Anahtarın var mı translate French
213 parallel translation
Hey, Marie, fazla anahtarın var mı?
Est-ce que tu aurais une seconde clé?
- Anahtarın var mı?
Tu as une clé?
- Anahtarın var mı?
- Avez-vous les clés?
Şeker, anahtarın var mı?
Sugar, tu as la clé?
Üç sekizlik anahtarın var mı tatlım?
Est-ce que tu aurais une clé à molette, trésor?
O yanlış kapı! Tuvalet bahçede! Anahtarın var mı?
Ce n'est pas par là, les toilettes sont dans la cour.
Anahtarın var mı?
Vous avez votre clé?
Pompa çalışmıyor, anahtarın var mı?
La pompe est fermée! Vous avez la clé?
Benzin varsa buradan gidebiliriz, anahtarın var mı?
On pourra filer d'ici si on a de l'essence.
Bugün bir ara olur. Anahtarın var mı?
Les années passent, tu as ta vie, j'ai la mienne.
Anahtarın var mı?
Vous avez les clés?
- Bunun için bir anahtarın var mı?
- Tu as une clé pour ça?
Anahtarın var mı?
- Tu as la clé?
Richie. Anahtarın var mı?
Richie, tu as une clé?
- Anahtarın var mı?
- T'as une clé?
Anahtarın var mı?
Tu as la clé?
- Anahtarın var mı?
- Tu as la clé?
Anahtarın var mı?
T'as l'héro?
- Anahtarın var mı?
- Vous avez la clé?
Bu kapının anahtarı var mı?
Est-ce qu'il y a une clef sur la porte?
Elbette hayır. Anahtarı, dönüşte tuvaletin oraya bırakırsın. Kocana iletmemi istediğin bir şey var mı?
Bien sûr, tenez, en partant, vous passerez par les lavabos et vous me la rendrez il n'y a pas de commission pour votre mari?
Sizde Bayan Hunt'ın sayfiyedeki evinin bir anahtarı var mıydı?
Avez-vous la clé de la maison de campagne de Mlle Hunt?
Sadece iki anahtarım var ve kaybetmekten korkuyorum. Çok dalgın olduğumu bilirsin.
Je n'en ai que deux et crains toujours de la perdre.
- Anahtarınız var mı?
Je suis entré. Vous avez une clé?
Kendi anahtarını ve pardösüsünü isterse Glasgow'a gittiğimi söyle. Peki efendim. - Sorun var mı?
S'il réclame son imper, dites que je suis parti à Glasgow.
- Neyse ki sizin anahtarınız var!
Heureusement que vous avez la vôtre, M. le directeur.
Babam. Bende ana kapının anahtarı var mı, bilmek istemiş.
Père voulait la clé du portail.
- Peki anahtarı var mı?
- Elle n'a pas les clés?
Anahtarın buradan nasıl çıkarıldığı hakkında fikri olan var mı?
Avez-vous une idée sur la manière dont la clef est sortie d'ici?
Yedek anahtarınız var mı?
Vous avez une autre clé?
Sizde o dolabın anahtarı var mı?
Avez-vous les clés du coffret?
Daha geçen hafta takılmış ve yalnızca bir tek anahtar var, ve o da Jerome'nin üzerinde bulunmuş.
Elle a une semaine. Il n'y a qu'une clé. On l'a trouvée sur M. Jerome.
- Anahtarınız var mı?
- Vous avez votre clé?
Okula giden bir kızım var ve benim de iş aramam lazım. Senin de anahtarın var.
J'ai une fille qui va à l'école et je dois chercher du travail.
- Hey! Dexter, yedek anahtarın var mı? - Hey!
- Hé!
Hangarın sadece bu kısmını kiraladım diğerlerin anahtarı var.
Je ne loue qu'une partie du hangar, d'autres locataires ont les clés.
- Sende anahtarı var mı?
- Vous n'avez pas la clé?
İçinizden Walter'ın yedek anahtarını nereye bıraktığını bilen var mı?
Quelqu'un sait-il si Walter a laissé un double de clés quelque part?
Hayır, Ben... Şu an tek bir anahtarım var, biliyorsun, tüm malvarlığım arabada.
Pour le moment, je n'ai qu'une clé, tout ce que je possède est dans la voiture.
Anahtarınız var mı? - O karton zımbırtıyı unuttum.
- Avez-vous la clé?
Sende odamın anahtarı mı var?
Vous avez la clé de ma chambre?
- Arşiv odasının anahtarına ihtiyacım var.
- Il me faut la clé de la salle des archives.
Bu kapının anahtarı var mı sende? Evet.
- Vous avez la clé?
Dükkânın anahtarı var mı?
T'as les clés du salon?
Hayal gücü o kadar aşağılanmış ki hayal gücü, var oluşumuzun anahtarı olacağına, kendisi hayali olmuş ve şimdi de varlığımızın dışında bir şeyin benzeri olmuş sanki.
On a tellement dévalorisé l'imagination en disant que ce n'est pas la pierre angulaire de l'existence qu'elle nous est devenue extérieure.
Sanırım küçük bir problemimiz var. Bay Flynn, işte anahtarınız.
Mr Flynn, Voici.. c'est votre clé.
Jack Klompus'ı ararım. Onda garajın anahtarı var.
Ca alors, ce serait excitant!
Altında içinde yarım milyon olan bir kasanın anahtarı var.
Sous ton cul, la clé d'une consigne contenant 500000 $.
Arabanın yedek anahtarı var mı sizde?
- Vous avez un double des clés?
İngiliz anahtarın var mı?
T'as une clé?
- Kapının anahtarı var mı?
- Tu as une clé pour cette porte?