Adrenaline translate French
1,357 parallel translation
- Adrenaline ve şiddet bağımlısı...
Accro à l'adrénaline. Accro à la violence.
- Bünyem adrenaline doymuş durumda.
- J'ai une montée d'adrénaline.
Çünkü bu tehlikeli.
A cause de l'afflux d'adrenaline, hein?
O çok fazla sırrı olan bir adam, Daniel.
# Work it, twerk it, # # exercise adrenaline #
Onu yavaşlatabilmek için yapacağın tek şey, adrenalin akışını sabit tutmak.
La seule chose que tu puisses faire, c'est de maintenir le flux d'adrénaline constant.
Sana verdikleri mal adrenalin etkisini sönümlüyor.
Écoute-moi. Cette merde qu'ils t'ont injectée bloque ton adrénaline.
10 miligramlık şırıngalarda oluyor.
C'est de l'adrénaline artificielle. C'est en seringue de 10 milligrammes.
Bir çeşit yapay adrenalin.
Une sorte d'adrénaline artificielle.
- Yapay adrenalin mi?
- Adrénaline artificielle?
- Delisin sen! Sen ruhu olmayan bir maceraperestsin!
Tu es un drogué à l'adrénaline, sans âme.
- Sadece adrenalin onun etkisini azaltabilir.
- L'adrénaline le ralentit.
Kan basıncını yükseltin.
Donnez-lui de l'adrénaline.
Epinefrin verin.
Adrénaline.
Asgard falan olmanı anlıyorum ama birazcık bile olsa adrenalin vızıltısı hissediyor olmalısın.
Je comprends que vous soyez un Asgard et tout ça, mais quand même, vous devriez ressentir une petit montée d'adrénaline.
Bedenim senin sisteminde epinefrin üreten adrenal bezine sahip değil ve sahip olsaydım bile senin kadar kolay etkilenmezdim.
Mon corps n'a pas la glande surrénale qui produit chez vous l'adrénaline, et même si c'était le cas, je ne serais pas si facilement impressionné.
Bilirsin işte adrenalin yüklenmesi gibi.
Tu sais... Comme une montée d'adrénaline.
Adrenalinin artması, Dalekler hakkında hayati bilgisi olduğu izlenimi veriyor.
Son taux d'adrénaline, suggère qu'il a des informations vitales sur les Daleks.
Galiba bana çok benziyorsun. Bunların gerçekten olmadığını anlayacak kadar zekisin. Ama yine de kalbin dörtnala koşuyor.
Je présume que vous me ressemblez pas mal... assez intelligente pour savoir, que ce n'est pas réel, mais malgré ça, le coeur commence à s'emballer, l'adrénaline monte en flèche.
- Adrenalin yüzünden.
- C'est l'adrénaline.
Dinle, küçük, bunun bir balo olduğunun ve adrenalinizin arttığının farkındayım, ama...
Écoute, mon p tit pote, je pige que c'est le bal de promo et que l'adrénaline monte, mais... Non, pas ce soir.
Biz de sizlerin kim olduğunu biliyoruz. Öyle mi? Amatörler.
et nous savons qui vous êtes ah oué des chercheus de fantômes cherchant de l'adrénaline.
Çoğu askerin adrenalini tükeniyor.
La plupart des soldats montre des niveaux réduits d'adrénaline après l'apogée des événements.
Melinda, buradaki adrenalin deposu da John Gregory, stajyer sağlıkçı.
Melinda, ce tonnelet d'adrénaline c'est John Gregory, secouriste à l'essai.
Kızınız ameliyathaneye alındığında, vücudu, kan dolaşımına adrenelin pompalıyordu, bu da onun bilincini kaybetmemesine ve, ah, acıyı hissetmemesine neden oldu.
Quand votre fille est entrée au bloc, son corps surproduisait de l'adrénaline, ce qui la maintenait éveillée et l'empêchait de souffrir.
Adrenalin akışı durdu, bunun sonucunda bütün bu yaralara dayanamadığından...
L'adrénaline s'est mise à baisser et elle a perdu conscience suite à ses nombreuses blessures qui...
Birisinin yüzüne karşı yalan söylerken oluşan adrenalin patlamasını seviyorum.
J'adore cette poussée d'adrénaline à chaque fois que je mens.
Ayrıca kaçışımdaki adrenalinle ilaçlar sistemimden atılmış olmalı.
Avec l'adrénaline en plus, j'avais déjà éliminé ces drogues.
