Analiz translate French
2,552 parallel translation
DNA analiz makinesinin sigortası yanmış.
L'analyseur d'ADN est gourmand en électricité.
Afrika kökenli bir Amerikalı Baxter'ı karısına saldırdı, o da zencilere daha sert cezalar dağıtmaya başladı. Ama bir bak verdiği hükümleri 2 ırkçı olmayan faktörle analiz ettim.
Un afro-américain agresse la femme de Baxter, il commence à prononcer des peines plus dures pour eux, mais regarde, j'ai analysé ses peines avec deux facteurs non raciaux.
Şu an Ramayana Destanı üzerine tarihsel bir analiz yapıyorum.
En ce moment je fais une analyse historique de Ramayana.
Herşeyi analiz etmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
Nous avons juste besoin de plus de temps d'analyser, de manière tout.
Ve tüm bu şebeke edindiği bilgileri hepsinin toplandığı analiz edildiği ve derlendiği ismini henüz bilmediğimiz bir kuruluşa gönderiyor : VPK
Et tous ces réseaux envoient régulierement des informations qui sont centralisées et digérées par un organe que nous ne connaissions pas encore :
Analiz imkansız hale geldi!
Impossible à analyser!
Balistik analiz yapıldı mı?
Et pour l'analyse de la trajectoire balistique?
Nasıl analiz ederse etsin, sonuçlar hep negatifti.
Il l'analysait sous tous les angles, en vain.
Anakart ve gözleri analiz için düzenli olarak yerlerinden çıkarıyoruz.
Nous supprimons régulièrement les cartes mères et l'optique pour des analyses.
İyi bir fiyat için biraz daha bastıralım... Ay sonuna kadar size bir analiz sunalım...
Le temps de négocier un prix intéressant, nous vous ferons un topo complet d'ici la fin du mois.
Düşünüyorum ki ileride birileri bir imkanını bulursa. - - Onlar bunu dini bişey sanıp öyle analiz edecekler
Je pense que si quelqu'un trouvait une installation comme celle-ci dans le futur, ils pourraient l'interpréter comme quelque chose de religieux.
Onlar kimyasal analiz yapmak zorunda kalırlar.
Alors ils devront faire une analyse chimique.
Köpek burnu enerji seviyenizi ve vücudunuzdaki farklı kokuları analiz ederken.
"et on ne regarde pas pendant que le nez du chien " analyse notre énergie et toutes les odeurs que notre corps émet.
Analiz ediliyor.
L'analyse est en cours.
Tamam, projeyi analiz ettik ve cihazın üzerinde bir kapatma tuşu olduğunu düşünüyoruz.
D'après les plans, il y a un bouton arrêt.
Parmak izini temel şeyler için analiz edeceğim, hapishane kayıtları, kefaletler, cinsel tacizler...
Avec tes empreintes, je vais tout vérifier : dossier criminel, mandat, crimes sexuels...
Eğer aşırı, her şeyi analiz ve bunun yerine yapmalıyım şeylerin içine çok fazla düşünmeden.
Tu réfléchis trop, pour finalement foncer tête baissée sans te poser les vraies questions.
Üzgünüm Warwick, ama bunu analiz için vermem gerekiyor.
Je regrette, Warwick. Je dois faire analyser ceci.
Hassan'ın suikastçısının üzerinde bulunan uranyumun izini analiz etmişler.
Ils ont analysé les traces d'Uranium trouvés sur l'assassin d'Hassad.
- Biyometrik analiz hazır mı?
Les données biométriques sont prêtes?
Biyometrik analiz ne diyor?
Les biométriques, qu'est ce que ça dit?
Analiz ettiğim kapsülde buna dair hiçbirşey yoktu.
Il n'y avait rien à ce propos dans la capsule que j'ai analysé.
Sonra belki analiz edebiliriz- -
On va pouvoir analyser...
Analiz etmeyi boş verin!
Analyser, mon cul!
Orayı yakan neyse, öyle bir yakmış ki analiz edilecek hiçbir şey kalmamış.
Peu importe ce qui a fait explosé cet endroit, ça a brûlé si fort qu'il ne restait rien à analyser. Malik!
Durumu analiz et.
Analyse un peu la situation.
Farklı veriler topladık, analiz etmesi biraz uzun sürecek.
L'analyse de données anormales nous a retardés.
Bütün bilgileri bize yola, analiz edelim.
Récupérez toutes les données possibles et envoyez-les ici pour analyse.
Madem ki beni analiz etmek istiyorsun, dök hadi içini.
Tu te prends pour mon thérapeute. Dis-moi ce que tu penses.
Hayır, bekle, bekle. Bir parça daha analiz edip tüm gerçeği bulalım.
Une dernière analyse et nous aurons toute la vérité.
Kanı analiz etmeliyiz.
- Il faut analyser le sang. - Tu sais quoi?
Belki o analiz edip bir şey çıkarır.
Donne ça à Travers, regarde s'il peut lancer une analyse dessus.
Bana kolu analiz edebilir mi diye soruyordun...
Vous étiez en train de me demander si la machine analysait les bras...
Hey. Kan örneğini ikinci bir kez analiz ettim.
J'ai testé l'échantillon de sang une seconde fois.
Bunu daha da küçültebilir miyim diye yumurtaları analiz ediyorum.
J'analyse les sacs d'oeufs pour voir si je peux limiter davantage.
Kemik hücrelerinin üst tabakasının alt kısımlarını zımparalayıp altında ne yattığını analiz edebiliriz.
On peut poncer la première couche cellulaire de l'os... et analyser ce qu'il y a dessous.
Tamam, ve bunu analiz edebilirsem sizce bu iyi bir şey olacak, öyle mi?
Si je pouvais analyser ça, ce serait une bonne chose?
Tüplere yaptığımız analiz, diazepam adlı bir uyuşturucuyu doğruladı. Denetimli bir uyuşturucudur.
L'analyse de la tubulure a confirmé du diazépam par voie intraveineuse, une substance contrôlée de catégorie IV.
- Analiz yapıyordu.
- Elle le décryptait. Allez l'aider.
Bir analiz yapalım bakalım.
Laisse-moi lancer une analyse.
Bunu derhal analiz etmelisiniz.
Analysez-la, vite. La dent est la clé.
Analiz ettireceğim.
Je vais l'analyser.
Laboratuarınızın analiz tarihi kaşesine göre "hayır".
Pas d'après l'horodatage du laboratoire.
Yapısal stres noktası için yapılan son analiz tamamlandı.
La dernière analyse des points de stress est terminée.
Ben seni analiz etmeyi ve bu korkunun temelini bulmaya çalışacağım.
Je peux te faire une thérapie pour trouver la source de ton angoisse.
Tamam. Arada CIA'in bazı analiz işlerini yapıyorum.
Je fais parfois de l'analyse pour la CIA.
PİRAMİT NAKLİYE MALİ ANALİZ NET KÂR : 115.49 M $
Analyse financière au 31 / 03 / 85
ANALİZ CLUSTERSTORM KÜRESEL SALDIRISI
ANALYSE EMBUSCADE ATTAQUE mondiale CLUSTERSTORM
Pekâlâ, laboratuvar yine de analiz etsin.
D'accord.
Nasıl bir analiz bu?
Leurs vies contre votre argent?
Bir kanıtı analiz etmenizi istiyorum.
Il faut analyser une preuve.