English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Arkadaşın mı

Arkadaşın mı translate French

21,926 parallel translation
Bir arkadaşın mı?
Un ami?
Gerçekten de o hâlâ en iyi arkadaşın mıydı?
Était-il vraiment toujours ton meilleur ami?
- Arkadaşın mı?
De vos amis?
- Yeni kız arkadaşın mı mesaj attı?
Un sms de ta nouvelle copine?
Kız arkadaşın mı var?
Donc vous avez une copine?
Hayatımda senin gibi bir arkadaşım olsaydı belki sonum böyle olmazdı.
Si j'avais eu dans ma vie une amie comme vous, peut-être n'aurais-je pas fini ainsi.
Arkadaşın olacağım.
Je serai votre amie.
Aynı şey bir arkadaşımın başına gelmişti.
J'ai vu ce que ça fait avec... un ami.
Bir arkadaşım bir defasında "hiçbir mucize olmayacağını kabul etmeliyiz" demişti.
Une amie m'a dit une fois : "vous devez accepter que les miracles n'existent pas."
Benim de hayali arkadaşımın sıçması gerek.
Mon ami imaginaire doit aller chier.
Kızgın arkadaşımla yardım etmek istiyoruz...
Mon ami tête brûlée et moi voulons juste aider.
Bizim yeni arkadaşımızın da sağ elinde nasır vardı Kuroda eğitimli kılıç ustalarının elinde olanlarından.
Et notre nouvel ami ici a des callosités sur sa main droite. étant compatible avec épéiste Kuroda formés.
Babamın arkadaşı mısın?
Vous êtes amis avec mon père?
Muhtemelen arkadaşının bedeniyle ne plânladığımı merak ediyorsundur.
Vous vous demandez probablement quel est mon plan avec le corps de votre ami.
Affedersin... Sultan'ın arkadaşı mısın?
Vous êtes ami avec Sultan?
Aktifleştirmezsen arkadaşının kafasına sıkarım.
Réactivez-le ou je tire une balle dans la tête de votre ami.
Profesör Stein. Arkadaşınız projem hakkında çok şey bildiğinizi söyledi.
Professeur Stein, votre compagnon m'a dit que vous connaissiez bien mon projet.
Erkek arkadaşının takımın içinde olması kolay değil tabii.
Cela ne doit pas être facile d'avoir ton petit ami dans l'équipe.
- Babasının bir arkadaşıyım.
- Un ami de son père.
Benim fazla arkadaşım yoktur.
Je n'ai pas beaucoup d'amis.
Buradaki arkadaşınız bana projemle ilgili çok şey bildiğinizi söyledi.
Votre ami ici m'a dit que vous en savez un peu à propos de mon projet.
Arkadaşın anlattı bütün hikayeyi bana.
Votre amie m'a raconté toute l'histoire.
Sadece kız arkadaşının bana söylediklerini tekrar ediyordum.
Je n'ai fait que répéter ce que votre petite amie m'a dit.
Arkadaşımın annesi eve bırakacak.
Un ami de ma mère me ramène.
Korkarım ev arkadaşımın bitkilerini ihmal ettiğim için, hepsi mahvoldu.
J'ai bien peur d'avoir négligé les fleurs de ma coloc, et elles ont péri.
Görevlendirmeden önceki tüm hafta boyunca, Bir arkadaşın koltuğunda pinekledim, eşyalarımı toplamak için eve gittiğimde babam görevdeydi.
Toute la semaine avant mon déploiement, je dormais sur le canapé d'un ami, et je me suis arrangé pour rentrer chez moi et faire mon sac quand mon père était en service.
Bu adam arkadaşınız mı?
Ce type est un ami?
Arkadaşınız mı?
Tes amis?
Erkek arkadaşın Stiles'ı mı?
Stiles, ton petit ami?
Ama sanırım çok yakın bir arkadaşım vardı.
Mais je crois que j'avais un meilleur ami.
Benim yüzümü ve arkadaşımın kanlı ağzını unut.
Oublie mon visage et celui de mon amie blonde qui parle trop. Nous devrions y aller.
Ben hiçbir arkadaşımı davet etmedim.
Je n'ai invité aucun ami.
Bir arkadaşımızın hayata geri dönüşünü izledik hatta beraber.
Nous avons vu une amie revenir d'entre les morts.
Bunu şantaj yaptığın arkadaşıma iletirim.
Je m'assurerai de dire ça à mon ami que tu fais chanter.
Bu sözde rehin arkadaşınız Thea Queen hakkında konuşalım.
Bien, parlons de votre présumée co-capitaine, Thea Queen.
Sabrım tükenirken arkadaşının zamanı da tükeniyor.
Je commence à perdre patience, et ton ami manque de temps.
Şöyle ki, senin ve benim arkadaşım Bay Amar'ın zayıf bir noktası varmış...
Il s'avère que votre ami, mon nouvel ami,
Sanırım yeşil arkadaşınız sizi unutmamış.
On dirait que ton ami en vert ne t'a pas oubliée.
Seninle her zaman anlaşamadığımızın farkındayım ama Laurel seni her zaman arkadaşı olarak görürdü. Bak. Ben de onu öyle görürdüm.
Tout comme je pensais ça d'elle.
Arkadaşımız durdurmaya gücüm yetmeyen bir adam tarafından öldürüldü ve o adamın eşi arkadaşımızın bıraktığı mirası yerle bir ediyor.
Notre amie a été tuée des mains d'un homme que je n'ai pour l'instant pas le pouvoir d'arrêter, et sa femme traîne son héritage dans la boue.
Belki de senin tek elli arkadaşın beni bu şekilde bulabildi.
C'est peut-être comme ça que ton ami à une main m'a trouvé en premier lieu.
Bir arkadaşım bana Star City'de yaşamanın özel bir azim istediğini söylemişti ama burada yaşıyoruz çünkü burası bizim evimiz.
Un ami à moi m'a dit que pour vivre à Star City, il y a besoin d'avoir une certaine ténacité, mais nous vivons ici, parce que c'est notre maison.
Az önce arkadaşımın karısını öptüğüme inanamıyorum.
Je ne peux pas croire que j'ai embrassé la femme de mon ami.
- Ben, Bonnie'nin arkadaşıyım ama postasını bazen bornozundan başka bir şeyle falan alabilir.
Je suis l'amie de Bonnie, mais il lui arrive d'aller chercher le courrier dans une autre tenue qu'une simple robe.
Arkadaşımı delirtmeye çalıştın.
♪ ♪ Tu as essayé de rendre mon amie folle.
Arkadaşın çalışmalarımızı yok etmekle kalmadı. Aynı zamanda kaçtı da.
Ton ami a non seulement détruit ce qu'on faisait, mais il s'est enfui.
- Arkadaşını mı? - Evet.
Amie?
Orada yardımınıza ihtiyacı olan çocuklar var ve arkadaşımın da doktora görünmesi lâzım.
Il y a des gosses là bas qui pourraient vraiment avoir besoin de notre aide, et elle a besoin de soins médicaux.
Senin arkadaşınım.
Ouais, je ne suis pas seulement votre patron. Je suis votre ami.
Ölen silah arkadaşınızı yıkarken onun yanındaydım.
J'étais là quand il a nettoyé la dépouille d'un de vos camarades.
Ordudan bir arkadaşımın var.
C'est pour un ami militaire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]