English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Ahab

Ahab translate French

221 parallel translation
Ahab.
Achab.
Ahab da kim?
Qui est Achab?
Senin için, Kaptan Ahab.
Capitaine Achab pour toi.
- O zaman Kaptan Ahab kim? - Eh...
Qui est le capitaine Achab?
Ahab, Ahab'dır.
Achab, c'est Achab.
Ahab'ı gördün mü, bu geminin kaptanı.
Tu as vu Achab, le capitaine du bateau?
Balinanın nasıl avlandığını öğrenmek istiyorsan Kaptan Ahab'a bir bak.
Si tu veux voir ce que c'est, jette un coup d'œil au capitaine Achab.
- Şu... Kaptan Ahab.
- C'est...
Ahab bir zamanlar çok zalim bir kralın ismi değil miydi?
Achab n'était-il pas un roi très méchant?
Dinle delikanlı. Ahab, ismini kendisi seçmedi.
Le capitaine Achab n'a pas choisi son nom.
- Ahab'ı tanıyor musun?
- Vous avez vu le vieux Achab?
Bir gün, denizde, toprağın kokusunu gözleyeceksin, ama toprak olmayacak ve o gün Ahab mezarına girecek, ama bir saat içinde tekrar dirilecek.
Un jour, en mer, tu sentiras la terre où il n'y en aura pas, et Achab ira à sa tombe mais se relèvera dans l'heure qui suivra.
Ahab kapalı kapısının ardında bütün gün sessizlik içerisindeydi.
Achab restait en silence derrière sa porte pendant les heures du jour.
Bu Ahab.
C'est Achab.
Ahab ay ışığına çıkıyor.
Achab sort clair de lune.
Aniden gözümüzün önünde demirden bir pruva figürü gibi belirerek bizi ürküten bu adam Kaptan Ahab'tı. Vücudunun yukarısı tümüyle, balina çenesinden yapılmış beyaz bir barbar bacağı üzerinde duruyordu.
Juste au-dessus de nous, comme une figure de proue en fer surgie sous nos yeux, se tenait le capitaine Achab, pesant de sa grande et large carrure sur une jambe blanche barbare, taillée dans une mâchoire de baleine.
Kaptan Ahab, bacağınızı koparan Moby Dick'ti, değil mi?
Capitaine Achab, n'est-ce pas Moby Dick qui vous a arraché la jambe?
Fakat korkmanız gereken Starbuck değil, Ahab'ın gördüğü Ahab.
Mais ne craignez pas Starbuck. Qu'Achab se méfie d'Achab.
- Ahab.
- Achab.
- Kaptan Ahab, şuraya bakın.
- Capitaine Achab, regardez ça.
Üçünü Kaptan Ahab, üçünü de benim için alın.
Trois pour le capitaine Achab et trois pour moi!
Kaptan Ahab, Rica ediyorum, ne yaptığınızı iyi düşünün.
Vous êtes ivre? Réfléchissez à ce que vous faites, je vous en supplie.
Kaptan Ahab, bizler cesur insanlarız. Fakat kanımız sıcaktır.
On est des braves types, mais on est ex cités.
Şayet Ahab bildiğini okursa, ne siz, ne ben ve ne de mürettebat evine dönemez.
Si Achab fait ce qu'il veut, personne de l'équipage du navire ne retournera chez lui.
Ahab ise tüm bunlara muhalefet ediyor.
Achab remet en question tout cela.
Fakat Ahab'a hizmet etmekle onun günahına ortak olduğunuzu görmüyor musunuz?
Ne voyez-vous pas qu'en servant Achab, nous partageons son blasphème?
Evet, ayrıca Ahab mükemmel bir kaptandır.
Oui. En plus, Achab est un bon capitaine.
Kendisine şövalyelik yaptırılan bu gemide, belki siz hariç, Ahab'ın tekmeleyemeyeceği hiç kimse yoktur.
Tout le monde à bord, à part vous, préférerait un coup de pied d'Achab qu'un titre de chevalier.
Yolculuk boyunca Ahab kamarasından hiç çıkmadı.
Alors que nous cinglions vers Bikini, Achab ne se montra que rarement.
Aylardan Nisandı, yeniayla birlikte Ahab'ın beyaz balinayı bulmayı umduğu sulara girmiştik
En avril, à la nouvelle lune, nous entrâmes dans les eaux où Achab espérait trouver la baleine blanche.
Ahab'ın haritasına göre, Moby Dick yeniayla birlikte ortaya çıkacaktı. Fakat hilalin kıvrımları neredeyse kayboluyor.
La carte dit que Moby Dick et la nouvelle lune se lèvent ensemble, mais la lune a perdu ses cornes.
Beyaz balina, önümüzde uzanan Ahab'ın kendisi ve intikamı arasında özgürce yüzerken... günlerce bıkmadan gece gündüz kürek çektik.
Nous passâmes des jours et des nuits courbés sur les avirons, pendant que la baleine blanche nageait libre, allongeant la distance entre elle-même et la vengeance d'Achab.
- Kaptan Ahab için hurra.
- Vive le capitaine Achab!
Kaptan Ahab, başıboş bir sandal gördünüz mü?
Capitaine Achab, avez-vous vu une baleinière à la dérive?
Kaptan Ahab, onu bulmama yardım eder misiniz?
Allez-vous m'aider dans mes recherches?
Kaptan Ahab, bana cevap verin.
Capitaine Achab, répondez-moi!
Allah sizi affetsin, Kaptan Ahab.
Que Dieu vous pardonne, capitaine Achab.
İçlerini Ahab doldurmuş, onları Ahab yönlendiriyor.
Achab les remplit, il les anime.
Bunu yalnızca Ahab yapabilir.
Il n'y a qu'Achab pour faire ça.
Ahab, Ahab mıdır?
Achab est-il Achab?
... demişti ki, bir gün, denizde toprağın kokusu duyulacak, fakat etrafta hiç kara olmayacak o gün Ahab kendi mezarını boylayacak, fakat tekrar canlanacak, ve bizi çağıracak ve herkes, herkes, bir kişi hariç herkes, onun peşinden gidecek.
Il a dit qu'arriverait le jour où, en mer, on sentirait la terre où il n'y a pas de terre. Ce jour-là, Achab ira à sa tombe, mais il ressuscitera, appellera, et tous, tous,
Ahab.
Achab!
Ahab bizi çağırıyor.
Achab appelle.
Sen kendi kabilenin son lideriydin, Ahab.
Tu as été le dernier à conduire ta tribu dans l " union, Achab.
Ve sen, çocuğum, Kralın eviinde mi kalacaksın,... yoksa, baban Ahab'la Gilead'a mı döneceksin?
Toi, mon enfant, resteras-tu auprès du roi ou rentreras-tu à Gilead avec ton père Achab?
O deli, şişman bir Kaptan Ahab, sen de aradığı beyaz balina Moby Dick'sin.
Un capitaine Ahab obèse lancé à votre poursuite, sa Moby Dick. Sa baleine blanche.
Barnes öfkemizin simgesiydi ve intikam almamıza önder oldu.
Barnes était aussi enragé que nous, il était notre capitaine Ahab.
Ahab's
- Oui.
Beyaz bir balina, dedi Ahab.
Une baleine blanche, a dit Achab.
Ahab's.
Vous deviez vous lever tôt... et tout préparer.
Ahab's doğru cevap.
- Oh, non.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]