English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Alana

Alana translate French

3,329 parallel translation
Bu çile bittikten sonra cehennem ateşi yağmurunu üzerine boşaltabilirsin ama kontrolü ele alana kadar gücünü oğlumuzu kurtarmaya vermeni tavsiye ederim.
Oui, donc si tu permets, tu peux décharger ton habituelle pluie de feu de l'enfer sur moi une fois que cette épreuve sera terminée, mais jusqu'à ce que nous réussissions, je te conseillerais de concentrer tes considérables pouvoirs pour secourir ton fils.
Bu kadar büyük bir alana mı?
Sur une surface aussi grande?
NZT adında bir hap alana kadar 28 yaşında bildiğin boş beleşin tekiydim.
J'étais un mec raté de 28 ans, comme un autre jusqu'à ce que je prenne du NZT.
Bir fikrim var ama biraz boş alana ihtiyacım var.
J'ai une idée, mais j'ai besoin de place par terre.
Çalışmam için daha fazla alana ihtiyacım vardı. İşler çok iyi gidiyor.
J'ai besoin d'un endroit pour mes affaires, nous sommes officiellement lancé.
Ayakkabısız alana giriyorsun
- Hé. Brett, tu ne comprends pas pourquoi on ne peut pas entrer avec les chaussures?
Tüm Demokrat dostlarımdan, tüm Cumhuriyetçi temsilcilerden rica ediyorum, barış umurunuzdaysa bu oylamayı erteleyin! Devlet Başkanı'ndan bir cevap alana kadar!
J'adjure mes collègues Démocrates et tous les Républicains qui tiennent à la paix de différer le vote jusqu'à ce que le Président réponde!
Beni alana kadar sana zarar vermeyeceklerdir.
Écoutez... ils ne vous feront rien avant de m'avoir.
Annem Claudia istediğini alana kadar onu canlı tutacaktır. - Babam nerede?
Ma mère, Claudia, ne le laissera pas vivre dès qu'elle aura ce qu'elle veut.
Halo 4-2, alana inebilirsin.
Halo 4-2, vous êtes autorisés.
Yani o para alana kadar borcun olan her şeyi alacağız.
Donc, jusqu'à ce qu'il soit payé, on prendra l'équivalent de ce que vous lui devez.
- Hakiki olanı alana kadar. - Evet.
-... en attendant d'avoir la vraie.
Bana borcun olan 8 binin her sentini alana kadar maaşını haczedip garajına rehin koydurmama ne dersin? Kulağa iyi geliyor mu?
- Que dirais-tu d'une saisie sur ton salaire, et une autre sur ton garage jusqu'à ce que tu m'ais remboursé les huit mille que tu me dois?
Onay alana kadar hesapları kıyıdan uzakta yönetmeliyiz. Ne?
Ouais, c'est bon, ça va, on garde les comptes à l'étranger, jusqu'à ce qu'on ait les autorisations.
Onaylarını alana kadar o fırsatı yakalayabilmek.
Oui, on contourne les autorisations jusqu'à ce qu'on les obtienne
Hırçın Kız dergimizin ilanına bakmayı unutmayın. Doktor Cole'un aile ürünlerindeki şok edici fiyatları yazıyor. Şimdi bir alana bir bedava "Üst Düzey Balo" özel kampanyamız var kuzu derisi prezervatifler ve ambalajlanmış şaraplar var.
N'oubliez pas de vérifier notre magazine "Mets-le-moi dedans", des offres spéciales sur toute la gamme Dr Cole, nous offrons maintenant un spécial "bal du collège"
Bugün Vajina Losyonu'nda iki alana bir bedavamız var.
Aujourd'hui, 2 pour le prix d'un sur la lotion fraîchounette.
Bu yüzden, gerçeğin, konuşanın becerisine bağlı olmadığı bir alana odaklanmaya karar verdim.
Alors j'ai décidé de me focaliser sur un domaine où la vérité ne dépendait pas de l'éloquence de l'orateur.
Bizimle geleceksin! Adamımızı alana kadar. Olmaz, hayır, hayır.
Tu viens avec nous jusqu'à ce qu'on le récupère.
Ta ki bir kış mevsiminde 20 santim uzayıp 30 kilo alana kadar.
Un hiver, j'ai pris 20 cm et 30 kg.
Ama hepimiz yerlerimizi alana kadar o da harekete geçemez.
Il attendra qu'on soit tous positionnés.
Neden bu kadar alana ihtiyacın var?
Pourquoi tout cet espace?
