Athena translate French
455 parallel translation
Athena, Güneş Tanrısı'nın isteklerine karşı gelmeyi göze aldı.
Athena s'est donc permis d'enfreindre la loi du Dieu Soleil.
Bize, düsmana karsi silahlanmayi ögreten güzellik tanriçasi degil Athena'ydi, akil tanriçasi ve savas atlarinin efendisi.
Celle qui nous a appris à nous défendre... c'est Athéna, déesse de la sagesse... et de la guerre.
Athena bundan hiç hosnut degil. Bu tek hayranligindan. Baris görevini üzerine almandan da hiç hosnut degil.
Or Athéna est mécontente... de cette unique adoration... et de ton voyage ayant la paix pour but.
Önce Athena'yla uzlas.
- réconcilie-toi avec Athéna.
Görünüse göre, Athena çok gayretli.
Athéna semble être très puissante.
- Gökyüzünde yeni firtinalar esecek ama suç Athena'nin olacak, Helen'in degil.
- Hector lui a renvoyé... le corps de son ami. Personne ne vaincra Achille. Pas même Hector!
Bu ne icindi? Athena.
Le destin, Pâris!
Athena büyük bir gemi, ama içi dar.
L'Athena n'est pas si grand que ça.
Afrodit ve Athena'ya nasıl da benziyor.
Comme vous ressemblez à Aphrodite et à Athéna!
Athena, sen de haklıydın.
Athéna, tu avais raison.
Çocuğun kendisinden daha üstün olacağından ve gökler alemini yöneteceğinden korkan Zeus Metis'in vücudundan çocuğu almış, onu bütün olarak yutmuş ve Zeus'un kafasından Athena fırlamış.
Et craignant que l'enfant ne devienne plus puissant que lui, et ne g-gouverne les cieux, il l'a extrait de son corps puis a avalé la mère et l'enfant. Et l'enfant, Athéna, sortit du crâne de Zeus.
Evet, çok eğlenceli değil mi Athena?
Ouais. C'est marrant, hein, Athéna?
Bu benim dosyamda yok Athena ama Caprica'da bir çocukken, hovermobillerle aramda bu geminin kapılarından daha sıcak bir bağ vardı.
Ce n'est pas écrit dans mon dossier, mais petit, j'ai fait démarrer plus d'aéromobiles qu'il n'y a de portes dans ce vaisseau.
- Boxey ve Athena mı?
- Boxey et Athéna?
Athena'yı ve Boxey'i görmek istiyorum.
Je voudrais voir Athéna et Boxey.
Haydi git Athena!
Allez, Athéna!
Athena ve Boxey'nin hâlâ hayatta olduğuna.. ... gerçekten inanıyor musun?
Vous croyez vraiment qu'Athéna et Boxey... sont encore en vie?
Muffy bizi yarı yolda bırakmaz Athena.
Muppet ne nous laissera pas tomber.
- Eğer Athena'nın yardımı olmasaydı...
- Si Athéna n'avait pas été là... - Vous devriez la voir.
Athena, Starbuck onu neyin beklediğini çok iyi tahmin eder.
Starbuck a un sens très aiguisé de ce qui l'attend.
-'Kuyruğuma yapıştı Athena.
Reste derrière moi.
Hala Athena'ya sahip ve Miriam ve Noday ve...
Il a toujours Athéna, Miriam et Noday et...
Çaylaklar için hiç zaman yok, Athena.
Ce n'est pas d'une novice dont j'ai besoin.
- Athena, bekle, bekle. Benim...
Athena, attends, attends.
- Üzgünüm Athena.
- Pardon, Athéna.
Hiç zamanları olmayabilir Athena.
Ils n'ont peut-être pas le temps, Athéna. Comme si nous avions le choix.
Athena mı?
Athénée?
Binlerce tapınak ve mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e. Veya sana Athena, bilgelik ve şefkat dolu olan. Ya da aşk tanrıçası Afrodit'e.
Mille temples, mille statues ou sanctuaires... qu'ils soient dédiés à moi-même... ou à toi, Héra, mon épouse... ou à Thétis, radieuse déesse de la mer... ou à toi, Athéna, si sage et bienveillante... ou encore à Aphrodite, déesse de l'amour... rien ne peut effacer ou excuser... cet ignoble acte sanguinaire!
Athena Oteli'ne gidip onu görmenizi istedi.
Elle est à l'Hôtel Athéna. Quel nom porte-t-elle?
İkinci parti, eski bilgelik, sanayi ve savaş tanrıçası Athena'nın büstü.
Deuxième lot. Un buste d'Athéna, déesse de la sagesse, des arts et de la guerre.
Athena, Jezebel, Raven, Elisabeth ve ben ayin yapıyoruz.
Athena, Jezebel, Raven, Elspeth et moi... formons une communauté.
Bu bizim yarattığımız dünya! Zeus, Athena, Hades, Poseidon!
C'est le monde créé par Zeus, Athéna, Hadès et Poséidon!
Athena ( Zeka Tanrıçası )!
Athéna!
Athena'nın yaya askerleri.
L'infanterie athénienne.
Bir kere Athena'nın çalgısı ile ilgili haber yayıldığında... katılmak için kapıları kıran kötü adamlar olacak.
Quand ça se saura, les affreux feront la queue à la porte.
Benimle Olimpos dağına gel. Tanrılarla birlikte içki iç. Güzel antik şarkıları söyle.
Viens sur le Mont Olympe, boire le nectar des Dieux... entonner les chants du plaisir et ridiculiser Athéna et Diane.
Lyi bir savas, Paris.
Que la haine d'Athéna ne se nourrisse pas de mon fils... mais de notre chagrin.
Paris'i Truva'nin disina atin.
Les uns pour Athéna et la Grèce, les autres pour Troie.
Bazilari Athena ve Yunanistan için, bazilariysa Truva ve Aphrodite için.
Belle, moi?
Önce, bir Truva zaferi gerektirecek bir planim var.
Un présent de la déesse Athéna.
Ve hayallerimde, ona Truva'nin bütün hazineleriyle döndügümü görüyorum.
Mais le cheval entrera-t-il? La gratitude des vainqueurs envers Athéna sera immense.
Katiliyorum.
Athéna!
Ve arkasında Atina tanrıçası beyazlara bürünmüştü ve elinde altın bir mızrak vardı.
Derrière lui, se tenait la déesse Athéna, toute en blanc, une lance d'or à la main.
Zeus, Athena, Afrodit, Artemis.
Zeus, Athéna, Aphrodite, Artémis.
Evet, seni bahçede bağlıyken çok gördüm.
Oui, Athéna, j'ai été mise en morceaux dans le jardin.
Athena...
Athéna...
- Athena, ne yaptığını zannediyorsun?
- Que fais-tu?
"HEPSİNİ ATİNA'DA, YUNANİSTAN'DA ÖLDÜRDÜK"
"A ÉCLATÉ LA GRÈCE" GLOBE ATHÉNA
Affedersin Athena.
Je suis désolée, Athena.
Athena.
Athena.
Athena için!
Pour Athéna!