Alexis translate French
1,175 parallel translation
Alexis.
Alexis.
Aubrey yaş 19, Alexis yaş 26 ve keşif bilgileri.
Aubrey, 19 ans. Alexis, 26 ans... et des rapports de reconnaissance.
Ben Jill, bu da Alexis.
Moi c'est Jill, et voici Alexis.
- Alexis.
- Alexis.
Tamam, buranın sahibi Alexis Orlov'du.
OK, le propriétaire s'appelait Alexis Orlov.
Yakın bir şey. Alexis onu ayın birası kulübüne kaydettirdi. Sekre... teryanın doğum günü için.
Alexis l'a inscrit dans un club de la bière du mois pour l'anniversaire du Secrétariat.
Alexis, bekle.
Alexis, attends.
Alexis, Daniel, hastayım.
Alexis, Daniel, je suis malade.
Ama Alexis başka bir koltuğu masanın arkasına koyup ona oturamaz mı?
Alexis ne peut pas prendre un autre fauteuil, mettre ça derrière le bureau et s'y asseoir?
Bak, Meade'i Alexis kadar iyi yönetebilirim.
Je suis aussi capable d'être P.D.G. qu'Alexis.
O Alexis, nam-ı diğer Teksas, bilir her iki cinsle yapmayı seks.
C'est Alexis, aussi grande que le Texas, elle sait comment c'est les deux sexes.
Geriye sadece Alexis ve Nick kaldı.
Il ne reste qu'Alexis et Nick.
Alexis her zaman her şeyi kazanıyor.
Alexis gagne toujours.
Ben Alexis'i alayım.
Tu t'occupes de Nick, moi d'Alexis.
Alexis!
Alexis!
İşin aslı, Alexis patronum oldu.
Qu'Alexis est mon patron.
Şu an kontratları imzalamak için babamın ofisine, yani Alexis'in ofisine gidiyorum.
Je vais dans le bureau de papa, le bureau d'Alexis, désormais, signer les contrats.
Sanırım sadece Alexis'in onun katil içgüdüsünü aldığını biliyordu.
Il devait savoir qu'Alexis avait son instinct de tueur.
Onlar kadar iyi olmasan da en az Alexis kadar iyisin.
Tu n'es pas aussi bon qu'eux, mais tu es au moins aussi bon qu'Alexis.
Alexis, beni duyabiliyor musun?
Alexis, tu m'entends?
Neden bana Alexis deyip duruyorsun?
Pourquoi tu m'appelles toujours Alexis?
Alexis'in hatırladığı son şey annemin iki yıl önceki doğum günü.
Son dernier souvenir, c'est la fête d'anniv de maman il y a deux ans.
Alexis bizi mutlu bir aile olarak hatırlıyor.
Et elle croit qu'on est une famille heureuse.
Alexis'e babamızın Wilhelmina'yla evleneceğini nasıl söylerim?
Comment dire à Alexis que notre père va épouser Wilhelmina?
Alexis'e annenden ve Fey'den bahsettin mi?
Tu as expliqué à Alexis pour ta mère? Et Fey?
Annemi televizyondan öğrendi ama Alexis'e Wilhelmina'yla evlenmek için annemden boşanacağını ben söylemem.
Pour maman, elle l'a vu à la télé, mais ce n'est pas moi qui vais lui dire que tu as quitté maman pour épouser Wilhelmina.
Alexis'e gerçeği söylemek benim için sorun değil.
Je n'ai pas peur de dire la vérité à Alexis.
Belki Alexis biraz daha yumuşak olabilir.
Peut-être qu'Alexis peut être un peu plus tendre.
Alexis için bir paket arıyordum.
Je cherche un paquet pour Alexis.
Alexis'e nasıl böyle bir yalan söylersin?
Comment tu as pu mentir à Alexis?
Alexis'i o yatakta yatarken görünce çocuğumu neredeyse tekrar kaybedeceğimi fark ettim.
J'ai vu Alexis étendue dans ce lit et j'ai réalisé que j'avais failli perdre mon enfant une 2e fois.
Dinle sevgilim, Alexis hastanedeyken büyük bir parti vermenin doğru olacağından emin değilim.
Ma chérie, avec Alexis encore à l'hôpital, je ne suis pas sûr qu'une grande fête soit une bonne idée.
Alexis yüzünden mi?
À cause d'Alexis?
Alex hala annesiyle birlikte olmadığımızı sindirmeye çalışıyor.
Alexis doit encore accepter le fait que sa mère et moi, on n'est plus ensemble.
Alexis hala hastanede olduğu için düğünü ertelemek istiyorum.
Avec Alexis encore à l'hôpital, je veux repousser le mariage.
Bak, Alexis'in durumuna çok üzüldüğünü biliyorum ama ağrıların fiziksel değil de duygusal olamaz mı sence?
Écoute, je sais que tu culpabilises pour l'histoire d'Alexis, mais tu ne crois pas que la douleur est plus mentale que physique?
Belki hafızanı tazeler. Wilhelmina Alexis Ebedi Dostlar
Ça t'aidera peut-être à te rappeler.
Alexis nasıl?
Comment va Alexis?
Bakın kim dönmüş millet. Ah, Alexis!
Regardez qui est de retour.
Seni görmek ne hoş canım.
Alexis. C'est bon de te revoir, chérie.
Ocak sayısı hakkında bilgilensin diye Alexis'i getirelim dedim.
Je me suis dit qu'on pourrait mettre Alexis au courant du numéro de janvier.
Seni dinliyoruz!
Alexis, vas-y.
Daniel, Atlantic Giyim'den Luke Carnes'ı arayıp toplantıya Alexis olmadan katılacağını söyledim.
Daniel, j'ai appelé Luke Carnes d'Atlantic Attire, lui ai dit que vous iriez à la réunion sans Alexis.
Alexis'in ayrılmasını istemeye niyetim yok.
Je ne compte pas demander à Alexis de se retirer.
Baban, seni ve Alexis'i kendisi ve Wilhelmina ile akşam yemeğine davet ediyor.
Ton père veut vous inviter à dîner, toi et Alexis. Wilhelmina sera là.
Bradford atlatmış olabilir ama Daniel ve Alexis'in hala bana ihtiyacı var.
Même si Bradford est parti, Daniel et Alexis ont besoin de moi.
Alexis, reklam verenleri kaybeden benim.
Alexis, c'est moi qui ai perdu ces clients.
- Alexis, Daniel.
- Alexis, Daniel.
- Hayır Alexis.
- Non, Alexis.
Alexis, senin derdin ne?
Alexis, qu'est-ce que tu as dans le crâne?
Harika Alexis!
Génial.