Atticus translate French
289 parallel translation
- Altyazı : AttiCus-Tr twitter @ atticus _ tr
FIN
Atticus!
Atticus!
Jem ağaca çıkmış, inmiyor... Atticus Metodist takımında oynamaya... razı olmazsa inmeyecekmiş.
Jem reste dans l'arbre... jusqu'à ce qu'Atticus accepte de jouer pour les Méthodistes.
Atticus da yaşlandığını söylüyor.
Et Atticus dit qu'il est trop vieux.
- Günaydın, Atticus.
- Bonjour, Atticus.
Bir keresinde tel kapımızı tırmaladığını duydum... ama Atticus oraya vardığında o gitmişti.
Une fois, je l'ai entendu gratter à notre porte grillagée... mais il est parti avant qu'Atticus arrive.
- Atticus'la buluşma zamanı.
- On va retrouver Atticus.
- Neden babana Atticus diyorsun?
- Pourquoi t'appelles ton père Atticus?
- Atticus, bu Dill.
- Atticus, voici Dill.
"Sevgili kocam Atticus'a."
"À Atticus, mon mari bien-aimé."
- İyi akşamlar, Atticus.
- Bonsoir, Atticus.
Atticus, Tom Robinson olayını duydun mu?
Atticus, vous êtes au courant à propos de Tom Robinson.
- Tamam, yarın görüşürüz, Atticus.
- Eh bien, à demain, Atticus.
- Atticus nerede?
- Où est Atticus?
Merhaba, Atticus.
Salut, Atticus.
- O zaman ben de Atticus'u çağırırım.
- Alors je vais appeler Atticus.
Kendimi bildim bileli Atticus beni hiç kırbaçlamadı... ve böyle devam etmesini istiyorum.
Il ne m'a jamais fouetté d'autant que je m'en souvienne... et j'ai pas envie qu'il commence.
Ama Atticus yemeğini şurupla doldurdu... şimdi de şurubu her tarafa döküyor.
Mais Atticus, il a noyé son diner dans le sirop... et maintenant il en verse partout.
Atticus'un açıklayamayacağı hiç kimse ve hiçbir şey yok gibiydi.
On aurait dit qu'il n'y avait... rien ni personne qu'Atticus n'ait pu expliquer.
Atticus, bir daha kavga ettiğimi duyarsa... canıma okuyacağına yemin etmişti.
Atticus m'avait dit que j'aurais de ses nouvelles... s'il apprenait que je m'étais encore battue.
Atticus, sen pis zencileri mi savunursun?
Tu défends des nègres, Atticus?
- Atticus'u göremiyorum.
- J'arrive pas à voir Atticus.
- Ne dediyse dedi, aldırmıyorum.
- Tu sais ce qu'Atticus a dit.
Şu Atticus Finch, beni oyuna getirmeye çalışıyor!
Je suis un croyant. Cet Atticus Finch, il essaye de m'avoir!
Atticus Finch gibi kurnaz avukatlara dikkat etmek gerekir! Sessizlik istiyorum.
Faut faire attention aux avocats roublards comme lui!
Üzgünüm, Atticus.
Je suis désolée, Atticus.
Atticus, seninle bir dakika konuşabilir miyim?
Atticus, je peux vous voir un instant?
Ne oldu, Atticus?
Qu'est qu'il y a, Atticus?
Atticus, seninle gelmemi ister misin?
Atticus, tu veux que je vienne avec toi?
İçeriye git ve Atticus Finch'e onu çağırdığımı söyle.
Rentre dire à Atticus Finch que je lui ai dit de sortir.
Saat 10 : 00'a geliyor, ve Atticus bizi bekliyor.
Il est presque 10 h, Atticus va nous attendre.
Atticus, Jem öldü mü?
Atticus, Jem est mort?
Ben Atticus Finch.
Atticus Finch.
Hemen döneceğim, Atticus.
Je reviens tout de suite, Atticus.
Bir keresinde Atticus bize birisini tanımanın tek yolu... kendini onun yerine koyup onun ayakkabılarıyla dolaşmaktır demişti.
Atticus dit une fois qu'on ne connaissait pas un homme... tant qu'on n'avait pas marché dans ses souliers.
Ve Atticus'u.
Et à Atticus.
Ee Atticus, nasıl gidiyor?
Alors, Atticus? Ça av-vance?
- Hoşçakal Atticus. - Güle güle.
Au revoir, Atticus!
Atticus Finch mi olacaksın?
Tu voudrais être Atticus Finch.
Abraham Lincoln olmak istiyordun. Atticus Finch olmak istiyordun.
Tu voulais être Abraham Lincoln, Atticus Finch.
- Sana ne olduğunu söyliyeyim, Atticus sen resimleri çekersin ben de başlıkları yazarım.. Tamam mı?
- Je vais te dire, Atticus tu prends les photos et je fais les gros titres, ok?
Yani bir Atticus'sun.
Alors tu es Atticus.
Bülbülü Öldürmek'teki Atticus Finch.
Atticus Finch, To Kill a Mockingbird?
AttiCus
FIN
AttiCus-Tr
Tu ne peux plus rien pour lui.
- Atticus.
- Atticus.
- Atticus'un ne dediğini biliyorsun.
- T'as pas intérêt.
Tanık sizin, Atticus.
Le témoin est à vous, Atticus.
Atticus.
Atticus.
Altyazı : AttiCus
French
Atticus.
Huckleberry.