Amazonlar translate French
188 parallel translation
Güney Amerika'nın ta ortalarında... bugün bizimkinden çok daha eski bir uygarlık yaşar. Lorcananos adıyla bilinen bir halk. Amazonlar'ın torunları.
Au fin fond de l'Amérique du Sud... vit le peuple ancien des Lorcañanos... qui descend des Amazones.
Amazonlar ormanlarından gelen egzotik ateş kuşları, Nefes kesici amazon güzelleri geçidi.
Des oiseaux de feu des forêts de l'Amazone, d'une beauté à couper le souffle.
Amazonların kraliçesi!
Ma reine des amazones!
Neden Amazonların bunaltıcı sıcağına katlanırlar?
Pourquoi subir la chaleur humide de l'Amazone?
Garip bir odaya son girdiğimde, amazonların saldırısına uğramıştım.
La dernière fois, j'ai été attaqué par des amazones.
Hizmetçilerimi amazonlar gibi giydirdim. Şam'a kadar yaka bağır açık, at sırtında gittim.
J'ai vêtu mes bonnes en amazones... et j'ai chevauché les seins nus sur la route de Damase.
Wellington bana bu Amazonları mı sunuyor?
Est-ce que Wellington n'a rien de mieux à m'offrir que ces amazones?
Amazonları fethetti, Augean ahırlarını bir günde temizledi, Geryon'u öldürdü... Hesperides'in altın elmalarını çaldı. Theseus'u Haydees'ten kurtardı.
tué Diomède, vaincu les Amazones, nettoyé les écuries d'Augias, tué Géryon, pris les pommes d'or du jardin des Hespérides et délivré Thésée des enfers.
Ama beni ilgilendiren Afrika değil sadece Amazonlar.
Ce n'est pas l'Afrique qui m'intéresse, mais l'Amazonie.
Amazonlar...
L'Amazonie.
Amazonlar'ın en iyi aşçısı.
Le meilleur cuistot d'El Amazonas!
Bir keresinde erzak götürmek için Amazonların üstünde uçuyordum, o zaman uçak ormana düşmüştü.
Une fois, je volais sur l'Amazone et j'ai atterri dans la jungle. Vraiment?
Çok etkilendim. Amazonlar'da 200 mil, yürüyerek, yalnız başına?
Je suis épaté. 350 km à travers la forêt amazonienne, seul.
Ne bekliyorsunuz? Bu Amazonlar sikilmek istiyor! Hadi kovboylar!
Les amazones sont toutes prêtes à se faire chevaucher!
Paraiso, Amazonlar'da.
A Paraiso, en Amazonie.
Amazonlar geri çekilin... ağaçlara doğru.
Amazones, à couvert dans les arbres.
- Amazonlar soru sormaları ile tanınmıyorlar.
- Ni les Amazones pour leur curiosité.
Terreis'den dolayı Amazonlar seni koruyacaklardır.
Les Amazones vont te protéger, grâce à Terreis.
Ayrıca bu Amazonlar'la ilgili birşey daha farkediyorum.
J'ai aussi compris une chose au sujet de ces Amazones.
Amazonlar'a - ve- Centaurlar'a karşı işlediğin suçlar için.
Pour tes crimes contre les Amazones et les centaures.
- Bahse girerim Amazonlar güzel bir yerdir.
Je connais pas l'Amazonie, ça doit être quelque chose.
Ölümlerinde Amazonlar tarafından devredilen bir hak.
Les Amazones lèguent ce droit à leur mort.
Moğol kadınlar efsanevi Amazonlar olabilir.
Les femmes mongoles ont peut-être été les amazones légendaires.
- Onun gibi bir kadın Amazonlar'a hükmetmemeli.
Une femme comme elle ne devrait pas décider pour le peuple amazone.
Ben anlıyorum... ve Amazonları kendilerine döndürecek olan tek kişi benim.
Oui... et je suis la seule amazone à être de retour parmi les miennes.
Senden ölü bedenimi Amazonlar'dan çalmanı istiyorum.
Je veux que tu voles mon corps aux amazones.
- Amazonlar'ın yeni Kraliçesi... Gabrielle!
La nouvelle reine des Amazones...
Eski Amazonlar bu zamanı ruhlarını arındırmak için kullanırlardı... buharın bedenlerini arındırması gibi.
Jadis, les Amazones purifiaient leur esprit, et la vapeur les nettoyait.
Yani, Bonyas'da Amazonlar'la mı zaman harcadın?
Tu as vécu avec les Amazones?
Sen Cyane olmalısın, Amazonlar'ın Kraliçesi. - Evet!
- Tu es Cyane, la reine des Amazones?
Amazonlar kalkın.
Amazones, debout!
- Amazonlar'ın istirahat yerine. - Evet.
- Du cimetière des Amazones.
İşte bu yüzden Amazonları yok etmek zorundayız.
Il faut détruire les Amazones! Je dois...
- Amazonlar...
Amazones,
Zeyna... burası Amazonlar için kutsal bir yer.
Xena! C'est un lieu sacré pour nous.
Onlar olmadan Amazonlar kolay avdı. Hepsi süpürülmüşlerdi... siz hariç.
Les autres ont été des proies faciles, on les a massacrées.
Gücümü Amazonlar'ın lideri olarak alıyorsun.
Tu guideras les Amazones à ma place.
Amazonlar, saldırın!
A l'attaque, amazones!
Dur, tahmin edeyim. Wagner'in amazonları.
Ou bien vous préférez Ies catcheuses?
Tamam, "Amazonların Biyolojisi", yazan Gretchen Quinn.
"La Biologie des Amazones" de Gretchen Quinn.
Son on yıldan fazladır Amazonlar'ın güçlü ulustan dağılmış kabilelere gidişini seyrediyorum... ve gördüğüm şeyin onların sona gelen büyüklüğü mü diye merak ediyordum.
Les Amazones sont passées d'une grande nation à des tribus. Je me demandais si elles n'allaient pas disparaître.
- Zeyna, neden Sezar Amazonlar'a saldırsın ki? - Neden mahkumlar alsın ki? - O Sezar değildi.
Pourquoi César a attaqué et pris des captives?
Amazonlar'ın öylece ölüp gitmesine izin vermeyeceğim.
Je ne laisserai pas les Amazones s'éteindre.
Amazonlar... çöl eyaletlerinde büyük bir bedel getirecekler.
Des Amazones. Elles rapporteront gros dans les Etats du désert.
Ve sende... şu Amazonlar'ı kurtarmasına izin verdin!
Oui, et tu as permis qu'elle sauve les Amazones!
- Sezar Amazonlar'ı umursamıyor. Olan şey bir kazaydı.
Il s'en est pris aux Amazones par hasard.
Amazonlar'ın kraliçesi olarak bir barış antlaşması öneriyorum...
- Oui! En tant que reine, je propose un traité de paix à César.
Beni Amazonlar'ınızdan alabileceğinden daha fazlasına korsanlara satabilir.
Il peut me vendre très cher aux pirates.
TARZAN VE AMAZONLAR
TARZAN ET LES AMAZONES
Amazonlar.
Des amazones.
Amazonlar ve Yeni Gine ile birlikte... - Kendine sakla.
Cesse de... parler de cela.