English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Akıl almaz

Akıl almaz translate French

525 parallel translation
Akıl almaz bir hikâye!
Une histoire incroyable!
Akıl almaz bir şey.
Incroyable!
Sen tanıdığım en akıl almaz yaratıksın.
Vous êtes une fille extraordinaire.
Bu akıl almaz.
C'est scandaleux.
Geçen gün, arkadaşlarından biri geldi beni görmeye evli kadının mal varlığıyla ilgili akıl almaz karmaşık şeyler danıştı.
Un ami à vous est venu me voir l'autre jour... pour me consulter sur un imbroglio inimaginable... au sujet des Actes de Propriété des Femmes Mariées.
Akıl almaz bir sahtekarlık.
Imposteur prétentieux.
Gözü dönmüşken eline bir kravat aldı ve karısının boğazına dolayarak akıl almaz bir zalimlikle bağladı!
Pris d'une rage aveugle, il a passé la cravate qu'il tenait autour du cou de sa femme.
- Bu akıl almaz bir davranış!
Une attitude incroyable!
Buda'nın müritlerini sebepsiz öldürmek akıl almaz bir emirdir.
C'est un sacrilège de dire qu'il n'y a aucun problème à tuer sans raison des serviteurs de Bouddha.
Bu o kadar akıl almaz bir şey mi?
Est-ce vraiment impensable?
- Akıl almaz bir şey.
- Tout cela est grotesque.
Akıl almaz bir şeydi. Hâl böyleyken şüphe duyamazdım.
C'était incroyable, mais je ne pouvais douter.
Ama en akıl almaz olan ne biliyor musunuz?
Voulez-vous plus fort encore?
Bir arkadaşım akıl almaz bir şey yaptı.
Un de mes amis a fait une chose incroyable.
Akıl almaz şeylere inanmasaydık, inancımıza ne olurdu?
Il faut croire en l'incroyable pour conserver la foi.
Kılıcımın akıl almaz gücünü göreceksin.
Tous les secrets du sabreur vont t'être dévoilés.
Akıl almaz bir şekilde. Her şeyi yapmama izin veriyor. - İçki hariç.
comme tu peux pas t'imaginer, il me laisse faire tout ce que je veux, sauf de boire.
Böyle bir şeyi hayal etmeniz akıl almaz.
C'est inadmissible d'inventer ca! ,
- Akıl almaz bir şey.
- N'importe quoi.
- kaldı ki cehennem için akıl almaz bir şey. - Sanki, dünyada oynanan tiyatroda olan bir şey gibi.
- incroyable en enfer - ou bien d'un drame arrivé sur la terre.
Akıl almaz bütün suçlarda bu geçersiz bahaneleri dinledim.
On excuse même les crimes les plus scabreux.
Yüce Tanrım sana danışmaksızın akıl almaz kötülükleri olan birkaç ruhu da sana yolladık.
Seigneur. Sans te consulter, nous te livrons des âmes dont la noirceur dépasse l'entendement.
Bu akıl almaz teoride ısrar mı ediyorsun?
Encore votre théorie absurde.
Akıl almaz düzeyde acımasız olabilir.
" capable d'une cruauté inouïe,
Savaş mı? Aklınızın almayacağı amaçlar için, akıl almaz güçlerin açığa çıktığı bir mücadele.
Une lutte d'une force et pour des objectifs au-delà de votre compréhension.
Sistemi tamamen çözmüş olman akıl almaz İstediğin ekmeği almanın yolunu buldun!
C'est génial ce que vous avez imaginé... comme moyen d'avoir vos toasts!
Erkeklerle ilgili akıl almaz bir merak içindesin.
Tu as une grande curiosité des hommes. Une curiosité qui a quelque chose de sacré.
- İşte bir tane : akıl almaz.
- Grotesque.
Dönüş için akıl almaz bir yol seçiyor, onu da yanında tutabilmek, hayatta kalabilmek için atı ortaya sürüyorsun.
Je sais que tu l'as délibérément... tenté avec le cheval... donc de te tuer.
