English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Anda

Anda translate French

65,031 parallel translation
Dahası, bu barbar katillerin çocukları, şu anda bu odada oturuyorlar.
De plus, les enfants de ces meurtriers barbares sont assis dans cette salle.
Gerçek güzellik, o savunmasız anda saklıdır.
La vraie beauté est dans ce moment de vulnérabilité.
Anlaşılan sen de önleyicilerini bizimle aynı anda almışsın.
Vous avez pris vos bloqueurs en même temps que nous.
Birbirimize ihtiyacımız var dedin ama senden bir şey istediğim anda kaçtın.
Tu dis qu'on a besoin l'un de l'autre, mais tu fuis quand je demande un truc.
Eş cinselliğini açıklamış kaç kişi şu anda hâlâ aksiyon yıldızı ya da bu yıl ya da yakın gelecekte iş bulacak? Ben söyleyeyim.
Combien de stars gay qui ont fait leur coming-out travailleront cette année et dans un avenir proche?
Biliyorum ama şu anda Lito bunların hiçbirini göremiyor.
Je sais, mais pour l'instant, Lito ne voit pas ça.
Şu anda korkuyorsun çünkü sanat da hayat gibi risklerle doludur.
Mais tu as peur en ce moment, car l'art, comme la vie, regorge de risques.
İşte o anda kız kardeşim bana ailenin ne demek olduğunu öğretti.
C'est à ce moment-là... que ma sœur m'a appris le sens du mot "famille".
Şu anda yaşananlar yerine geçmişe odaklanmayı seçen gürültülü bir basınımız var.
La presse préfère s'attarder sur le passé au détriment du présent.
Şu anda ofisinizdeyim.
Je me trouve dans votre bureau.
Şu anda bunu konuşmak istemiyorum.
On verra ça plus tard.
Şu anda burada bir tane var.
Il y en a un ici, en ce moment même.
... yerel emniyet güçlerinin ve FBI ajanlarının şu anda olay yerinde olduğu bildiriliyor.
Selon nos informations, la police locale et les agents du FBI sont sur place.
Hayır, şu anda oraya gitmek değil.
Mieux vaut ne pas descendre dans le sous-sol.
Son anda minibüs görevine çağrıldım.
On m'a mise de corvée camionnette.
Her bir hücre aynı anda hem bir kas hücresi hem bir sinir hücresi hem de ışığa duyarlı bir hücre.
Chaque unique cellule peut à la fois être, un muscle, une cellule nerveuse et une cellule photosensible.
Haftalar süren hayret verici büyüme ve aktiflik sonrası Calvin şu anda tamamen hareketsiz.
Après des semaines d'activité et de croissance étonnante, Calvin est complètement inactif.
- Hepsini aynı anda kontrol edemiyorum.
- Je ne peux pas tout contrôler en même temps.
O anda pişman oldum.
Je le regrette déjà.
Şu anda yalnızım.
Je suis célibataire pour l'instant.
Hiç beklemediğin bir anda ensende belireceğim.
Écoute-moi... Je t'aurai quand tu t'y attendras le moins.
Bir anda yemekte buldum kendimi.
Je pouvais pas éviter ce dîner.
Bana şu anda bulaşmak istemezsin.
Me cherche pas, ce soir.
28, bekar, Richmond, Virginia'lı. Şu anda Macys'te moda danışmanı olarak çalışıyor.
28 ans, célibataire, de Richmond, Virginie, actuellement travaillant en tant que consultante de mode chez Macy's où elle se fait par échelonnement
Yan odadaki küçük titiz cadoloz yüzünden ölmekten son anda kurtuldun bakalım.
Un petit sursis grâce à la petite bagarreuse d'à coté.
Hiç beklemediğin bir anda ensende belireceğim.
Je viendrai pour toi quand tu t'y attendras le moins.
Çocukluğundan kalma bir bakışı vardı. Birine öyle bir bakardı ki bir anda ateş alacaklar sanırdın.
Elle avait ce regard bien à elle depuis qu'elle était petite, elle regardait quelqu'un si intensément que tu pensais qu'il allait brûler dans les flammes.
Hayatında bir anda karşına çıkar sonra da bir anda yok olurdu.
Il pouvait surgir dans ta vie au milieu d'un ciel bleu et disparaître aussi vite.
Michael, şu anda Jacob oğlumuzla birlikte.
Michael, il est avec notre fils, là.
O anda, onun gitmesini istedim anlaşmanın ortadan kalkmasını istedim, sırf sana sahip olabilmek için.
À ce moment-là, je voulais qu'il disparaisse, par choix, et t'avoir pour moi.
Şu anda kapalı sunucularına baktığımı bilmen gerek diye düşündüm.
Sache que je regarde tes serveurs fermés, en ce moment.
Aynı anda aynı yerden bir silahla yaralanma mağduru daha geldi.
Une autre victime par balle est venue du même coin au même moment.
Şu anda bir seçenek değil o.
C'est pas une option, pour l'instant.
Şu anda anlayamıyorum.
Je ne comprends pas...
- Şu anda nerede?
- Où est-elle en ce moment?
Şu anda bana neler oluyor pek bilmiyorum ama bu... Bu çok...
Je ne sais pas trop ce qui se passe dans ma tête, mais c'était... c'était très...
Şu anda olan bu değil. Dinlemelisin. Ben...
Tu ne comprends pas ce qui se passe, écoute-moi...
Holly'ye onunla takılacağımı söyledim. Şu anda birine ihtiyacı var.
Je vais passer du temps avec Holly, elle a besoin de soutien.
Şu anda 323 Waverly'ye gidiyorum.
Je me rends au 323 rue Waverly.
- Saat şu anda 09 : 00.
Il est 9h maintenant.
Şu anda altyapıyı inşa ediyoruz.
Nous construisons des infrastructures maintenant.
Adamların şirketin ricat ettiği anda, her 4 Temmuz'da ricat ederiz buraya gelene kadar hiçbir belirti göstermemişti.
Mes gars n'ont montré aucun symptôme avant de rentrer ici juste avant que les troupes se replient Quelque chose que nous faisons tous les 4 juillet.
- Beyin yediğimizi duydukları anda...
- Et ils sauront ce qu'on mange...
- Şu anda benimle stüdyoda Max Rager merkezindeki katliamın görgü tanığı var ve bize söyleyeceği her şeyi arkadaşlarım doğrulayacak.
- Avec moi en studio, c'est Billy Cook témoin oculaire du bain de sang au quartier général de Max Rager, ce qu'il va nous donner, mes amis, va tout confirmer.
Lindsey, bir anda geçmişi hatırladım.
Lindsey, quelle explosion du passé.
Gerçi şu anda bozukluk yemeden daha çok.
Enfin, plus nerveuse que boulimique.
Genellikle altı hastamız olur ama şu anda Luke yüzünden yedi tane var.
D'habitude, on accueille six patients, mais là, il y en a sept, avec Luke.
Aslında şu anda bir sonraki çıkışımda nereye gideceğime karar veriyorum.
Je suis en train de réfléchir à ma prochaine destination.
Şu anda nasıl hissediyorsun Pearl?
Qu'est-ce que tu ressens, Pearl?
Özür dilerim, şu anda gerçekten seni yanımıza alamayız.
Je suis désolée, on ne peut pas te prendre avec nous maintenant.
Ama şu anda kendime acımaktansa başkalarına yardım etmek istiyorum.
Mais là, je préfère aider les gens au lieu de me lamenter sur mon sort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]