503 translate French
62 parallel translation
Bunları Albay Carter'a, 503.
Colonel Carter, 503ëme Parachutistes.
Numaran 503.
Excusez-moi...
Tamamen çılgınca değil mi?
[Skipped item nr. 503]
503.
503.
7! Olamaz!
101... 211... 307... 401... 503... 601... 711...
503 nolu odada mı?
- Il a pris la 503?
Ben 503 nolu odadayım, orada görüşürüz.
J'occupe la chambre 503. On peut s'y retrouver.
Ben 503'teyim.
Je suis dans la 503.
1,527,503 okunmamış duanız var
1 527 503 prières? Vous avez 1 527 503 prières non lues
503 ölçek kızartılmış buğday.
530 livres de blé frit.
Tam olarak 503 numaralı oda.
Chambre 503, pour être exact.
503 olduğuna emin misin?
Tu es sûr que c'est la chambre 503?
108-503 numaralı dairedeki kaltak!
Appartement n ° 108-503!
Ailem aç çünkü 503 numara borcunu ödemiyor!
Ma famille meurt de faim. L'appart 503 ne veut pas me rembourser!
Özellikle de, Model 503'ün durumu hakkında bilgi istiyorum.
Et je veux savoir ce qu'il en est du Modèle 503.
Şirket gizliliğine tâbi birimlerin büyük bir kısmı bulundu, ama 503'ü aramaya devam ediyoruz.
On a retrouvé les unités compromises, mais on cherche toujours le 503.
Model 53 asla canlanmadı.
Modéle 503 n'a jamais été vivant.
Araban havaya uçtuğunda model 53 DNA'nı her tarafa saçarken sen sağ salim kurtulmayı başardın.
Quand la voiture a explosé, tu étais en sécurité tandis que Modèle 503, avec ton ADN, était réduit en morceaux.
96 ve bununla 503.
Et 6, et ça fait... 503.
- 503 numaralı kutu.
- La boîte 503.
Hadi 503 numaralı kasa.
Allez, la boîte 503.
503. 5... 5-0...
503. Cinq, zéro...
Dur, işte. 503.
Attendez, la voilà. 503.
503 sayısı yüzünden.
Le nombre 503.
Boşluklara karalanmış ya da imza olarak kullanılıyordu.
Dans les lettre Illuminati gribouillé dans les marges, parfois juste signé "503".
501, 503.
501, 503.
149, 307... 359, 347... 401, 601... 307, 331... 499, 503... 701, 109... 131, 149... 151, 239... 241, 257...
149, 307, 359, 347, 401, 601, 307, 331, 499, 503, 701, 109,
70-503.
70-503.
Şimdi çıkabilirsin.
C'est bon. Appartement 503.
Avukat Saul Goodman. 505 503-4455.
Saul Goodman, avocat.
7,503 mil.
12 075 km.
503. Kanal'da tamamını canlı yayınladılar.
C'était en direct sur la chaîne 503.
- 503...
- C'est le 503...
- 503-555-0138.
- C'est le 503-555-0138.
Evet. 503-278-8106'dan arayabilirsiniz onu.
Oui. Vous pouvez l'appeler au 503-278-8106.
Area 503 / 4.
Région 50 3 / 4.
Gerçi merak ediyorum 503 kişiyi öldüren deprem makinesinin yapım emrini verirken ailenizin halk hakkındaki düşünceleri neydi.
Bien que je me demande où était l'inquiétude de votre famille pour ses concitoyens lorsqu'elle a ordonné la construction de la machine à tremblement de terre qui a tué 503 personnes.
503 kişi öldü ve suçun hatırı sayılır bir kısmı bana ait.
Objection. Le témoignage posthume de M. Tidwell n'était pas une preuve sur la liste.
Bayan Queen 5 ay boyunca Iron Heights hapishanesinde süründü. Peki ya bu 5 ay boyunca öldürmekle suçlandığı bu 503 kişi mucizevi bir şekilde ölümden döndü mü?
Poursuivez-vous mon client pour dissimuler le fait que vous êtes en réalité l'homme qui a poussé Marco au suicide?
503 cinayete suç ortaklığı etti.
Elle a aidé et encouragé 503 homicides.
Ama o gün yok olan 503 hayat adına ben Moira Queen, pişmanlığın çok geç geldi diyorum.
Mais au nom des 503 vies qui se sont éteintes ce jour, vos remords sont arrivés trop tard.
Davalı 503 adet birinci dereceden cinayet suçundan suçsuz bulunmuştur.
Pour les 503 chefs d'accusation de meurtre, l'accusée est reconnue... non coupable.
Geçen yıl ölen 503 kişinin ailelerinden başka kimse gelmiyor.
Personne sauf les familles des 503 victimes de l'an dernier.
Jüri Üyesi 503, adınızı belirtin.
Juré 503, merci de donner votre nom.
Dinle Hollywood buradan nekadar uzaklaıkta?
Votre pièce ( chambre ) No Est 503
101, 211, 307 401, 503, 601.
On fait les centaines!
çeviri : ozz, alaturka, razor _ tr
Weeds 503 Su-Su-Sucio
503!
503!
Çeviren : ronaldo İyi seyirler.
Un nouveau tapis rafraîchira toute la pièce... 503 Rug-of-War
Şimdi de İspanyolcası.
505-503-4455.
503 konuşma yapsanız beni Moira Queen'in 504. kayıp olması gerektiğinden vazgeçiremezsiniz.
Pardon? De t'avoir aidé à gagner l'affaire.