English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Anımsıyorum

Anımsıyorum translate French

255 parallel translation
Seni çok iyi anımsıyorum. Ben kimim?
Je n'oublie jamais le moment, l'endroit, la fille.
- Oh evet, ancak bir tek önemli şey anımsıyorum.
- Si! Je me souviens d'une chose. - Laquelle?
Elbette anımsıyorum.
Bien sûr.
Şimdi anımsıyorum, bir yıl önce yolda iki kişi vardı, otomobili giderek daha hızlı sürüyordum!
Je m'en souviens, l'année passée, deux personnes sur la route, et moi conduisant vite! Vite!
İstasyona geldiğimizde, şöyle düşündüğümü anımsıyorum :
Sur le chemin de la gare, je me rappelle m'être dit :
Anımsıyorum.
Je me souviens.
Yanıp sönen ışıkları ve çizmeleriyle koşturan adamları anımsıyorum.
Je me souviens d'éclairs... et de bruits de bottes.
Anımsıyorum, çünkü karımın yapacağı pasta için ceviz kabuklarını ayıklamasına yardım ediyordum.
Je m'en souviens parce que je l'ai aidé à décortiquer des noix pour un gâteau.
Bunu anımsıyorum, çünkü bana hurma çekirdeklerini ayıklamakta yardım ediyordu. "
Je m'en souviens parce qu'il m'a aidé à décortiquer les dates pour un gâteau. "
Gözlerini daha önceden görmüştüm diye anımsıyorum.
J'ai senti comme si j'avais déjà vu vos yeux quelque part auparavant.
Bu cümleyi daha farklı anımsıyorum.
Oui. En d'autres termes.
Unuttum mu? Hayır, hayır, hayır, hepsini anımsıyorum.
Non, je me souviens de tout.
- Anımsıyorum. Yaş günü pastan vardı. Elma ağacının altında parti yapacaktınız.
Vous aviez organisé un grand repas sous les arbres.
Az biraz anımsıyorum.
Ils sortaient de l'eau.
Arkadaşım Terry O'Bane'i anımsıyorum ve Othello ile Iago rollerinin yerlerini değiştirirdim geceleri dönüşümlü olarak iki hafta boyunca.
Avec mon ami O'Bane on a échangé les rôles d'Othello et Iago une nuit sur deux, deux semaines d'affilé
Özellikle Buffalo'da Othello'yu oynadığım o geceyi anımsıyorum.
Je me souviens surtout d'un soir à Buffalo.
Hala kostümümle idim, anımsıyorum, Lila'nın soyunma odasından ayrılıp, Terry ile paylaştığım odaya dönerken.
J'étais encore en costume, quand j'ai quitté la loge de Lila et je revins à celle que je partageais avec Terry
Prenses Ananka'nın mezarını anımsıyorum.
Je revois la tombe de la princesse Anana.
Ne denli temiz bir iş olduğunu anımsıyorum.
C'était clair et limpide pourtant.
Evet Lucy'küçük haçını anımsıyorum.
Ja, je me souviens de la petite croix de Lucy.
- Ben anımsıyorum! İki süit istiyorum.
Je veux deux suites.
Anımsıyorum.
Je m'en souviens.
Ata binmekten hoşlanmadığınıza dair bir şeyler söylediğinizi anımsıyorum.
Je crois me souvenir que vous ne les aimez pas.
Şimdi anımsıyorum.
Je me souviens maintenant.
Hatta bazılarının onlara kız kardeşlerini hatırlattığımı söylediklerini anımsıyorum.
Je me souviens que certains me disaient solennellement que je leur rappelais leurs soeurs.
Üçüncü yaş günümü anımsıyorum da sadece resimleri değil, bahçeyi ya da armağanları değil bunun yanında kimin kime ne yapmış olduğunu, kalbinden neler geçirdiğini düşünüyorum.
Je me rappelle mon 3e anniversaire. Pas que des dessins du jardin ou des cadeaux... mais qui a fait quoi à qui et comment je l'ai senti.
Hatırlamıyorum, sadece sıra dışı fotoğrafları anımsıyorum.
J'ai oublié. seule la photo m'a marqué.
Şimdi anımsıyorum.
- Si, je me souviens.
Fakat ben Bayan Welles'in dairesinde bir çiçek aldığınızı anımsıyorum. Piyanonun altında mı?
Mais vous avez ramassé une fleur chez Mlle Welles.