Nedense ısrarla modern tıbbın akıl almaz yöntemlerine maruz kalıyordu. Ve aynı akşam saat 7 : 30'da öldü.
Il a profité de tous les bienfaits de la médecine moderne et est mort à 19 h 30 le même soir.
Wonka çikolataları akıl almaz bir hızla tükeniyor.
Les chocolats partent... à une allure vertigineuse.
Artık akıl almaz fikirlerimi dinlemeye hazır mısınız?
Quand écouterez-vous mes idées saugrenues?
Akıl almaz bir robot görünüşü var.
On dirait un robot déréglé.
İngiliz hükümetinin en gizli sırlarını öğrenmiş bir casusla olağanüstü başarılı bir mücevher hırsızının yüksek güvenlikli bir hapishaneden güpegündüz kaçmış olmaları, bu konudan sorumlu insanların akıl almaz ihmalkârlıklarını gösteriyor.
Qu'un espion, qui a eu accès aux secrets mieux gardés du gouvernement britannique, ainsi qu'un voleur de pierres précieuses des plus spectaculaires aient pu s'échapper d'une prison de haute sécurité en plein jour prouvent l'inconcevable laxisme de la part des personnes responsables de ces domaines.
Bu akıl almaz bir şey. İnanılmaz.
C'est fou.
Akıl almaz bir şey ama belli mi olur...
Cela semble invraisemblable mais qui sait?
Ona akıl almaz bir hazine emanet ettim.
Je lui ai stupidement confié beaucoup d'argent.
Akıl almaz, fakat yine de...
Difficile à croire, mais...
Benim gibi barbar bir Yahudi, kültürlü insanların büyücülüğe inanmalarını akıl almaz bulurken!
Est-ce possible? Le Juif barbare que je suis peine à admettre que le plus civilisé des peuples croie à la sorcellerie.
"Hükmettiği insan suretiyle Şeytan son ve en akıl almaz saldırısını yapacak."
"C'est par un être humain qu'il possède totalement " que Satan mènera sa dernière et formidable guerre. "
Ne ne, bu akıl almaz bir şey.
C'est de la diffamation!
Boyun eğmeye mecbur kılan akıl almaz bir madde.
C'est une substance qui altère l'esprit, force à la soumission.
Bunların hepsi akıl almaz şeyler.
Je n'en reviens pas.
Yani bu dosyalar bilim savaşında yaşanan akıl almaz insan acılarını zaferleri ve yenilgileri anlatan raporlarla doludur.
Ces dossiers sont pleins d ´ intolérables souffrances, des batailles de la science, de ses victoires et de ses défaites.
Demeye çalıştığım, sen hassas, tecrübeli... heyecan verici bir kadınsın ben seni akıl almaz derecede çekici buluyorum ama bir yandan da kendine olan güvensizliğine şaşıyorum.
Je veux simplement dire que tu es une... femme sensible, expérimentée... et excitante, que je trouve incroyablement attirante... et dont le manque de confiance en soi m'étonne.
Akıl almaz şey gözlüklerimi bulamıyorum.
Je ne les trouve jamais.
Hepsinin de ötesinde, şu dünyada vicdan sahibi olan tek insan olduğunu düşünen akıl almaz bir küstahlığa sahipsin.
Ensuite, pour couronner le tout tu as l'arrogance incroyable... de penser que tu es la seule personne au monde avec une conscience.
Polly baylar önünüzde duran bir adam ki kralımız akıl almaz bilgeliğiyle diğer adamların üstüne yükseltti ama bu adam tüm fırtınalarda arkadaşım olmaya devam etti vesaire, vesaire.
Polly. Messieurs. Voilà un homme que le Roi, dans sa grande sagesse,
Kızının bu akıl almaz ay yolculuğunu düşlemesine neden izin verdin?
Cabal!
Myriame, bu yaptığın akıl almaz!
Tu es incorrigible!
Sülale içinde, çılgın, zır deli, akıl almaz işler yapan Saroyanlar olmalı.
Ça disparaît pour 100 ans, 200 ans, puis ça reparaît.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]