Aldın mı translate French
26,539 parallel translation
Hesap numarasını aldın mı?
Tu as le numéro de son compte?
- Mesajı mı aldın mı?
- Tu as reçu mes messages? - Oui, non, j'ai juste...
Randevu aldın mı?
Tu as rendez-vous?
- Aldın mı?
- Vraiment?
Yiyecekleri aldın mı?
Tu as déjà passé à l'épicerie?
Richard Hendricks, haberleri aldın mı diye sorayım dedim.
Richard Hendricks. Je venais aux nouvelles. Vous avez entendu?
- İşi aldın mı?
- Tu as le job?
Burayı satın aldığımızdan beri bizi korkutup kaçırmaya çalışıyorlar.
Ils essaient de nous effrayer depuis notre achat.
Neyse onu geç de sen de rozet aldın mı?
Tu as eu un badge aussi?
Turner'ın anısında olduğu gibi tütsü kokusu aldım gene.
Mais j'ai encore sentis de l'encens comme dans le souvenir de Turner.
Sadece çok mutluyum, bugün ilk motorumu satın aldım.
Je suis juste heureux parce que j'achète ma première moto aujourd'hui.
Cinayet mahalline yakın telefon kulelerini takibe aldım. ve sonra dönen sinyalinden.
J'ai hacké la tour téléphonique près de la scène de meurtre puis j'ai retracé le signal.
Bu sabah mı bilgi aldınız?
Est-ce que vous avez obtenu une pointe ce matin?
Bombalamanın özellikle bizi hedef aldığını mı düşünüyorsun?
Et tu penses toujours que cette bombe nous visait spécifiquement?
Sanırım sorumun cevabını aldım.
Je suppose que ça répond à ma question.
Roger'ın şampanya bardağı ile işi bittiğinde, bpş kadehi aldım ve sessizce Sadie'ye götürdüm.
Quand Roger a fini avec son champagne, J'ai récupéré le verre vide et tranquillement remis à Sadie.
Kadınımı kontrol altına aldım.
Je contrôle ma femme!
Mesajını aldım.
Je viens d'avoir ton message.
Bir sürü kendi silahınız ve tüm adamlarımı telef edip mıntıkamdan aldığınız onlarca silah var.
Tous ceux que vous m'avez pris quand vous avez buté tous mes hommes avec votre arsenal de malades.
Yataklarımızın çoğunu aldılar.
Ils ont pris nos matelas. La plupart.
O tüfek onların mıntıkasından aldıklarımızdan biriydi. Listeleri yok muydu? - Daha fazlasını saklayabilirdik.
Ce fusil, il venait de leur avant-poste.
Yüzündeki zıkkımı çıkart. Büyükannemin bana ne aldığını görmek istiyorum.
Enlève-moi ce bandeau, je veux voir mon cadeau.
- Kokusunu kapının dışından aldım.
- Je l'ai sentie venir.
Konuşmamızdan sonra kendimin ve hayatımın ne kadar acınası hale geldiğine bir baktım ve birden bırakma kararı aldım.
Après notre discussion, j'ai réalisé à quel point ma vie était pitoyable et j'ai décidé de rester en manque.
Hayatımı mahvedip, geri aldığın için mi?
Avoir gâché ma vie et t'être rattrapé?
İlk adımlarını attığında veya ilk dişini çıkardığında veya ilk ağzına aldığında yanında değildim belki de ama aile reisi olarak büyük gününde yanında geleneksel yerimi almak hakkım.
Je n'ai peut-être pas été présent lors de tes premiers pas, de ta première dent perdue ou de ta première fellation, mais en tant que patriarche, j'ai le droit à ma place d'honneur à tes côtés pour ton grand jour.
Diz boyu mutfak aletleri ile çatal bıçak takımı aldığınızda düşünülerek yazılmış bir özür bekleyeceğim.
Quand tu nageras dans des appareils de cuisine neufs avec les couverts assortis, j'attendrai tes plus plates excuses.
Dün gece benim diş fırçamı mı aldın?
Tu as utilisé ma brosse à dents la nuit dernière?
Yumurta aldın mı?
As-tu acheté des œufs?
Bunu ben bakarken aldın ve şimdi beni suçlayacak.
Tu as pris ça quand je surveillais et il va m'en vouloir. Je t'en prie.
- Böyle günlerde. Mesajınızı aldım.
J'ai reçu votre message.
Enerji kaynağını aldım ama Snart hücrede King Shark ile mahsur kaldı.
J'ai la source d'énergie, mais... Snart est coincé dans la cellule avec King Shark.
Lafı ağzımdan aldın.
Tu m'ôtes les mots de la bouche.
Sana söz veriyorum, senden aldığını ben de ondan alacağım.
Je te promets que je vais lui prendre ce qu'il t'a pris.
Aldığım bütün Hız 9'ların küçük bir yan etkisi varmış.
Toute la V-9 injectée dans mon système avait un petit effet secondaire.
- Kızımı benden aldın lanet olası.
Tu m'as enlevé ma fille, maudit sois-tu.
Krediyle satın aldığım mal varlığım Saint Claude Bulvarı'nda.
L'ensemble de mes biens sont sur St Claude Avenue.
Ne kadar sıcak su kaldığını bilmiyorum ama kokunu buradan aldım.
- Tu sens pas bon.
Aynı döngüyü Hendricks'ten aldığımız bit seviyesindeki kodlayıcının başına yığınlayıp önceden kullanmaya çalıştığımız rutine bağlarsak...
On prend cette boucle et on l'ajoute à celle de Hendricks. On couple le tout à ce qu'on essayait d'utiliser...
Nic Cage'e eBay'den Charlie Chaplin'in bıyığını aldırmıştım.
J'ai convaincu Nic Cage d'acheter la moustache de Charlie Chaplin sur eBay.
- Satın aldım bile.
- C'est fait.
Bahamalar'a seyahat etmekten pişman değilim. Veya 38. yaş günüm için aldığın bilezikten.
Je ne regrette pas le voyage aux Bahamas, ni le bracelet que tu m'as acheté pour mes 38 ans.
Harbiden numarasını da aldım hatta.
Et j'ai son vrai numéro de portable.
Her halükarda, sağlam kaynaklardan aldığım bilgiye göre Pied Piper Hooli OS cihazlarında kullanılabilir olmadan önce biraz zaman alacak.
Je sais de source sûre que ce n'est pas demain que leur appli sera disponible pour les appareils Hooli.
Satın aldığım 7000 kullanıcı kalsın bir de, önümüzdeki hafta boyunca her gün bin tane daha ekleyin.
Gardons ces 7 000 utilisateurs que j'ai achetés et ajoutons-en 1000 par jour la semaine qui vient.
Maggie, mesajını aldım.
J'ai eu ton message.
Bana doldurulmuş ayı mı aldın?
Tu m'as apporté un ours en peluche?
- Lafı ağzımdan aldın.
Tu m'as enlevé les mots de la bouche.
Sen mi yapmıştın yoksa mağazadan mı aldın?
L'avais tu fait? Où l'avais tu acheté dans un magasin?
Yırtılabilen giysiler falan satan bir mağazadan mı aldın?
L'avais tu acheté dans une sorte de magasin qui vend des vêtements qu'on déchire pour enlever?
New York'ta aldığım dersin adını biliyor musun?
Est-ce que tu connais le nom du cours que je prennais à New York?