je pique un truc, ce sera un pur vol, pas 3 $.
O zaman herkese birer dolar ver 3 bin sana kalsın.
- J'ai 72 000 clients. Donne-leur un dollar chacun et garde le reste...
Adalet duyguma ve prensiplerime aykırı olmasına rağmen müvekkilim, iyi niyetiyle size 3,000,000 dolar ödemek istiyor.
C'est contraire à mes principes... mais mon client est prêt à vous offrir 3 millions, par affection pour vous.
Kasa 3000 dolar alır.
Pour une com de 3 000 $, on ferme les yeux.
Kaynağıma göre, bir satıcı onların üç tanesi için ödeme yapmış, her birine 20 bin dolar vermiş.
Selon mon informateur, un acheteur a casqué pour 3 cartouches à 20 mille chacune.
Peki. Paco'ya üç dolar vereceğim.
Je vais donner ses 3 $ à grippe-sous.
Evet, üç dolar kaybettim ve fena halde adet görüyorum.
Oui, j'ai perdu 3 dollars et je vais avoir mes règles.
Maliyeti üç dolar kadardır.
Ça doit coûter 3 $ à fabriquer.
Nasıl 3200 dolar olabilir?
Comment ça, 3 200 dollars!
3 milyon dolar.
Trois millions de dollars?
burada 3000 dolar için 3 dakika ringde kalabilecek kadar erkek birisi var mı? Bu heyecan ve tostesteron içinde?
Pour 3000 $ Pour 3000 $ Y a t'il quelqu'un capable de rester trois minutes sur le ring avec ce titan de testostérone?
Eğer bu kafeste Bonesaw McGraw karşısında 3 dakika dayanabilirse, 3000 $ dolar onun olacak.
S'il peut tenir juste trois minutes dans la cage avec Bonesaw McGraw la somme de 3000 $ sera payée a...
Tekrar kontrol et ağ kafa. 3 dakika için 3000 dolar yazıyor orada.
Regarde encore tete de toile. Elle dit trois mille pour trois minutes.
Matt'in Yemini - 3500 dolar.
Le voeu de Matt - 3 500 dollars
Komançi kulağı başına üç dolar aldığını anlatırdı.
Il me disait qu'il se faisait 3 dollars pour chaque oreille de Comanche.
- 3 fotoğrafçı, Her birinden 250 dolar.
- Trois photographes, 250 dollars chacun.
- 3000 dolar.
3 000 $.
Burada üç-dört bin dolar var.
Cela fait 3 000, 4 000 $.
3000 dolar harcasan, bir milyon mil getirir.
Si tu as déjà dépensé 3 000 $, tu peux avoir un million de miles de vols.
CIA onlara 3 Milyar Dolar verdi.
La CIA lui donne 3 milliards de dollars.
- 3.000 dolar.
3000 billets verts...
3.000 dolar.
3000 dollars...
Hayır, 3.000 dolar karşılığı para çekmek istiyorum.
Non, je voudrais retirer l'équivalent de 3000 dollars.
Bana borç olarak 3.000 dolar ver.
Donnez-moi 3000 dollars! Prêtez-les moi!
3.000 dolar mı?
3000 dollars?
Sana öğrettiklerimden sonra 3.000 doları böyle mi istiyorsun? "Bana ver."
Drôle de style, après tout ce que je t'ai appris...
Herhalde 3.000 doların yoktur, değil mi?
Tu ne peux pas me dépanner de 3000 dollars?
Maddi olarak. 3.000 dolar.
3000 dollars.
Üç saat önce müzik kutusuna bir dolar attım.
J'ai mis un dollar dans ce jukebox il y a plus de 3 heures.
Üç dolar harcar mı hiç? tüm bina yanabilirdi.
Il n'a pas voulu dépenser 3 $ pour une 9 volts.
- 3 Dolar'dan açık artırmayı açıyorum.
Cinq dollars.
- Ona birkaç dolar verecektim.
- J'allais lui donner 2 $ ou 3 $.
Üç dolar daha versem taksiye binerim.
Avec 3 dollars de plus, on peut prendre un taxi.
- Bir keresinde 3 milyon doları 100 milyon dolarlık bir binaya dönüştürdüğünü okumuştum. Bunu nasıl yapmıştın?
J'ai lu un jour qu'avec 3 millions de dollars, tu avais construit un immeuble de 100 millions.