550 translate French
197 parallel translation
550 metreye ayarlanmıştı, gerçek uzaklıktan 3 metre kısa.
Le viseur était réglé sur 550 m, juste 3 m de moins que la distance exacte.
1700 $ dolar çektiğiniz zaman, o 1,550 $ yatırmış.
Puis vous avez retiré 1 700 $, il en a déposé 1 550.
... dört yüz elli... Beş yüz elli.
450, 500, 550.
- 550 lt.
- 550 kilos.
.. 740 tanesi lllinois'de, 550...
516 740 sous contrat en Illinois, 550...
2,350. Oluklu demir..
2,550. fer forgé.
Yüz, 200, 300, 350, 400, 450, 500, 550, 570, 590, 600.
Cent, 200, 300, 350, 400, 450, 500, 550, 570, 590, 600.
Yani, siz 550 yaşındasınız!
Mais ça veut dire que vous avez dans les... 550 ans!
Eğer Elsa vahşi doğaya dönseydi, başka bir bölgede olmak zorunda kalırdı ve bizde, onu bu 340 mil uzaktaki bereketli oyunların ve hepsinden önemlisi birçok aslanın bulunduğu yere götürmek için gerekli yetkiyi alabilirdik.
Si Elsa devait redevenir sauvage, ce serait dans une autre région, et nous eûmes la permission de l'emmener dans une réserve à 550 km de là qui regorgeait de gibier et où surtout, il y avait beaucoup de lions.
Pekâlâ, diyelim ki... 550 ve bu konuyu kapatalım.
Bon, ecoutez, euh... disons... 550 et n'en parlons plus.
Ayda 5500 frank için nihayi bir şey söylemediniz.
Donc, 550 000 F par mois.
Ne bu sıfatınız, ne de kızımın yaşam standardını güvenceye alacak ayda 5500 frankınız olmayacak.
Ce ne sera ni ce titre, ni vos 550 000 F par mois.. .. qui lui assureront son train de vie.
1.550 ve yaklaşıyoruz, efendim.
1550, en approche, capitaine.
55-01'den 550'ye.
55-01 à 550.
550 dinlemede.
550 écoute.
Yani bize 750.000 dolar düşüyor!
Ça fait... euh... 550.000 dollars!
300 dolar. Yani 6250 doların üstüne 300 dolar. Bu 6550 dolar eder.
Ca nous fait 300 plus 6 250, ce qui donne... 6 550 $.
En azından bize şunu söyle. Mattei'nin 1,1 milyon dolar borcu olduğu ve bu borcun 2 milyon dolara ulaşacağı ihtimali doğru mu?
Est-ce vrai que Mattei a accumulé 550 milliards avec la perspective d'arriver à presque 1000 milliards?
O zamana değin sahip olunan bilgiler bilim olarak ele alınmamıştı. Bu gözleme dayalı bilgileri M.Ö. 550'lerde modern bilime taşıyan Pisagor olmuştu.
Ce n'était pas avant 550 BC ou à peut près que Pythagore a déplacé cette connaissance du monde du fait empirique au monde de ce que nous devrions maintenant appeler de preuve.
550 $?
550 $?
550 milyon yıl önce, filtre ederek beslenenler, daha etkin olan solungaç yarıklarını geliştirdiler
Il y a 550 millions d'années... les filtres sont devenus des branchies... qui ont permis de mieux filtrer la nourriture.
- Hayır, 550'lik.
Du 18 carats? Du 15.
O, 825'lik almak istedi, fakat ben 550'liliğin yeterli olduğunu söyledim.
Mais il voulait à tout prix prendre du 18, c'est moi qui ai dit que le 15, c'était assez.
Bir gün Champs-Elysées'de yürürken 500 bin Alman mı görmek istiyorsun?
Tu veux descendre les Champs-Elysées un jour et voir 550 000 boches sortir du Fouquet's?
Toptan fiyatı 550,000.
Vendus en gros, y en a pour 550 000.
- Adam başı 550 $.
- 550 $ par tête.
Bunun şişesi 550 dolar Tony.
550 $ la bouteille, Tony.
Sana 550 dolarlık takım elbiseler alacağım. Jilet gibi olacaksın.
Des costards à 550 $, comme ça, t'auras de la classe.
- Elli. - 550 dolar verildi, şimdi 600 dolar.
- J'ai 550 $, maintenant 600 $.
550 dolar kalmış, 50 dolar harcadığımızı mı söylüyorsun?
Il reste 550 dollars, ce qui veut dire que nous en avons dépensé 50.
Bu bizi 1800 fit aşağı götürür.
On devrait atteindre, les 550 mètres.
Yaklaşık 550 km.
Encore 140 lieues.
Dört yıl önce narkotik şube bir baskın yapmıştı ve 550 galon P2P maddesine el koydular.
Il y a 4 ans, les Stups font une descente, où, entre autres, 20.000 litres de P2P sont confisqués.
Bence 550 kilodan fazla olduğu kesin.
II doit faire plus de 750 kg.
- 550 mi demiştin?
- T'as dit 550?
- 473'ü geçiyoruz, hâlâ batıyoruz.
- Dépassons les 550.
Oh, 550. 6 ver.
Tu me dois 550 $.
550... 500 feet.
550... 500 pieds.
550 $. Ne diyorsun?
Tu marches a 550?
Bu kadar.
650... 550... 500...
- Irtifa : 800,750, 700, 650, 600, 550, 500.
Chasseurs 2 et 3 en difficulté. 750, 700, 650, 600, 550, 500...
550 diyen var mı?
550?
Dört yüzün altında olması imkansız. Beş yüz elli.
En-dessous de 400, ce serait stupide. 550.
- 550 metre!
- 550 m!
- 450 metre. 550'yi geçtiğimiz zaman işimiz biter!
On passe 500 m. À 620, on est foutus.
500 metre!
On passe 550 m.
550 nucleon'un üzerinde alışılmamış, geniş bir kütlesi var.
Sa masse atomique est anormalement grande : plus de 550 nucléons.
Bunlar kendinden emin, genç bir Hollywood yıldızının son sözleriydi... James Dean... Bu Porsche 550 Spyder... onun ölüme gittiği arabanın aynısı...
Ce furent les derniers mots pleins d'espoir... de la brillante jeune étoile d'Hollywood James Dean... alors qu'il pilotait sa Porsche de course Spyder 550... vers un rendez-vous avec la mort... le long d'une portion déserte... d'une petite route goudronnée à deux voies,
550 km. çapında olduğunu ve ayın dörtte biri büyüklüğünde olduğunu tahmin ediyoruz.
Nous estimons que le diamètre est de plus de 550 km, et la masse, d'environ un quart de celle de notre lune.
Bakalım, bende 550 var.
J'ai 550.
650. 550. 500.
Tu captes l'Asie avec.