English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ 4 ] / 45

45 translate French

6,899 parallel translation
Çocuklardan kırkbeş doları geri mi alacaksın?
Vous voulez retirer $ 45 à ces enfants?
Ve bende kırkbeş dolarımı... ... yani hadi kasayı aç... - Ver şu parayı.
Et je prendrai mes $ 45, donc ouvrez juste le tiroir et donnez-moi l'argent.
Ama sadece bu değil, ben öğrendim yiyecek için hayvanları yetiştirme tüketir Tüm üçte Gezegenin tatlı su Yüzde 45 kadar kaplar Dünya'nın arazi Kadar yüzde 91 sorumludur Amazon imha Önde gelen nedenidir türlerin yok olma Okyanus "ölü bölgeler" Ve habitat tahribi.
Et l'élevage d'animaux pour la consommation utilise un tiers de l'eau douce de la planète, occupe 45 % des terres, est responsable de 91 % de la destruction de l'Amazone, est la cause principale de la disparition des animaux, des "zones mortes" dans l'océan et de la destruction de l'habitat naturel.
Hayatımın Solspent45 yıl Hayvan tarımda.
J'ai donc passé 45 ans de ma vie dans l'élevage intensif.
Ama Dünyanın en Tek başına 1,5 milyar inek 45 milyar galon içecek Her gün su Ve gıda 135 milyar lira yemek.
Mais rien que le milliard et demi de vaches sur Terre boit 170 milliards de litres d'eau par jour et mange 62 millions de tonnes de nourriture.
- Ben en azından least.At az 100 için itmek istiyorsunuz.
- Je dirais 45. Au moins.
- Bir yüz lira.
- 45 kg.
Bu kadar tüm ekledikten sonra, ben fark etti seçim her gün Su üzerinde 100 galon kaydetmek için tahıl 45 lira Ormanlık arazi 30 feet kare, lira ofCO2 of20 eşdeğer Ve bir hayvanın hayatı her gün.
Après avoir fait le calcul, j'ai réalisé que j'avais le choix d'économiser chaque jour 4164 litres d'eau, 20 kg de céréales, 2,78 m ² de terrains boisés, l'équivalent de 9 kg de CO2 et la vie d'un animal chaque jour.
- Olur. Daha bizimkilerin gelmesine 45 dakika falan...
Je pense que, nous avons, à peu près, 45 minutes avant que mes parents...
Aynı kongrelere katılan 45 kişi tespit ettik.
J'ai trouvé 45 gars qui sont allés aux 2 conférences.
- 180, 60, 45.
180, 60, 45.
Bölme cıvatalarla tutturulmuş. Tabanı yaklaşık 6'ya 2 fit, 1,5 fit genişliğinde.
Le compartiment était fixé par les écrous, et il fait à peu près 1,80 m par 60 cm par 45 cm.
Yaklaşık 180-60-45 cm.
À peu près 180 par 60 par 45.
- 7 : 45.
- 19 h 45.
Yüzme Kursu. 3-5 yaş arası. Cuma günü.
Natation, trois à cinq ans, vendredi, 16 h - 16 h 45.
4 : 00-4 : 45 arası yer var.
Disponible.
Cumartesi. 2 : 00-2 : 45 arası.
Samedi, 14 h - 14 h 45.
- 45 dolarlık viski vardı orada.
Tu viens de boire 45 $ de Scotch.
45 beygir gücünde, ABS'li ve Bay Hapşırık 3D'nin resmi arabası.
C'est une voiture 45 chevaux avec ABS. C'est la voiture officielle de M. Atchoum 3D.
10 : 45 Bu gece burada indi.
Elle a atteri ici à 10h45 ce soir.
Araç yaklaşık 45 mil saatte geziyordu.
Le véhicule roulait à environ 72 km / h.
Yani bir minibüsten onu itti 45 mil saatte gidiyor.
Vous l'avez poussé hors du van pendant que vous rouliez à 72 km heure.
Üstümde FN 45'lik ve bir Walther var.
J'ai un 45 et un Walther.
45 derece eğik diye mi.. .. yoksa bu yastığın tabuttan geldiğini söylediğin için mi bilmiyorum.
Je ne sais pas si c'est parce que mon corps est à un angle de 45 degrés, ou que tu m'as admis que ce coussin provient d'un cercueil.
İlk görüşmeleri tamamladım ve 45 memur daha temize çıktı.
J'ai terminé ma première partie des interrogations, et 45 autres officiers sont écartés.
911 çağrısı sabah 5 : 45'de gelmiş.
L'appel des voisins est arrivé à 5h45.
Jules, gideli 45 dakika falan oldu. Bu biraz delilik gibi duruyor.
Jules, je suis juste parti 45 minutes ça à l'air un peu fou.
Karanlıkta bir 45'liği söküp takabilirim Finch.
Je peux démonter un.45 dans le noir.
Alarm sıfırlanana kadar 45 saniyeniz var.
Vous avez 45 secondes.
Ölümle aranda 45 saniye var.
Tu as 45 secondes avant de mourir.
Sabah saat 5 : 45'te, evin boş olduğundan emin olacağım.
Demain, 5 h 45, la maison sera vide.
- 45 lakh.
4.2 millions.
Sanu ve Taru'ya nazar değmesin. 3 lakh ve 45 bin dirhem.
Que Sania et Taru soient protégés du mauvais oeil0 345.000 dirhams.
Mevcutta 45 bin dolar olan bir kredi kartı borcunuz var.
Maintenant, le débit de votre carte de crédit est de 45.000 $...
Sonrasında trene yetişmek için hemen çıktım ama o da 45 dakika gecikti.
Donc je me dépêche pour arriver à l'heure au train, qui est maintenant en retard de 45 minutes.
- 22.00. - 21.45. 3.00.
22h 21h45 3 heures
Saat 1.45 olmuş.
Il est 1h45 du matin
21.45!
21h45!
- 2.00! - 22.00. - 21.45.
{ \ pos ( 192,190 ) } - 22 h. - 21 h 45.
Saat 1.45 olmuş.
1 h 45.
21.45!
On rentre à 21 h 45!
Biletler kişi başı 10 dolar veya 5 kişi girecekler için 45 dolar.
C'est 10 dollars le ticket ou 45 dollars pour un carnet de 5.
45, 50 yaşına dek ve henüz tam anlamıyla eğlenmeden onlardan olmasını istemezsin.
Oh. Ouais, tu ne veux pas avoir un de ceux-là avant, 45, 50 ans et tu ne peux plus avoir de fun ou ton coeur va exploser.
- 45 yaşında.
Il a 45 ans.
- Cenazeyi kaldıran kişi üzerinden bunu bulmuş. - 45'e 70 boyutunda.
Le croque-mort lui a retiré ça. Du 45-70.
Silahın sesine göre 45 veya 50 kalibre olmalı.
Fort comme c'était, ça devait être du 45 ou 50.
45 kalibreydi.
C'était du 45.
45 dolar duydum! Genç bayandan 45 dolar!
J'ai 45 dollars ici pour cette demoiselle!
Zack için duruşmam 45 dakika sonra başlayacak.
Mon audition avec Zack est dans 45 minutes. Vas-y.
180, 60, 45.
180, 60, 45.
Bu 45 kalibrelik bir tabanca.
C'est un calibre 45.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]