Adolphe translate French
105 parallel translation
Güle-güle Adolphe.
Au revoir, Adolphe.
Bana sakın Adolphe deme!
Ne m'appelez pas Adolphe!
Adolphe J. Giron, seçkin vatandaş.
Adolphe Giron, honorable citoyen.
Kral Gustavus, İskandinavları Avrupa'nın lideri konumuna getiren "Otuz Yıl Savaşı" nın tam ortasındaydı.
SOUS LES ORDRES DU ROI GUSTAVE-ADOLPHE, ÉTAIENT ENGAGÉES DANS LA GUERRE DE 30 ANS, QUI DEVAIT DONNER AUX NORDIQUES LA SUPRÉMATIE SUR L'EUROPE.
İsveç acılarla dolu bir savaşın ortasındayken.
Gustave-Adolphe, tandis que la Suède se trouve prise dans une guerre cruelle.
Adolphe, Bayan La Plante için...
Adolphe, pour Mme de La Plante?
Adolphe Menjou?
Adolphe Menjou?
Adolf!
Adolphe!
Adolphe hassastır.
Adolphe est sensible.
Adolphe nerede?
Où est Adolphe?
Adolphe küçük bir yılan, küçük bir kafeste duruyor.
Adolphe est un petit serpent en cage.
- Adolphe bize bir iyilik yapmıştı.
- Adolphe nous a accordé une faveur.
Bir gün bize bağırıp çok kaba şeyler söyledi. Sesinin tonu Adolphe'ı ürkütmüş olmalı. Bilirsiniz, engerekler müziğe karşı çok hassastır.
Un jour, il hurlait particulièrement méchamment, et une petite note de sa voix a dû irriter Adolphe, les vipères sont des reptiles sensibles à la musique, bien plus qu'on ne le pense.
Adolphe.
Adolphe.
Adolphe'ı Noel hediyesi gibi sarıp... kuzen Andre'ye veririz.
On va l'envelopper comme cadeau de Noël pour le cousin André.
Adolphe'ı mı düşünüyorsun?
Tu t'inquiètes pour Adolphe?
- Adolphe'ı bulmalıyız.
- Il faut retrouver Adolphe.
- Adolphe'ı bulamıyoruz.
- On ne trouve pas Adolphe.
Böyle bir şey Adolphe'a büyük zarar verir.
Une chose pareille est épuisante pour Adolphe.
Adolphe'ı başkası bulmadan önce biz bulsak iyi olur.
Il faut trouver Adolphe avant que quelqu'un lui tombe dessus.
Hayır, Adolphe'ı burada bırakamam.
Non, je ne laisserai pas Adolphe derrière moi.
- Adolphe'ı mı buldun?
- Tu as trouvé Adolphe?
- Adolphe'ı bulamadık.
- On n'a pas trouvé Adolphe.
- Adolphe'dan vazgeçebiliriz.
- Il est sacrifiable.
Adolphe'ı bulursak, bize bir iyilik daha yapabilir.
Si on trouvait Adolphe, il nous ferait une autre faveur.
Adolphe gitti.
Adolphe est parti.
- Gidip Adolphe'ı getir.
- Va chercher Adolphe.
Adolphe, bizden böyle kaçmamalısın. Seni küçük melek.
Adolphe, tu ne devrais pas disparaître ainsi, mon petit ange.
Hani unutulmayan bir laf vardır, "İyi iş başardın Adolphe."
Comme l'a dit untel ou untel : "Bien joué, Adolphe."
Yoksa seni arkadaşımıza havale ederiz. Adı Adolphe'dır.
Ou vous aurez affaire à notre ami Adolphe.
Dakikalar sonra, Müfettiş Daniel Clay ve polis, Olay yerine geldi.
Quelques minutes plus tard, la police, dirigée par l'inspecteur Adolf Adolphe... arrive sur les lieux.
Gerçek olansa Müfettiş Clay'in ölmüş olması...
Une chose est sûre : Adolf Adolphe est mort.
Bu Müfettiş Clay'in mezarı!
C'est, c'est la tombe de l'inspecteur Adolphe!
Onu, bulduğumuz zaman öğreneceğiz. Müfettiş Clay'in mezarı işte burada.
La tombe de l'inspecteur Adolphe est juste ici.
- Müfettiş Clay.
- L'Inspecteur Adolphe. - Quoi?
- Ne? Clay'di tamam mı, sadece eskisinden farklıydı.
- C'était Adolphe, mais tout raide avec des petits yeux cruels, ça foutait les jetons...
Evet bu Clay, tamamen doğru.
- C'est Adolf Adolphe, pas un doute là-dessus!
Clay öldü, ve biz onu gömdük. Zaten ölmüş olan birini tekrar nasıl öldürebilirsin ki?
Adolphe est mort, nous l'avons même enterré ; comment pourrions-nous tuer quelqu'un qui est déjà mort?
O kadını yakaladılar mı, canavarı?
Pauvre Adolphe ; il a une mine épouvantable.
"Sevgili Cesar. Bu gece, Madam Adolphe evinde buluşup konuşalım."
Il est urgent que je te parle ce soir chez madame Adolphe.
Genevre Lafitte cinayetiyle alâkam var mı diye düşünüyorsunuz... Madam Adolphe'nin evindeki kadınla.
Vous pensez que je suis impliqué dans le meurtre de Genèvre Lafitte, la femme de chez madame Adolphe.
Merhaba Adolph.
Qu'est-ce qu'il y a? Ah, Adolphe!
Tamam Adolph. Hadi hepimiz yemeğe gidelim.
Bravo, Adolphe!
- İşte bir sandalye daha. - Adolph, sen buraya otur. İşte oldu.
Adolphe, tu te mets là.
İşte yine Chaplin... bu sefer Adolphe Menjou'yla.
Nous voyons à nouveau, ce type, Chaplin... cette fois, en compagnie d'AIdolphe Menjou.
Hemşeriniz Adolf Hitler'i düşünün bir.
Votre compatriote Adolphe Hitler n'était connu de personne...
Hitler, Almanya'nın geleceğini gördüğünüz için sizi tebrik ediyor.
Adolphe Hitler vous félicite de voir aussi bien l'avenir de l'Allemagne.
"Adolphe". Benjamin Constant.
Adolphe, Benjamin Constant.
Adolphe. - Adolphe mu?
Par Adolphe.
- Merhaba, Adolph!
- Bonjour, Adolphe. - Comment vas-tu?
- Doğru mu Adolph?
- Hein, Adolphe?