English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Alamam

Alamam translate French

3,148 parallel translation
Yapmadığım bir şeyin sorumluluğunu alamam.
Je vais plonger pour un crime dont je suis innocent.
Büyük anne, Büyük Mavili'yi alamam.
Je ne peux pas accepter.
şu anda onları kaybetmeyi göze alamam.
Je peux pas me permettre de les perdre, la.
- Evet ama.. aynı anda kayda alamam
Oui... je peux, mais je ne vais pas conduire. Je dois filmer.
Tecrit edilme riskini göze alamam.
Je ne peux pas risquer d'aller au cachot.
- Ben onları öylesine alamam... - Kapa çeneni, kapa çeneni.
Je peux te tenir compagnie ce soir...
Ben alamam. Yani...
Je ne peux pas, je ne...
Hayır. Bunu alamam.
Eh bien... c'est pas pour moi.
Daha fazla adamımı kaybetmeyi göze alamam.
Je ne peux pas perdre d'autres hommes.
Sorumluluk alamam.
J'ai peur de m'engager.
- Bunu alamam kardeşim. - Aç bakalım kardeşim.
- Je peux pas prendre ça.
Alamamışsak, hem Rumlarla hem Macarlarla savaşacağız.
Si nous n'y avons pas réussi, nous devrons nous battre contre les grecs et les hongrois.
Ben hala pazar gününe bilet alamamış olmamıza inanamıyorum.
J'arrive pas à croire qu'on ait pas encore nos billets pour dimanche.
Sırf Philadelphia'lı takım elbiseli biri istiyor diye onları içeri alamam.
Je vais pas les arrêter pour faire plaisir à un type de Philadelphie.
Ben o şansı alamam.
Je ne peux pas.
Bunu alamam.
Je peux pas les garder.
İşimi geri alamam!
Je ne peux pas!
Ve örümceği kaybetmeye pişman olacaksam da senin izini sürerek beni bulmasını göze alamam.
Et pendant que je regrette la perte de l'Araignée, Je ne peux pas vous laisser le mener à moi.
- Gerçekten alamam.
- Vous-êtes sérieuse?
Çünkü ölürsem, köpeğimi yine alamam.
Car si je suis mort, je ne vais pas avoir un chien de toute façon.
Sekreteri hâlâ ondan haber alamamış mı?
Sa secretaire n'a toujours pas entendu parler de lui?
Bir aydan fazladır alamamış.
Pas depuis un mois.
Artık kararımı geri alamam.
Maintenant, je ne peux revenir en arrière.
- Alamam, kalmamış...
- Il n'y en a pas.
Diana'ya sen ve Cassie hakkında söylediklerimi geri alamam ama seni temin ederim ki sana zarar vermek istememiştim.
Je ne peux pas changer las choses que j'ai dites à Diana sur toi et Cassie, mais je promets que je n'ai jamais voulu te blesser.
Gelirken bilgiyi tam alamamışım.
je pompe des infos en procédant.
"Bakın beyler, ikinizi aynı anda ağzıma alamam ki!" dedim.
" Impossible de tailler deux pipes en même temps!
- Üzgünüm ancak randevuya ihtiyacı var yoksa onu içeri alamam.
Je suis désolé, mais elle a besoin d'un rendez-vous, où elle ne rentre pas.
Yanıma birini alamam, üzgünüm dostum.
Et je n'ai pas besoin d'aide. Désolé, mec.
Biraz daha sakin olmaya ihtiyacınız var ve ben de sorumluluklarımı daha fazla askıya alamam.
Vous avez été si patients, que je ne peux plus ignorer mes responsabilités.
Yerini asla, asla, asla alamam.
Je ne pourrais jamais la remplacer.
Aşk için. Gidip öylece alamam onu.
- Pour l'amour!
Mesaj alamam. Ellebra ile bağlantım gider.
Je ne peux plus recevoir de messages.Ellebra disparaît.
Ama tekrar bir ev alamam.
Et bien, je ne reprendrai pas une maison.
Riski göze alamam.
Je ne prends pas le risque.
Ve Kral'ın Toprakları'nı benden çaldığı adamlar olmadan alamam.
Et je ne peux pas prendre Port-Réal sans les hommes qu'il m'a volés.
- Alamam.
- Je ne peux le prendre.
Onunla konuşmadan kararlar alamam.
Je ne peux prendre aucune décison avant de lui parler.
Anahtarlar olmadan alamam. Bu arada seni uyarmam gerek, biraz sabırlı olman gerekebilir.
Si j'ai les clés. il faudra être patiente avec moi.
Şuan alamam.
Je ne peux pas te racheter en ce moment.
Onun peşine takılamam veya içeri alamam öylece. Hiçbir suç işlememiş.
Je peux pas l'arrêter, il a rien fait.
Boşanırsak tek kuruş alamam.
Si on divorce, je n'aurai pas un sou.
Hiçbir şey görmediler. Karıma zarar verme riskini göze alamam çünkü.
Ils n'ont rien vu, car je ne veux pas que tu blesses ma femme.
Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam.
Comme j'ai perdu tout le reste, je ne peux pas aussi perdre ça.
Bunların hiçbirini alamam.
Je refuse.
Bu riski göze alamam.
Je ne peux pas courir ce risque.
Mesuliyet alamam.
Responsabilité.
İlk isim neden mirası alamamış?
Pourquoi le premier n'a-t-il pas hérité?
Hayır, alamam.
Non, je ne peux pas.
- Hayır alamam
- Non, je ne peux pas.
Siktir ya, sikeyim. İçimden söylemedim ve şimdi geriye alamam.
Maintenant que je l'ai dit, je peux plus me rétracter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]