752 translate French
156 parallel translation
- Opus 752.
- Opus 752.
"752598 H M'nin şifresidir O?"
"752 598 H est M clé 0?"
752598.
Eh bien... 752 598
752 şey gibi olabilir Temmuz 1952.
Comme 752 pourrait être Juillet 1952.
752598.
752 598.
752 "renk" ve 598 "kuş" anlamına gelir.
752 c'est la "couleur" et 598 signifie "oiseau".
Sonra da 752-0420'de ve evde, 621 - 4598'de.
Et puis au 752 0420 et ensuite chez moi au 621 4598.
Ben Bay Christie, artık 752-0420'de değilim, evde olacağım, 621 - 4598'de.
Ici M. Christie, je ne suis plus au 752 0420, je suis chez moi au 621 4598.
Benim bahsettiğim şey eğilim. 77 00 : 06 : 31,752 - - 00 : 06 : 36,699 - Ve çocuğun bunu nereden aldığını çok net görebiliyorum.
Ce dont je parle est son attitude.
10.751, 10.752,
10751, 10752...
Artık Amerika'da yaşamıyor muyum?
[Skipped item nr. 752]
752 no'lu dava, efendim.
Affaire n ° 752, votre Honneur.
752 Mandeville Lane.
752 Mandeville Lane.
212-752-4708
212-752-4708.
343, 91, 752, 288, öne çıkar mısınız lütfen?
343, 91, 752, 288, avancez, s'il vous plaît.
752, adınızı söyler misiniz lütfen?
752, comment vous appelez-vous?
Pekala, şu numaralar sahneye çıksın : 825, 752, 758, 39...
Bon, 825, 752, 758, 39...
Buradaki 753, 752 olsaydı... Tıpkısının aynısı!
Si le 753 ici était 752, comme dans le ce serait exactement pareil.
Evet, gerçekten çok iyiydin.
01 : 05 : 17,667 - - 01 : 05 : 19,752 Merci. De rien.
752 numara.
C'est la suite 752.
752 numaralı odadayım.
Dans la suite 752.
- 752, 752...
- 752,752...
- 752...
- 752...
752... 752...
On ne peut pas te comprendre. - 752... 752... se... 752. 752... 752...
Anlayamıyoruz. - 752... 752... se... 752.
- Ralentis, Huck. ( renifle ) 752.
752. 752, 752...
752, 752...
- 752'de ne?
- Mais qu'est-ce que c'est 752?
752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752, 752, 752,
752, 752...
752, 752...
"Yağmur Adam" etkisi bırakıyor. 752. 752.
( Huck ) 752. 752.
752. 752. 752.
752. 752. 752.
752. 752. 752. Adamım, dışarısı çok sıcak.
752. 752. 752. ( Porte se ferme ) Mec, il fait chaud là-bas.
"752" ne anlama geliyor biliyormusun?
Tu ne saurais pas ce que "752" veut dire, comme par hasard?
752, 752, 752...
( Huck ) 752, 752, 752...
- 752...
752...
- 752, 752... - o büyük, boncuklu kabarık kıyafetlere bayılıyorum.
- 752, 752... - J'aime toutes ces robes efféminées avec des perles
- 752, 752, 752...
- 752, 752, 752...
- 752, 752...
- 752, 752...
- Hepsi aynı kumaştan am farklı tarzlarda... - 752...
Du même designer mais dans des styles différents. - 752...
- olacaktı, çünkü aynı kıyafetlerden nefret ederim... - 752...
- Parce que je déteste quand les demoiselles d'honneur... - 752...
- Ben babmın kolunda ona doğru yürürken, Jesse bana gülümseyecekti. - 752, 752,
- Jesse me sourit tandis que je remonte l'allée au bras de mon père. - 752, 752
- 752... - İlk evimizi hayal edebiliyordum.
Je peux visualiser notre première maison.
- Eski bir ev, Jesse ve benim haftasonları onarabileceğimiz. - 752, 752... - Bahçeye solucan gübresi koyacaktım. - 752, 752...
Quelque chose de vieux que Jesse et moi aurions pu retaper les weekends avec un jardin dans lequel j'allais faire du compost.
- çocuklarımızı hayal edebiliyordum. - 752, 752...
- Ils vont grandir.
- 752, 752...
- 752, 752
- Ve bir hayal değil, gerçekmiş gibi duruyordu... - 752, 752...
- je n'ai pas ressenti que je rêvais. C'était réel...
- Sanki geleceği görüyordum. - 752, 752, 752, 752,
- Comme si j'avais vu le futur tel qu'il allait se passer. - 752, 752, 752,
- 752, 752... - Şimdi düşündüğümde bir filmmiş gibi gözüküyor,
- Maintenant quand je l'imagine, c'est comme un film,
Tamam, hesabınızda 12.752 dolar var.
Vous avey $ 12 752.
- 752.
- 752.