English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Asit

Asit translate French

1,580 parallel translation
Çorbadaki trikloroasetik asit yüzde yüz keşfedilemez bir asit.
"Ne t'inquiète pas pour la police", dit-il "L'acide techolique dans la soupe est à 100 % intraçable"
Kasların laktik asit üretmeye alışkın değil.
Vos glucides se transforment en acide lactique.
Asit salgılıyorsun.
Ton lubrifiant est acide.
Yatağı asit yapıyorsun.
On pourrait se concerter sur ce qu'on fait dans notre lit....
Ve asit tükürebiliyordu!
Et il crache de l'acide!
Asit kapsülü eritmeden önce, kızınızın 30 dakikası var.
Votre fille a 30 minutes avant que l'acide ne dissolve la capsule.
Meyve suyu daha çok asit yaratır.
Le jus d'orange produirait d'avantage d'acidité.
- Nedir canını sıkan? - Küresel ısınma, asit yağmuru,
- Qu'est-ce qui vous travaille?
- Metilfosfonotiyoik asit.
De l'acide méthylphosphonothioïque.
Burası eskiden asit eviydi.
Une piaule pour prendre des acides.
Burası 1911'de inşa edilmiş, bir asit eviydi.
Voici une reconstitution fidèle d'une piaule à acides de 1971.
Bakın, asit bunun sadece ufak bir parçasıydı.
Les acides n'étaient qu'une petite partie.
Asit yağmuru!
Des pluies acides!
Asit yağmuru!
Pluies acides!
Bira bardağına birkaç damla hidroklorik asit... sorunu halletti. Anlarsın.
Quelques gouttes d'acide dans un verre de bière, le problème était résolu.
Asit tükürüğü.
Crachat acide.
Cesedinin parçaları asit içinde eritildi.
Ses membres jetés dans l'acide.
Cesedi asit içinde eritildi. Evet, bu saçmalığı hepimiz dinledik.
oui, dans l'acide, on l'a tous déjà entendu.
Eğer asit karışımlı bir şişem olsaydı onu sana verebilirdim sen de onu o çirkin suratına sürebilirdin.
Si j'avais une bouteille d'acide, je te ferais un peeling chimique. Je te ferais une beauté.
Heather, asit yutup yüzünü bir maske gibi parçaladı mı yani?
Heather s'est jetée de l'acide et a arraché son propre visage?
Bu, saf ürik asit.
C'est bourré d'acide urique.
Bu ürik asit, enfes.
Délicieux, ton acide urique!
Mavi, kan basıncı için, beyaz, ürik asit ve yuvarlaklar da kolesterol için.
La bleue, c'est pour la tension. La blanche, pour l'acide urique et la ronde, pour le cholestérol.
- Asit içmiş.
- Elle a bu de l'acide.
Lipoic asit dozunu arttırdım.
J'ai augmenté la dose d'acide lipoïque.
# Lav, asit ve kasığınız #
La lave, l'acide et votre fourche
Asit yıkamalı, boyalı, düz ipek.
Bains et teintures acidifiés, soie du Tasar. La couleur est unique.
Ama bunu anlamıyorum, çünkü asit hareketleri saatlerce sürer.
Mais je ne comprends pas, un trip d'acide dure des heures.
Kese ürsodeoksikolik asit denen kimyasal bir madde içeriyor.
Elle contient un agent chimique appelé acide ursodeoxycholique.
Suçlu olduğumu düşünüyorsunuz değil mi? Heidi. Hamile kadınlar bebeklerinde doğum kusuru oluşmasın diye folik asit alırlar.
Heidi, les femmes enceintes prennent de l'acide folique pour éviter des malformations à leur bébé.
Asetil salisilik asit.
Acide acétylsalicylique.
Asetik asit, metilparaben. Üç numaralı sarı boyar madde.
Acide acétique, méthylparaben, teinture jaune n ° 3.
Etrafta dolaşıp milletin suratına asit fırlatan bir çatlak mı var?
Alors, d'après toi? On a un illuminé qui se promène et jette de l'acide au visage des gens?
Asit değil.
Pas de l'acide, de la soude.
Bak şimdi. Dodesil benzen, sülfonik asit,... tetrasodyum EDTA, benzosothyazolonal.
Acide dodecyl benzenesulfonique, tetrasodium EDTA, benzisothiazolinone.
Motorsiklet tekeleği izinden çıkardığım ipucu burada. Glikoz ve fruktoz ile birlikte, palmitik ve steraik asit ve kafein içermekte.
Ce qu'il y avait dans l'empreinte du motard : glucose, fructose, acides palmitique et stéarique et caféine.
Palmitik ve steraik asit.
Acides palmitique et stéarique.
Gizemli turuncu leke muhtemelen sülfafenazol naftol sülfonik asit.
Cette mystérieuse tâche orange s'est révélée être De l'acide sulfaphenazolique naphtalénique sulfonique.
Patron o mu? Evet, eminim ki, damarlarında kan yerine asit dolaşıyordur.
Oui et je suis pratiquement sûr qu'elle a de l'acide à la place du sang.
Asit gibi.
C'est juste de la sauce piquante.
Güçsüz bir asetik asit hazırlarlar, beni kazana sokarlar ve haşlarlar.
Ils vont préparer un chaudron d'acide acétique et m'y faire bouillir.
Asit, deriyi şeritler halinde kesmek için mükemmel ölçüdedir.
L'acidité est dosée pour que la peau se décolle.
Asetik asit!
Du vinaigre!
Limanı mayalayabilsek, asetik asit yapabilirdik.
Si on fermentait le porto, on pourrait fabriquer de l'acide acétique.
Bay Franklin, asit olarak bilinen bir koşulunuz var.
Mr. Franklin? Vous avez une condition connue sous le nom d'ascite.
Paraldehit, INH, Laktik asit...
Isoniazide, paraldéhyde, acide...
İzonikotinik asit hidrazit zehirlenmesi tüm bulguları açıklamaya yetiyor.
Cela expliquerait tous les symptômes.
Tereftalik asit ile pıhtıyı rahatlıkla yerinden oynatabiliriz.
On peut encore enlevé le caillot par thérapie thrombolytique.
Asit içmeye benziyor.
Trafiqués?
Folik Asit.
Vous êtes enceinte, n'est-ce pas?
- İzonikotinik asit hidrazit mi?
- Isoniazide?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]