Arkadaş mı translate French
58,612 parallel translation
Güç Koruyucuları mı? Yoksa sadece arkadaş mı?
On est des Power Rangers ou... des amis?
LeFou sevgili arkadaşım ben en eski dostun ve en sadık yurttaşın sevdiğim tek kadının babasını öldürmeye kalkıştım mı?
LeFou. Mon compagnon le plus cher, est-ce que moi, ton plus vieil ami et ton compatriote le plus loyal, j'ai tenté de tuer le père de la seule que j'aie jamais aimée?
Kalemini alacaksın eline ve kız arkadaşımın tekrar bana bacaklarını açmasını sağlayacak küçük bir kart yazacaksın.
Je vais vous trouver une plume et vous allez écrire une belle carte qui va ouvrir les jambes de ma copine de nouveau.
Hayır, eski iş arkadaşım olan.
Non, mon ancien collègue.
Arkadaşın Eddie'yi anlatsana.
Dis-m'en plus sur ton ami Eddie.
" Adım Edward Garrett ve arkadaşım Gene haklıydı.
" Je m'appelle Edward Garrett, et mon ami Gene avait raison.
Adım Edward Garrett ve arkadaşım Gene haklıydı.
Je m'appelle Edward Garrett, et mon ami Gene avait raison.
Bir arkadaşım iki saat içinde 10.000 dolar kazandı.
Un bon ami à moi s'est fait 10000 $ en deux heures.
Sonra dün gece Teksas polisinden bir arkadaşım arayıp 54. otobandaki bir park yerinde üç Meksikalının ölü bulunduğunu söyledi.
Mais hier soir, des amis à moi, patrouilleurs au Texas, ont appelé pour me dire qu'ils avaient trouvé trois cholos morts en bordure de la 54.
İş arkadaşım, direndiğini söyledi.
Mon collègue m'a dit que vous étiez peu coopératif.
O benim arkadaşım.
C'est mon ami.
Arkadaşım Donald biraz abartıyor.
Mon ami Donald parle trop.
Seni rahatsız etmek, ne bileyim işte, ne yapıyorsan seni alıkoymak istemem ama arkadaşımla biraz tartıştım ve senin hakkında saçma sapan şeyler söylemeye başladı.
Je ne veux pas interrompre ta colère, ou ce que tu es en train de faire, mais je me suis engueulé avec mon ami, et il s'est mis à dire de la merde sur toi.
- Arkadaşınız kaçık mı?
- Votre ami est-il fou?
Ya kız arkadaşım?
Et pour ma petite amie?
- Eski bir kız arkadaşım var dedin...
- Vous disiez que j'avais une ex...
Hiç arkadaşın var mı?
Tu as des amis?
- Erkek arkadaş durumları mı?
Des problèmes avec ton copain? Ouais.
Kız arkadaş durumları mı?
Des problèmes avec ta petite amie?
Açık olalım. Erkek arkadaşın seni Avrupa'ya götürdü.
Soyons claires, ton petit ami t'a emmenée en Europe,
Şu anda sanırım sana arkadaşını hatırlatıyorum.
Du coup, je dois vous rappeler votre ami, j'imagine.
Eh, yanımda bir arkadaşım var, o yüzden...
Oui, mais je suis avec une amie.
Burası benim evim, bu benim arkadaşım ve o da vefat eden karısı.
On est chez moi, c'est mon ami et sa femme décédée.
Bu dünyada çok insan tanıdım ama az arkadaş edindim şunu söyleyebilirim ki...
J'ai croisé beaucoup de gens, peu d'amis. - Et je peux affirmer...
Ortak bir arkadaşımız tanıştırmıştı.
Un ami commun nous a mis en contact.
En iyi arkadaşımı öldürdün.
Tu as tué mon meilleur ami.
Benim hiç en iyi arkadaşım olmadı.
Je n'ai jamais eu de meilleur ami.
Bana arkadaşımı nasıl kurtaracağımı söyle.
Dis-moi comment sauver mon ami.
Şu iğrenç böcek hanım yeni arkadaşım.
Cette affreuse coccinelle est ma nouvelle amie.
- O arkadaşımız.
- C'est notre ami.
Ben senin en iyi arkadaşınım.
Je suis ton meilleur ami.
- Var, senin en iyi arkadaşınım.
- Si. Je suis ton meilleur ami.
- Benim en iyi arkadaşım da gerçek değil.
- Mon meilleur ami n'est même pas réel.
Arkadaşın mı?
Un de tes amis?
Burada çok hasta bir arkadaşım var.
Mon ami ici est très malade.
Seni arkadaş-ailenle beraber çalışırken görünce gerçekten de değiştiğini sandım.
Quand je t'ai vu avec ton petit peuple, je t'ai cru changé.
Baba modelim. Platonik iş arkadaşım kendisi bir kız ama sadece arkadaşız.
Mon père spirituel, ma pote-collègue platonique, certes une fille, mais seulement une amie.
Şirketi geri almana yardım edebilirim ama arkadaş edinmene yardımcı olamam.
Je peux vous aider à récupérer vos biens, mais pas à vous faire des amis.
Seni, Heather'ı ve en iyi arkadaşımı kaybetmenin acısı hâlâ içimdeydi.
Je ne m'étais pas remis d'avoir perdu mon meilleur ami, toi et Heather.
Metro-General Hastanesi'ndeki arkadaşımın karnını deştiler.
Ma collègue au Metro-General a été étripée.
- Arkadaşın mı?
- Un ami à vous?
Arkadaşınız mı?
C'est un ami à vous?
Ben ve arkadaşım Davos çocukken rahiplerin uyumasını beklerdik ve kuleye tırmanırdık.
Mon ami Davos et moi, quand on était gamins, on attendait que les frères dorment pour grimper au clocher.
Hastaneme saldırdılar. Arkadaşımı öldürdüler.
Ils ont attaqué mon hôpital, tué mon amie.
Selam, ben Colleen'in bir arkadaşıyım.
Bonjour, je suis un ami de Colleen.
- Arkadaşım.
- Un ami.
Danny, özel güçleri olan ilk arkadaşım sen değilsin.
Tu n'es pas le premier ami que j'ai avec des pouvoirs spéciaux.
akrabımız, kayıp aşkımız herkes bulunabiliyorken, hiç arkadaş kaybetmeyebiliriz.
Quelqu'un de votre famille, un amour perdu... Si on peut trouver n'importe qui, on ne perdra plus de vue ses amis.
Hadi arkadaşını bulalım
On va retrouver ton ami.
Bu arkadaşım Mercer.
Voici mon ami Mercer.
O benim arkadaşım.
Tu es entouré d'amis...