Adrenalinin artması yüzünden miydi, yoksa onu melek sandığımdan mıydı..... bilmiyorum ama o kadar çabuk öpüştüğüm ilk adamdı.
Ça devait être la montée d'adrénaline ou le fait qu'il ressemblait à un ange, mais je n'ai jamais embrassé quelqu'un aussi vite. Oui.
Bunun anlamı biraz adrenalin pompaladığındır.
C'est juste une montée d'adrénaline.
Kan basıncın yükseldi böbreküstü bezlerin aşırı hızlandı ve beyaz hücre sayın, bir yerini kırmış olabileceğine işaret ediyor.
Ta pression sanguine a augmenté, ton adrénaline était excessive, et ta quantité de globules blancs suggère que tu t'es cassé quelque chose.
Yoksa korkularınla yaşamak mı istiyorsun sadece?
Ou c'est juste pour l'adrénaline?
Adrenalin, asetilkolin ve de endorfin!
adrénaline, acétylcholine, et vlan les endorphines.
Damarlarındaki adrenalini hissedersin, anlarsın ya.
On n'est que poussée d'adrénaline, vous savez?
Bazen adrenalin almam gerekiyor.
Je marche à l'adrénaline en ce moment.
Hayır! Kalan adrenalini de ver.
Non, donnez-moi le reste de l'adrénaline.
O çılgınlıklara bayılırdı.
L'adrénaline la rendait complètement dingue.
Yani bu bir tip aşırı adrenalin yüklenmesi durumu.
Ecoute, les gens ont tout le temps des trous de mémoire dans des situations de crise, de terreur ou très stressantes. Nate, Nate. Tu sais, c'est une sorte de surcharge d'adrénaline.
2cc 1'e 1000 adrenalin.
2cc d'adrénaline.
Temel olarak bulmaya çalıştığımız, Bir adrenalin deşarjı sırasında, kan basıncını ayarlayan sinirlerinin, Kısa devre yapmaya yatkın olup olmadıkları!
En gros, on essaie de trouver si les nerfs qui contrôle sa pression sanguine sont prédisposés à court-circuiter quand il a une montée d'adrénaline.
Adrenalin pompalanmaya başladığında insana neler olduğunu sen de bilirsin!
Tu sais ce que c'est quand tu t'excites avec l'adrénaline :
Adrenalin vermemi ister misin?
Tu veux que je lui injecte l'adrénaline?
- Evet, öyle. Bu heyecanlı, aceleci haldesin.
Tu es sous impulsions d'adrénaline
Soğuk aldığımızda- - tüylerimizin ürperdiğinde, heyecanlandığımız zaman- - adrenalin.
Quand on a froid... la chaire de poule, quand on est excité... l'adrénaline.
Peki neden sizin gibi bir adrenalin bağımlısı Photoshop'ta zaman öldürür ki?
Alors pourquoi un drogué à l'adrénaline tel que vous perdrait son temps à retoucher des images?
Yeni sezon için bir sürü hazırlık yapıldı ve herkes heyecanlı. Ve bu takımda çok yetenekli oyuncular var.
Toute cette préparation et l'adrénaline, et les talents présents dans cette équipe...
Biz de limiti arttırırız. Çünkü bence bir elde yarım milyon oynamanın adrenalin seviyene yaptıklarına şaşıracaksın.
Alors on augmente la limite, parce que je pense que vous serez surpris de voir ce que ça fait à votre adrénaline si vous pariez un demi-million.
Vahşi bir kızdın, yanlış hatırlamıyorsam, adrenalinle ilgili bir sorunun vardı, değil mi?
T'étais une vraie sauvage. Si je me souviens bien, t'avais un problème de montée d'adrénaline non?
Heyecanı yatışana kadar ona havada birkaç tur daha attıralım, diyorum.
On continue de l'aider pendant quelques minutes encore. Brûlons l'adrénaline.
Hizi için, yükseklere çikmak için, devam etmek için doktorlugu seçeriz.
On choisit la médecine pour les poussées d'adrénaline, pour l'euphorie, pour l'aventure.
Hızı için doktorluğu seçeriz, yükseklere çıkmak için, devam etmek için.
On choisit la médecine pour les poussées d'adrénaline... pour l'euphorie pour l'aventure.
Adrenalin falan bulmalıyım.
Faudrait que je trouve de l'adrénaline ou n'importe quoi d'autre.