Asansör translate French
1,719 parallel translation
Asansör yüzünden beni cezalandırıyor.
Il me punit pour l'ascenseur.
Aslında, kata çıkabilmek için gerekli olan asansör için de, bu karta ihtiyacın var.
En fait, vous avez besoin de ce pass pour l'ascenseur juste pour arriver à cet étage.
Sonra Sheryl Thorn 5 : 55'de basmış, Üç dakika sonra, Asansör geri çıkmış.
Et Sheryl a posé son doigt 17h55, 3 minutes plus tard, pour remonter.
Ya asansör çalışırsa? Ya tekrar sıkışırsa.
- Si ça démarre, je reste coincée.
Asansör durduğunda o ölmüştü.
Une fois ici, elle était morte.
Asansör kapısı açılınca siz ikiniz rollerinizi yaparak dışarı çıktınız.
La porte s'est ouverte et vous avez joué vos rôles.
saat 4 : 07 deki asansör B. Bir bakalım.
Ascenseur B à 04 : 07. Jetons un oeil.
- Tercihen asansör kapıları kapanmadan önce.
Tout de suite. De préférence avant que la porte de l'ascenseur ne se ferme.
İkiz Kuleler 200.000 ton çelikten, yaklaşık 325.000 m ³ betondan, 103 adet asansör, 43.600 pencereden, 60.000 tonluk ısıtma-soğutma donanımından ve yaklaşık 110 m.'lik bir televizyon anteninden oluşan bir komplekstir.
Les Twin Towers étaient composées de 200.000 tonnes d'acier, 325.000 mètres cubes de béton, 103 ascenseurs, 43.600 fenêtres, 60.000 tonnes d'équipement pour la climatisation, et une antenne de télévision de 110 mètres.
- -büyük bir patlama oldu, birden bire asansör havaya uçtu, duman vardı, adamı dışarı sürükledim, derisi dışarı sarkıyordu,... onu dışarı sürükledim ve ambulansa kadar ona yardım ettim.
"... il y a eu une grosse explosion, tout d'un coup l'ascenseur a explosé, il y eu de la fumée, j'ai sorti quelqu'un de là, sa peau pendait, " " je l'ai traîné à l'extérieur et l'ai amené jusqu'à l'ambulance. "
Bu durum, asansör boşluğunda hızlı bir düşüşün oluşturduğu öfkeli bir ateş topundan kaynaklanan hasar olarak ortaya çıkmıştı.
Cela aurait été causé par le feu qui serait descendu à travers les cages d'ascenseurs.
Ancak, Dünya Ticaret Merkezi'nin "çekirdeği" ve asansör boşlukları hava geçirmez bir tarzda kapatılmıştı, yani bilindiği şekilde, hava geçirmez.
Pourtant, le World Trade Center et les cages d'ascenseurs étaient hermétiquement scellés.
Bu inanılmaz sıcaklıktaki kısımlar, asansör boşluğunun derinlerindeki 7 bodrum kat aşağıda bulunmuştu.
Ces parcelles incroyablement chaudes furent trouvées en bas des puits d'élévateurs, à 7 niveaux sous le sol.
Batıl inançlarım var. Asansör düğmesine iki kez basma konusunda batıl bir inanç.
Je suis supersticieuse du fait d'appuyer 2 fois sur un bouton d'ascenceur.
Lanet olsun, öteki asansör!
- L'autre ascenseur.
Asansör hâlâ çalışıyor.
Tout paraît en état de marche.
Asansör burada.
Vas-y, l'ascenseur est là.
Eğer düğmeden elinizi çekerseniz asansör hareket eder.
L'ascenseur marchera si vous enlevez votre main du bouton! - Désolé!
Eğer düğmeden elinizi çekerseniz asansör hareket eder.
'L'ascenseur marchera si vous enlevez votre main du bouton!
Asansör boşta.
Ça glissera tout seul.
New York'ta büyüyen bir Porto Rikolu için asansör beklemektense trombon tutmak çok daha iyi.
C'est bon d'être un immigré et de tenir un trombone plutôt que de faire le service dans un hôtel.
Asansör boşluğuna!
La cage d'ascenseur!
- Kamyon yükleme alanı B-1'e inen asansör.
- Il descend vers le garage.
Asansör boşluğu binanın en sağlam yeridir.
Dans cet immeuble, rien de plus résistant que les cages d'ascenseur.
Burada bir asansör şaftı var.
J'ai une cage d'ascenseur ici.
Güneydeki kulede asansör operatörüdür.
Il s'occupe des ascenseurs dans la tour du sud.
Lütfen sakin olun.. Asansör sistemi geçici olarak durduruldu
Nos ascenseurs sont arrêtés, mais le service reprendra dans un moment.
Asansör.
L'ascenseur!
Burası ikinci katımız. Yoğun bakım bölümümüz. Asansör elbette kilitlenme özelliği var.
Voici l'étage des soins prolongés.
- Asansör çalışıyor.
- L'ascenseur fonctionne.
- Asansör bozuk mu? - Bozuk abi.
- L'ascenseur ne marche pas?
"Ama asansör 7'nci katta durur ve kapı açılır."
Mais l'ascenseur s'arrêta au 7ème et la porte s'ouvrit.
Büyükanne, asansör burada!
Grand-mère, l'ascenseur est là!
Asansör şifresini alalım.
Je veux le code de l'ascenseur.
Asansör gelmek üzere.
Ils sont presque arrivés.
Sağınızdaki asansör.
Ascenseur de droite.
Asansör gelene kadar vaktin var.
Tu as jusqu'à l'arrivée de l'ascenseur.
Ufak asansör.
C'est un monte-plat.
- Minik bir asansör.
- C'est comme un mini-ascenceur.
Başka bir asansör var. Koğuş 26. Dezenfektana dikkat et.
- Salle 26, et fait attention au désinfectant.
- Asansör çalışmıyor.
- Les ascenseurs ne marchent pas.
Bir Asansör Aşkım olmuştu.
Une fois j'ai eu un coup de foudre d'ascenseur.
Asansör Pazartesi onarılacak. Ama hiç kullanmamayı düşünüyorum. Çünkü merdiven güzel spor oluyor.
Ils vont réparer l'ascenseur lundi, mais je ne l'utiliserai pas, car l'escalier, c'est un excellent exercice.
Ve eğer asansör 20 kat aşağı inmiyorsa, o zaman yanlış birine binmişsindir, tamam mı?
Si cet ascenseur ne peut pas descendre 20 étages. C'est que tu n'es pas dans le bon, tu comprends?
Pekâlâ, hadi, orada bir asansör var.
Il y a un escalier là-bas.
Bayanlar ve Baylar. Asansör arızasından alt kata inemiyoruz.
Mesdames et messieurs, suite à un problème de monte-charge, nous ne pouvons plus accéder à la cuisine.
Asansör boşluğundan.
Appelez l'ascenseur.
Son bağlantı asansörden yapıldı. 11. katta asansör durdu.
11 étages, McGee.
- Asansör.
- À sortir de l'ascenseur!
- Bu asansör.
- Non, c'est l'ascenseur.
Asansör sistemi geçici olarak durduruldu
C'est le courant, là.