Amanda translate French
5,121 parallel translation
Gidip Amanda'yı yakalayalım. - Sheryl Stein.
Allons attraper Amanda.
Sana bir şey olursa Amanda- -
Si quelque chose t'arrive Amanda tuera...
Oyuna getirildin Amanda.
On vous a manipulé, Amanda.
- Amanda babamı öldürdü.
- Amanda a tué mon père.
Ama Percy ve Amanda'nın aksine ben hatalarımdan ders alıyorum.
Mais contrairement à Percy et Amanda, j'apprends de mes erreurs.
Sen ve Amanda.
Vous et Amanda.
Amanda onu gözetliyor olabilir.
Amanda le surveille probablement.
Amanda nerede?
Où est Amanda?
Sen Amanda'yı al, hücrelere biz gideriz.
Tu prends Amanda. On s'occupe des cellules.
Bilgilerinizi dünyadaki tüm istihbarat birimlerine gönderdik Amanda.
On a envoyé les infos à toutes les agences de renseignement du monde.
Amanda ateşleme sürecini başlattı.
Amanda a commencé la séquence de lancement.
Amanda, kapıyı aç.
Ouvre la porte.
Ne olursa olsun Amanda öldü ve biz kazandık.
Amanda est morte et on a gagné.
Adın Amanda, değil mi?
Amanda, c'est bien ça?
Ya onların oyununu oynayacaktın ya da öldürülecektin bu kuralları koyan kişiler de Percy ve Amanda'ydı.
On jouait le jeu ou on était éliminés. C'était les règles mises en place par Amanda et Percy.
Amanda kendini öldürdü.
Amanda s'est suicidée.
Sonuç olarak Bölüm'ün destekçilerinden birisi olan Amanda adındaki kadın beni Başkan Kathleen Spencer'ı öldürmekle suçladı ve bir savaş başlatmaya çalıştı.
Au final, un des fondateurs de la Division, une femme nommée Amanda, m'a piégée pour l'assassinat de la présidente Kathleen Spencer dans le but de lancer une guerre.
Amanda yaşıyor.
Amanda est vivante.
Muhtemelen bir dublör, Amanda rolünü oynamaya zorlanmış birisi.
Certainement un double, quelqu'un qui était contraint à jouer Amanda.
- Amanda... - Onu yakalayacağız.
On va l'avoir.
- Amanda yaptı.
C'était Amanda.
- Amanda mı? Yaşıyor mu?
Elle est vivante?
Dünya, Amanda'nın yaşadığını bilmiyor ama ben biliyorum, çünkü Ryan gerçeği buldu.
Le monde ne sait pas qu'Amanda est en vie, mais moi oui, parce que Ryan croyait en la vérité.
Mesele Bölüm, aldığı eğitim veya Amanda değil.
Il s'agit pas de la Division, de l'entraînement, ni même d'Amanda.
Amanda ona mutluluğu, her şeyin bittiği noktayı gösterip geri aldı.
Amanda lui a fait miroiter le bonheur, la ligne d'arrivée... Puis elle lui a enlevé.
Lionel. Amanda. Ölü olarak kalamıyor musun sen?
Pourquoi tu peux pas rester morte?
Öyle değil mi? Senin asıl peşinde olduğun kişi Amanda.
C'est à Amanda qu'il faut s'en prendre.
Bunu yapmanı Amanda da istiyor.
Amanda veut que tu le fasses aussi.
- Peki ya Amanda?
- Et Amanda?
Ama Amanda henüz işim bitmedi.
Mais, Amanda... J'ai pas fini.
- Amanda, neyin var senin?
- Qu'est-ce qui cloche Amanda?
- Greg'le Amanda arasındaki kıvılcımı siz de gördünüz mü? - Görmez miyim?
Vous avez remarqué ce moment électrique entre Greg et Amanda?
- Mesela Greg, Amanda'ya asla sövmez.
Greg n'hurlerait jamais sur Amanda.
İsmi Amanda ve sadece kızım değil.
C'est Amanda, et ce n'est pas que ma fille.
Peki, Amanda'ya bir iyilik yap ve bize güven, olur mu?
Fais une faveur à Amanda et fais-nous confiance la-dessus, d'accord? Tu dois nous parler.
Amanda'nın nerede olduğunu söylemen için beş saniyen var yoksa babasının buraya gelmesine izin vereceğim sana kendisi soracak ve sana garanti ediyorum benim kadar nazik olmayacak, anlıyor musun?
5 secondes pour me dire où est Amanda ou je laisse son père venir ici et demande-lui et je te promets il ne sera pas aussi poli que moi.
Amanda'nın neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Amanda ne sait rien à ce propos.
Amanda, erkekler hakkında benimle fazla konuşmaz.
Amanda ne me parle pas de garçons.
Peki ya Amanda'nın annesi?
Et la mère d'Amanda?
Amanda üç yaşındayken bizi terketti.
Elle est partie quand Amanda avait 3 ans.
Yaklaşık iki hafta önce Amanda bana Hawaii'ye gitmek için yalvarmaya başladı. Bir kız arkadaşının ailesiyle gideceğini söyledi.
Il y a environ deux semaines, Amanda a commencé à me demander de la laisser aller en voyage à Hawaii avec la famille d'une de ses amies.
Olayları değerlendirince Amanda'nın çetin ceviz adamlarla sorunun olabileceğini anladım.
Quand j'ai regardé ça, j'ai réalisé qu'Amanda pourrait avoir des problèmes Avec de vrai joueurs
Parayı teslim etmeleri gereken adamlar Amanda'yı kaçırmış.
Les gars à qui il était supposé livrer l'argent, ils ont Amanda.
48 saat içinde para ellerine geçmezse Amanda'yı öldürecekler.
S'ils ne reçoivent pas l'argent dans 48 heures, ils vont la tuer.
Akuna'ya göre Amanda büyük ihtimalle bu evin üst katındaki yatak odalarından birinde tutuluyor.
D'après Akuna Amanda est peut-être retenue dans l'une des chambre à l'étage de cette maison.
Parayı vereceksin. Amanda'yı geri alıp, oradan defolup gideceksin.
Prend Amanda en échange, et sort!
Sorun çıksın istemiyorum.
Je ne veux pas de problème. Je suis ici pour Amanda.
Amanda için buradayım.
J'ai l'argent.
Bütün para bende, hepsi burada.
Où est Amanda?
Amanda nerede?
Changement de plan.
Neden Amanda'nın nerede olduğunu söylemiyorsun?
Pourquoi ne pas me dire où est Amanda?