Aid translate French
375 parallel translation
K harfi için üç katı puan aIdık.
Mot compte triple.
Bana aIdırmayın.
Faites comme si je n'étais pas là.
Ordu Hitler'e iktidara gelmesi için yardım etmişti.
L'arme a aid Mettre Hitler au pouvoir.
Tabii ki aIdırmıyorum.
- Non, je fais pas obstacle.
Merkezden bir emir aIdık. Deniz aşırı harekat var.
Le QG m'a informé d'envois de troupes à l'étranger.
"Size vereceğim çok önemli bir şey var." Navin!
" J'aid importantesnouvelles à vous communiquer.
Biri, yard...
Quelqu'un, à l'aid...
Demir aIdık ve yeIken açtık.
Levons l'ancre et hissons la voile.
Demir aIdık ve yeIken açtık!
Nous levâmes l'ancre et hissâmes la voile.
AItı düşman topunu tahrip ederken ve TürkIerin esir aIdığı on adamı kurtarırken hayatını tehIikeye atan subay.
L'officier qui risqua sa vie en détruisant six canons ennemis et sauva dix de nos braves, captifs des Turcs.
- OnIar herşeyi aIdıIar.
- Ils ont tout pris.
- Heronomous CarI Frederick Baron von Munchausen, yaşadığım ve nefes aIdığım sürece, size zarar geImeyecek.
- Hieronymus Carl Frederick Baron de Munchaüsen, je respirerai, aucun mal ne vous sera fait.
Çok serttim, akIını başından aIdım.
Quelle brute, je l'ai fait tomber!
LBJ'ye kızgındı, bu nedenIe o güneyIi beyIerin, GüneyIi bir hanımı seIamIamayı reddetmeyeceğini biIdiği için eşini Güneyde kampanyaya yoIIadı ve iyi sonuç aIdı.
Alors, il a envoyé dans le sud, sa femme faire campagne pour lui. en sachant qu'aucun gentleman du Sud ne refuserait de saluer une dame du Sud!
Bu da Sine-Aid.
C'est du Sudafed.
- Biraz Kool-Aid var.
- J'ai que du jus de fruit.
Buzlu çay mı, kola mı?
Thé glacé, ou Kool-Aid?
Şehir dışı gösterisi için bir teklif aIdım.
On m'a demandé de donner un spectacle en province.
Bu işi nasıI aId ın, Mitzi?
Comment as-tu eu ce boulot, Mitzi?
En azından içmem için bana Kool - Aid vermedi ya da ona benzer bir şey.
Enfin, il ne m'a pas donné de poison à boire, ou un truc dans le genre.
Kool-Aid yapalım mı?
Vous voulez un peu de Kool-Aid?
Tabi istiyorum, içim yandı.
Homme, tu sais que je veux de Kool-Aid.
Kool-Aid olur şeker olmaz fıstık ezmesi olur bal olmaz ham olur burger olmaz.
Soit y all got Kool-Aid, pas de sucre de beurre d'arachide, aucune gelée jambon, pas de hamburger. Damn.
Hey, sizin burada Kool-Aid yok mu moruk?
Hé, vous avez pas de Kool-Aid, ici, vieux? On dirait que non.
"Hey, düşersen, salça olursun!"
"Hé! Kool-Aid!"
Band-Aid beni pek çekiyor Çünkü Band-Aid'i pek çekiyorum
Je tiens à Band-Aid parce que Band-Aid tient bien sur moi
- 8 birim HemoAid ver.
- 8 unités d'Hémo-Aid.
- HemoAid'i getirdim.
- J'ai l'Hémo-Aid.
Evet. HemoAid'i Acil'e getirmeme yardım ettiğin için sağ ol.
Je vous remercie d'avoir accepté l'Hémo-Aid.
Dayton benim HemoAid transfüzyon seviyeme yaklaşamadı bile.
Dayton est loin de mes tarifs de transfusions d'Hémo-Aid.
Dört birim HemoAid getir.
Quatre unités d'Hémo-Aid.
- Acil'de HemoAid'e izin vermedim.
- J'ai pas autorisé l'Hémo-Aid ici.
HemoAid'in bir faydası, oksijen gitmemiş yerlere...
L'Hémo-Aid apporte de l'oxygène dans des parties...
— Orası kolay, ahbap. "Şef'i Kurtaralım"
Facile, vieux : Le "Chef Aid".
— "Şef'i Kurtaralım" mı? — Evet.
Le "Chef Aid"?
"Şef'i Kurtaralım" a geldiğiniz için hepinize teşekkürler!
Merci à tous d'être là pour le Chef Aid. Vous aimez le Rock'n Roll?
— Şef'i Kurtaralım'a hoşgeldin, Şef.
Bienvenue au Chef Aid, Chef!
Ve siz Cochran'ın ücretinin yanına bile yaklaşamadınız.
Le Chef Aid est foutu, vous ne pourrez pas payer Cochran.
Harika bir duygu! Şef'i Kurtaralım'a katılan sanatçılara nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Ve en çok da çocuklara teşekkür ederim.
Un effet génial et je tiens à remercier tous les artistes qui ont fait le Chef Aid, et surtout les enfants.
Senin ´ "Jim Jones Kool Aid ´"'in tam olarak buydu. Kazalar.
Ta limonade qui refroidissait plus qu'elle ne rafraîchissait.
Herhalde 70'larda kalayı Kool-Aid gibi şeylerle buluyordun.
Désolé, M. "J'ai-vécu-les-happenings - sataniques-des-années-60".
Bana hep soğuk-yardım ve cips getiriyordu.
Elle me donnait du Kool-Aid à boire.
Moda yardımı için yarı-maraton koşusu yaptı.
Elle court le semi-marathon pour Fashion Aid.
Bu beyaz çocuğa Kool-Aid nasıI yapıIır onu gösterecektim -
Je voulais montrer au petit Blanc...
- Aid var. - Biraz yalnız...
- Tu pourrais...
Çocuk bürosu beni hastaneden aldı. Bana tüm bir gün boyunca bakmıştı. Her dakika.
- Children's aid m'a emmenée loin de l'hôpital, elle m'a tenue dans ses bras pendant un jour entier, chaque minute.
Henry gibi bir katil o, sen de onu mutfağa sokmuşsun... yumurta çırpıyor, bütün meyve sularını içiyor.
C'est un meurtrier. Tu le laisses dans la cuisine... faire des œufs brouillés et boire du Kool-Aid!
Sonra tepede tam beş tane kılık değiştirmiş AİD çalışanının dolaştığını gördüm.
Par-dessus le marché, l'ABC me surveille en douce.
- Band-Aid gibi yap.
Il faut l'enlever d'un coup sec.
Band-Aid gibi yap.
C'est comme un pansement.
Helmer soruşturmaya alındı.
AID... Helmer a été interrogé.