Şey, söylediğim gibi, uzun bir süre önce, Tony bana birine verdiğini söylediği 32 kalibreliğinin olduğunu söyledi, ve şimdi kime verdiğini söylediğini anımsıyorum.
Eh bien, il y a longtemps, il m'a dit qu'il avait un.32, mais qu'il l'avait donné.
Pop Fuller'ı anımsıyorum. Bir içki içmek için gelmişti.
Je me souviens que Pop Fuller est passé boire un verre.
Şimdi anımsıyorum, biraz daha uzun sürdü çünkü sekreteri içeri girmiş ve sekreteriyle konuşuyormuş.
Un peu plus car il a dit qu'il avait parlé à sa secrétaire.
Ve, elbette, bordo şarabını arıtmama izin vermesinden özel bir zevk duydum. Adrian daha sonra kadeh kaldırdı, şunu anımsıyorum,
J'étais d'autant plus heureux qu'il m'a laissé décanter le vin.
Onu anımsıyorum. Ondan söz etmişlerdi.
Ils m'en ont parlé.
Oh. Oh, evet, anımsıyorum.
Ah oui, ça me revient.
Kesinlikle anımsıyorum. Uh, güzel bir jest olacağını sanıyordum. Görüyorsun, bu ödülü bana vereceğini biliyordum,
C'était un geste de courtoisie, vu qu'ils allaient me nommer homme de l'année.
Ve biliyor musunuz, onu yerken fark ermedim, fakat daha sonra makiniste gittiğimde, biraz susadığımı anımsıyorum.
Je l'ai pas remarqué en mangeant. Mais en allant voir le projectionniste, j'ai eu soif.
dediğimi, ona doğru yürüdüğümü anımsıyorum.
Je me suis retourné, je l'ai vu et j'ai dit : "C'est un microscope?"
ve parmak izi uzmanını da anımsıyorum. Konuşuyordu. Ne konuştuğunu tam olarak duymadım çünkü bir şeyin eksik olduğu duygusu benim dikkatimi dağıtmıştı.
Je me suis dirigé vers lui et l'agent qui relevait les empreintes me parlait, mais je ne l'écoutais pas car j'avais l'impression qu'il manquait un truc.
Bense elimi yere sürdüğümde edindim, elim bir cam parçasına dokunmuştu Anımsıyorum çünkü dedim ki :
Je l'ai touché quand j'ai mis la main à terre et que j'ai senti des bouts de verre.
Şey, benim hiç öyle bir sorunum olmadı, fakat, ah... Birinin tuvalet eşyalerından söz ettiğini anımsıyorum.
Je n'ai pas encore eu ce problème, mais on m'a parlé d'objets de toilette.
Çünkü lokantacının, "masaya kadar geldim, şarap dolduruyordum", dediğini anımsıyorum. Ve oyun başladığında, aksanlı küçük toparlak adam tuzu uzattı, ve sonra sen biberle ona cevap verdin.
Le propriétaire du restaurant a dit que la partie a commencé quand le gros monsieur avec un accent a avancé la salière.
Ama annemin düzenden sapmalarımı örnek bir biçimde cezalandırdığını da anımsıyorum.
"des scènes violentes pour affirmer ma personnalité. " Mais maman " punissait ce manquement aux conventions
Bana güldüklerini anımsıyorum.
" Ou m'occuper de théâtre, en tout cas.
Oh, evet, anımsıyorum. Onu benim zamanımda yapmak zorunda kaldım.
Moi aussi, j'ai dû le faire à mon époque.
Evet, anımsıyorum.
Oui, je m'en souviens.
Evet, anımsıyorum, Komiser.
Je m'en souviens.
Hatta ben karımın filmlerinizden birinde olduğu gibi saçına bukleler yaptırdığını anımsıyorum.
Ma femme se coiffait comme l'un de vos personnages.
Evet, duvardaki resimleri anımsıyorum.
Je me souviens de la photo.
Seni Lombarda'da ilk gördüğüm günü anımsıyorum da...
Quand je pense au jour où je t'ai vu, à la Lombarda, la 1ère fois!
Şu anda gün ağardı. Şekerliğe ulaştığımda hareket etmemi başlatmasına rağmen rüyamı anımsamıyorum. Ama neredeyse anımsıyordum.
Au grand jour, je ne retrouve plus mon rêve, bien que, au moment où j'allais prendre le sucrier, j'aie eu un coup.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]