Active translate French
2,808 parallel translation
- 4 yıldır orduda değilmiş.
Il n'est plus d'active depuis 4 ans.
Kehribarı nasıl tetikleyeceğim Dr. Bishop?
Comment active-t-on l'ambre, Dr Bishop?
Hadi millet, biraz acele edin.
Allez, on s'active.
Arabanın içine sabitlenmiş. Paneldeki bir düğmeye basıyorsunuz,..
Un bouton sur le tableau de bord l'active.
İhlale aktif olarak karıştıklarına dair kanıt bulmak lazım.
Il me faut la preuve de leur implication active
- Değil mi? - İnsanı gaza getiriyor değil mi?
Car ça active ton point?
Acele et! Hemen geçir şu kayışı.
Allez, vite, active-toi!
Adler bu denizaltıyı ancak anten çalışıyorsa bulmuştur.
Il n'a pu le trouver qu'avec une antenne active.
Bu kadar şey olduğunu bilmek çok harika sekste aktif.
Non! Non, c'est bon, c'est bien que tu sois si... sexuellement active.
Bildiğimiz kadarıyla ancak. Yıldız Geçidini çalıştırırsak bizi izleyebiliyorlar. O yüzden lütfen aşırı tepki vermeyelim.
Ils ne peuvent nous retrouver que lorsqu'on active la porte, alors, ne paniquons pas.
Aktif bir Yıldız Geçidi gideceğimiz gezegene dronları çekmez mi?
Une porte des étoiles active n'attirera-t-elle pas les drones?
Aktif bir geçit büyük ölçekte bir altuzay olayıdır.
Une porte active est un événement subspatial important.
Artık muhtemelen çok geç.
Il est sûrement trop tard. C'est la porte active.
Gerektiğinde mekiği de kullanabiliriz. Dronların aktif bir geçidi saptayabilme yetilerinin bir sınırı olmalı.
Le pouvoir qu'ont les drones de détecter une porte active doit avoir des limites.
Oldukça aktif, yüzeye de çok yakın.
Très active et très superficielle.
Peki, herkes kımıldasın! Geçidi çevireceğiz!
Reculez, tout le monde, on active la porte!
Havalandırma çalışmaya başladı.
Ça active la ventilation.
Silahlı saldırıda yaralanma.
Blessure par balle au flanc avec hémorragie active.
Tüm Palm City'de insanlara onları ölü gibi gösteren bir psikoaktif nörotoksin verilecek.
Toute la population de Palm City a reçu une dose d'une neurotoxine psycho-active donnant l'apparence de la mort.
Terk edin gezegenimi, yoksa bunu aktif hale getiririm.
Quittez ma planète ou j'active ceci.
Diğer herkes, harekete hazır olsun, lütfen!
Tous les autres, on s'active, s'il vous plait!
Mahkeme emri çıkartıp acilen yerini belirlemek için uzaktan GPS sinyalini açabiliriz.
On peut avoir un mandat. Active son GPS, - fais une triangulation d'urgence.
Hayır, dur, dur, kiralamayacağız çünkü ben ünlü bir yarış arabası sürücüsüyüm.
Mais, mon Père, je suis active dans cette église... Quittez la maison de Dieu!
Arayıcısını aktif hale getir.
Active le traceur.
- Gelenlerin ne olduğunu unutabilirim.
- Mais s'il s'active...
Sadece yangın alarmını çalıştırıyorsun ve kimse bakmıyorken jöleli kısma pipeti daldırıyorsun.
J'active l'alarme. Quand personne ne regarde, je plante une paille.
O bir yüksek amiri gördü mü çalışır.
Dès qu'il voit un gros bonnet, il s'active.
Depoda düşmem ve adrenalin hamilelik bulantısını tetiklemiş.
La chute et l'adrénaline ont activé une sorte de maladie matinale.
Ayrıca diğer taraftakini aktif ettiklerinde aktif olduğunu düşünüyor.
{ \ pos ( 192,230 ) } et notre appareil s'est allumé quand ils ont activé le leur là-bas.
Öyle olsa bile onlar nasıl çalıştırdı?
{ \ pos ( 192,230 ) } Quand bien même, comment l'ont-ils activé?
Yüksek gerilim yüklü. Makine bir şekilde Peter içinde sanıyor.
Vu qu'il a été activé, il a cru qu'il était déjà dedans.
Ama kimse makineyi ilk olarak karşı tarafın çalıştıracağını söylememişti.
Mais personne n'a jamais prévu que l'appareil serait activé par l'autre dimension.
Aktif edilen makine diğeri olduğu için etkileşim kurman gereken de o olacak.
Comme c'est l'appareil de l'autre monde qui est activé, c'est avec celui-là que vous devrez interagir.
- Makineyi diğer taraftan sen çalıştırdın.
- Vous avez activé la machine de votre cà ´ té.
Makineyi sizin çalıştırdığınızı anladılar.
Ils savent vous avez activé la machine.
"Rhodes Güvence Fonu aktif hale getirildi."
Votre compte Rhodes est bien activé.
Etkinleştikleri andan itibaren şifreli bir sinyal göndermeye başlarlar.
Une fois activé, il transmet une réponse à un signal codé.
Verici sinyali sağlam. Ayrıca hareket halindeler.
Le signal du traceur est activé et est en marche.
Maxine katil ekranı tetiklediğinde ilk cinayeti işlemiştin.
Je parie que vous oui, quand Maxine a activé l'écran de mise à mort.
Dikkat, lazer alarm sistemini çalıştırmış bulunuyorsunuz.
Attention. Vous avez activé le système d'alarme laser.
Haberciler tarafından uyarılan kişiler iki tarafta da ne olduğunu görebilirler.
Il doit être activé par les Messagers qui viennent des deux mondes.
Güvenlik kayıtları Allison'un karantina protokolünü aktif ettiğini gösteriyor.
D'après le fichier, Allison a activé la quarantaine.
Evet, Onu hackledim ve alarmı tetikledim.
J'ai activé l'alarme.
IH * çalışır durumda.
RSL activé.
IH çalışır durumda.
RSL activé.
- Haydi millet, çabuk olun!
- On s'active!
Yanlarda tümör aktif.
Sur les côtés, on peut voir la tumeur cérébrale active.
Acil uyarı sistemi aktive edildi.
Le système d'alarme d'urgence a été activé.
Adalet modu aktif.
Mode juste activé.
Telefonunun tekrardan aktifleşmesini bekliyoruz.
Nous sommes toujours en attente que son téléphone soit à nouveau activé.
- Ama her an saldırıya uğrayabilirsin.
- Il est déjà activé.