Sayın seyirciler, bu alana adım atmak, tarihe geçmek demektir.
En entrant sur cette piste, ils entrent dans l'histoire.
İlk turda yer alan tüm yarışçılar, hazırlanacağınız alana... -... doğru gelin lütfen.
Ils sont attendus sur l'aire de rassemblement.
Zincirleme reaksiyon için çok geniş alana yayılıyorlar.
Je mets à tirer! - Il a raison.
Biz kaza durumunda kansere neden olduğu bilinen plütonyum parçacıklarının Florida'da geniş bir alana yayılabileceği iddia ediliyor.
Selon les opposants, en cas d'accident, des particules de plutonium cancérigènes pourraient se répandre sur une partie de la Floride.
Bir web sitesi tarafından kamusal alana aktarılan korkunç miktarda sır...
Une montagne de secrets révélés au public par un site Web...
kamusal alana ait
il faut les publier
Egonun akıp gitmesi için alana ihtiyacın var.
Tu as besoin de bouger pour laisser aller ton ego!
Alana gerçekten girebilmemizin tek yolu polise yozlaşmış gibi davranmaya çalıştığımızı söyleyerek bizi içeri almasını sormaktı.
Pour entrer dans l'enceinte, il fallait demander à la police, qu'on essayait de dénoncer, de nous laisser entrer.
Belki de bir şeyi biri elinden alana kadar değerini anlamamamızla ilgilidir. Bilemiyorum.
C'est peut-être parce que c'est juste quand on nous prive d'une chose qu'on saisit sa valeur pour nous.
Don ve ben, ülkeyi gezmeye kara verdik, ve bu açık alana geldik.
On a décidé de faire un tour à la campagne et on est tombés sur ce champ.
Altınını alana kadar da peşimi bırakmayacak.
Il me traquera tant qu'il l'aura pas.
Bu başka bir alana kaymak gibi.
Ce serait une diversion.
Alana doğru gidiyor şu anda.
Il est parti à l'aérodrome, tracté par les bœufs.
Senetleri alana kadar olmaz.
Pas avant d'avoir les obligations.
Eşyalar en küçüğü alana gider.
Celle qui prend la plus jeune aura les outils.
Merhaba, her bilet alana bir dergi düşmüyor muydu?
Bonjour. Un billet donne-t-il au passager le droit a un magazine en vol?
İstediğini alana kadar peşini bırakmayacağını biliyorum.
Tu lâcheras pas, jusqu'à obtenir satisfaction.
O parayı alana kadar gitmeyeceğim, dostum.
Il est pas question que je parte sans le magot.
Bu makineler kendilerinden daha zeki makineler yaratmak için kullanılacaklar ve bu döngü artarak devam edecek, ta ki tüm fikirlerimiz ve beyinlerimiz işe yaramaz birer parça hâlini alana dek.
À leur tour, ces machines en créeront d'autres plus intelligentes qu'elles, encore et encore, jusqu'à ce que l'idée d'être humain, le cerveau en chacun de nous, devienne obsolète.
♪ Asla durmayacağım İstediğimi alana dek ♪
♪ jamais gonna stop jusqu'à ce que j'obtienne ce que je veux ♪
♪ Asla durmayacağım İhtiyacım olanı alana dek ♪
♪ jamais gonna stop jusqu'à ce que j'obtienne ce que je dois ♪
♪ Asla durmayacağım, İstediğimi alana dek ♪
♪ jamais gonna stop jusqu'à ce que j'obtienne ce que je veux ♪
Hayır ve şovu geri alana kadar da konuşmayacağım.
Non, et je ne vais pas le faire tant que je n'ai pas récupérer le show.
Alana indiğimizde... Peninsula Şirketi gereken neyse yapacaktır.
Une fois au sol, notre personnel sera à votre disposition pour vous assister.
Onun bilinçaltı olağan üstü bir alana sahip.
Son inconscient est un terrain de jeu extraordinaire.
ta ki eldeki anahtarı alana kadar... "
tu auras trouvé la clé dans la main... "
- Geçiş iznimizi alana kadar olmaz.
- Pas avant qu'on ai eu notre ordonnance.
Adamı öldürene kadar mı ya da beynini kızartacak kadar etki altına alana kadar mı?
Jusqu'à ce qu'on le tue? Ou quand tu l'as hypnotisé jusqu'à cramer son cerveau? Non!
Birkaç gün daha buralardayım ta ki Polly'nin "winnect" ini alana dek.
Oh, encore quelques jours jusqu'à ce que je soit capable de filnecté le téléphone de Polly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]