Add translate French
75 parallel translation
Taş Ormanı çölde kuruyup taşlaşmış ağaçlara verilen addır.
Une Forêt Pétrifiée, ce sont des arbres transformés en pierre.
Aşk, en olağan biyolojik, ya da "kimyasal" da diyebiliriz... süreçler için verilmiş romantik bir addır.
On emploie le mot "amour" pour désigner un simple processus biologique ou disons "chimique".
Tırtıl kelebeğin larvasına verilen addır.
Le ver a été identifié comme étant... la larve d'un papillon appelé
Belki de Smith adı Doktor V'nin birçok müşterisinin kullandığı addır.
M. Smith est certainement le nom de patient le plus utilisé. C'est lui?
Eski ve güçlü bir addı bu.
Un nom ancien et puissant.
Bay Addıson henüz gelmedi.
- M. Addison n'est pas encore là.
Bay Addıson.
Si vous alliez me demander :
Bay Addıson!
M. Addison.
Bayan Hayes, Bay Addıson, Afedesiniz.
- Excusez-moi, Mlle Hayes, M. Addison.
Evet, merhaba, Bay Addıson.
Bonsoir, M. Addison.
Addıson.
Comment avez-vous fait ça?
Davıd Addıson, olmalısınız?
David Addison, je suppose.
Siz de Davıd Addıson olmalısınız?
David Addison, je suppose.
Bu Maddıe Hayes ve ben de Davıd Addıson, küçük, Davıd Addıson.
- Voici Maddie Hayes. - Bonsoir. - Je suis David Addison.
Çok güzel bir kız bay Addıson!
Elle est vraiment jolie. Qu'en penses-tu, fils?
Davıd Addıson, aç şu kapıyı.
David Addison, ouvrez cette porte!
Davıd Addıson, beni içeri al!
David Addison, laissez-moi...
Bayan Dıpesto, bay Addıson gelmedi mi?
Mlle DiPesto. M. Addison est là? Non.
Hurafe cahilin, cahilliklerine verdiği addır.
C'est comme ça qu'un ignorant appelle son ignorance.
Yarım daire ise, tüm bir dairenin ortasından geçen çizgi sonucu oluşan iki eşit parçadan her birine verilen addır.
Hmm. "Un demi-cercle est une figure contenant un diamètre et l'arc de cercle intercepté par le diamètre."
"Chindis" - kötü ruhlara verdiğimiz addır. Şeytanlar.
On appelle ça le "Chindis", l'esprit du mal.
Sanırım bir takma addı.
C'était probablement un surnom.
ADD deniyor.
J'ai un déficit d'attention.
- Doğu kökenli bir addır.
- C'est un nom oriental.
Ben sikik ADD değilim.
Je ne suis pas un putain de A.D.D. ( hyperactivité et désordre de l'attention ) Hé!
Okul müdürü değilim... ama pantolonumun içinde devam eden bir uzama programı var.
Je ne suis pas administrateur dans une école, mais il y a un add-on qui grandit dans mon pantalon.
Yetişkin ADD'si olabilir.
- Des troubles de l'attention.
O. Henry ne tür bir addır?
Quel type de nom est O'Henry?
ADD'de olanlar hakkında bir kaç soru sormak istiyordum.
Puis-je vous poser quelques questions sur ce qui s'est passé à IDT?
FBI ayrıca, Ralf Coleman'ın silahlı saldırıda bulunmasının olası nedenlerini anlamaya çalışıyor, ancak şu ana kadar çok az ilerleme kaydedilebildi.
Le F.B.I. continue de rassembler les éléments expliquant la furie meurtrière de Ralf Coleman à ADD, mais sans beaucoup progresser.
O, ADD ekibinin değerli ve itibarlı bir üyesi.
C'était un membre estimé et apprécié chez ADD.
Add?
Add?
İyi, değiştirmişsiniz. Çünkü "Add" berbattı.
Oh, bon, vous avez changé, parce que "Ajouter" vraiment soufflé.
Çita insanlık tarihinin bir hamle için en kötü addır.
Le guépard... c'est le nom le plus pourri du monde pour une technique de drague.
Anomali Bulma Aygıtı ile tanışmanızı istiyorum. Veya kısaca ADD..
Voici le Dispositif de Détection d'Anomalie ou le DDA pour abréger.
O kadar uzun süreyse, ADD yi çalıştırmadan evvel anomali buraya gelmiş.
Si ça fait si longtemps, l'anomalie s'est formée avant que l'ADD ne fonctionne.
Dikkat eksikliği var onda.
Il est dans les ADD. ( = trouble déficitaire de l'attention )
Döngel, geçmişinden tanıdığın insanların yanında onlar gibi davranmaya başladığında duruma verilen addır.
C'est un phénomène qui, quand on est avec des gens de notre passé, - fait qu'on agit comme eux.
Tyson sahibin verdiği addı.
Il est venu avec un nom : Tyson.
FAS, ADD, depresyon, kuruntulu megalomani, sonuçları tahmin edememe, ciddi sağduyu eksikliği, sosyal açıdan olgunlaşmamış.
SAF, TDA, Dépression, mégalomanie délirante, Incapacité d'anticiper des conséquences, sérieux manque de bon sens, Socialement immature.
Elbette, Mac harika bir addır.
Oui, c'est un super nom.
Ben de ona "Hey, hepimizde Dikkat Bozukluğu yok" dedim.
Je lui ai dit, "On ne peut pas être tous chanceux et avoir l'ADD," hein?
Ayrıca, hepsinde ADD var ve ne ben, ne de kocam kızıl saçlı olmadığı halde... -... hepsi havuç kafa.
Alors que ni moi ni mon mari ne sommes roux, ce sont tous de sales rouquins.
Ben de Davıd Addıson.
- Et David Addison.
"Davıd Addıson, Davıd Addıson, Davıd Addıson." Evet hepsi senden.
- Ils sont presque tous de vous.
Davıd Addıson'sın.
- Je suis votre 1 re suite?
Oo, Bay Addıson, iyi ki uğradınız.
Je suis contente que vous soyez là.
Bayan Dıpesto, Bay Addıson geldi mi?
Mlle DiPesto. M. Addison est là?
Benim adım Davıd Addıson. " Balıklar benim mekanımdır.
" Je m'appelle David Addison.
ADD var mı sende?
- On veut la salle. - Une pizza au chorizo?
- ADD'nin nesi yanlış?
J'ai le droit de dire "A.D.D."?