English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Axe

Axe translate French

907 parallel translation
Ana şaft buraya son 14 yıldır her türlü istilayı engellemek için tamamen kapalı.
L'axe principal est complètement bloqué empêchant quicquonque de s'y introduire durant les quatorze dernières années.
ÖNSÖZ Eğer tarihi düşünürseniz, dünyanın başlangıcından bu yana değişmeyen tek şeyin AŞK olduğunu göreceksiniz.
Lorsque l'esprit déambule dans les méandres de l'Histoire, il découvre qu'une seule chose n'a pas changé depuis la Création : L'AMOUR L'amour est l'axe immuable sur lequel tourne le monde.
Tekerleği onarırken, altında kaldı.
. Il a été coincé en essayant de fixer l'axe.
Uçuş hattı iyiydi.
Il était parfaitement dans l'axe. Oui.
Aynı hatta kalmaya dikkat et.
Assure-toi d'être dans le même axe.
Yanlış hattan geldin.
Tu n'étais pas dans l'axe.
Arpacığın hedefi ortaladığından emin ol.
Le point de mire bien dans l'axe du canon.
Düşman için harcayacak mısın yoksa vergiler için biriktirecek misin?
Dépenser pour l'Axe ou économiser pour les impôts?
Unutma, ihtiyacın olmayan şeyler için harcadığın her dolar düşmanlara yardımcı oluyor.
Rappelle-toi, chaque dollar dépensé pour quelque chose que tu n'as pas besoin est un dollar dépensé pour aider l'Axe.
Doğru ve vergiler için biriktirdiğin her dolar düşmana indirilen başka bir darbedir.
Aussi vrai que chaque dollar que tu mets de côté pour les impôts est un dollar pour vaincre l'Axe.
Düşmanları yakmak için vergi ver.
Des impôts pour enterrer l'Axe.
Düşmanı batırmak için vergi ver!
Des impôts pour couler l'Axe!
Donanma bütün Eksen gemilerini batıracak. Hiçbir erzak size ulaşmayacak.
Les navires de l'Axe coulés, fini le ravitaillement.
Dünyanın bozuk düzeni Almış kahvemin tazeliğini
A cause des forces de l'Axe fourbes Mon café a goût de tourbe
Bu hattaki her drenaj girişine bir adam istiyorum.
Je veux un homme posté à chaque bouche d'égout de cet axe.
Geri çekilme Tunus'ta son buldu. Eisenhower komutasındaki Amerikalılar, İngilizler ve Özgür Fransa...
La défaite eut lieu à Tunis, lorsque les forces de l'Axe furent encerclées par les Anglais, les Français libres et les Américains menés par Eisenhower.
İlk olarak, Müttefik, Mihver ve Tarafsız devletler diplomatlarının eşleri bu haftayı kıskançlıktan çatlayarak geçirdi..
Et bien, pour commencer, les minois des épouses du corps diplomatique De l'axe, des Alliés et des Neutres ont été bien eclipsés la semaine passée.
Şimdi ortasından tutacağım.
Maintenant, laissez-moi toucher l'axe.
Axle yağı. Yağlama işi.
Comme un axe à transmission.
Kanunlar her zaman kanun yapıcılarının yanındadır ve herşey onların temsil ettiği çark etrafında döner.
La loi est toujours du côté des législateurs et tout tourne autour de l'axe qu'ils représentent.
Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı, Yeşu gökyüzündeki güneşi durdursaydı dünyanın kendi eksenindeki dönüşü dururdu, kıtalar birbiri üzerine devrilirdi, dağlar uzaya uçardı, ve dünya küle dönüşüp güneşe çarpardı.
Si ce que vous dites s'est vraiment produit, si Josué a arrêté le Soleil dans le ciel, la Terre a cessé de tourner sur son axe, les continents se sont effondrés, les monts sont partis dans l'espace, et la Terre, réduite en cendres, est allée percuter le Soleil.
Berlin'de, Mihver Devletleri tarafsız Türkiye'yi kendi yanlarında savaşa sokmak için Ege Denizi'nde bir güç gösterisine karar vermişlerdi.
Car à Berlin, les forces de l'Axe se préparent à une action en mer Égée... visant à convaincre la Turquie neutre, de combattre avec elles.
Mesela bütün kapılar hafiften yamuk takılmış.
Par exemple, l'axe des portes n'est jamais vertical.
Sanırım ana kuyuyu daha bulamadılar.
Nous n'avons peut-être pas encore trouvé l'axe principal.
Seni bilmem ama ben bu vajina düşmanlarından yorulmaya başladım.
Où diable étais-tu passé, Hank Moody? Tu me dois pas un livre depuis l'élection de l'axe du bien?
Sıçratmaması için bıçağın ağzı hareketsizdir ama bunun yerine titreşimli hareket eder.
La lame ne tourne pas sur son axe, pour éviter les éclaboussures, mais a un mouvement vibratoire alternatif.
- Kaptan, rotanızı ve hızınızı düzeltin.
Corrigez l'axe et la vitesse.
Her makinenin kendine özgü sıfırlama şaftı var.
Chaque machine a son axe de mise à jour.
Oldu.
Dans l'axe.
Boşyalist mitinglere Rosedale Yolundaki Axis Kafe'de.
Leurs meetings bocialistes, au café de l'Axe, sur la route de Rosedale.
Tri-Partite Paktı'nın imzalanmasıyla Japonya, İtilaf Devletleri'nin üçüncü üyesi oldu.
En adhérant au pacte tripartite, le Japon devient... le 3ème membre des forces de l'Axe.
Berlin'de Büyükelçi iken Japonya adına İttifak Paktı'nı imzalamıştı.
Quand il était en poste à Berlin... il a signé le pacte avec l'Axe pour le Japon.
Olağan dışı veri girişi, 649-F, 1.500...
L'axe de référence optimum est de 6-4-9S, 2400 km.
Mihver Devletleri, Cebelitarık'taki müttefik hareketleri bildiriyor.
L'Axe parle de mouvements de troupes alliées à Gibraltar.
Daha sonra ilk prizmayı elime alarak yavaşça ekseni etrafında döndürdüm,... görüntünün farklı bölümlerini oda boyunca yansıtarak,
Ceci fait j'ai pris le premier prisme dans ma main et l ´ ait tourné avant et en arrière et lentement sur son axe pour faire les multiples parties de l'image sucessivement passer à travers le trou
Ya da kendi eksenindeki bir günlük dönüşü ve bizim dünyadan savrulmamamız durumu.
Ou tourner sur son propre axe une fois par jour et que nous ne volions pas au loin.
Dünya, ekseninden çıkıyor.
La Terre sort de son axe.
Ayrıca rulet mili sürtünmesi. Bu kadar basit
Ou le frottement de l'axe sur la roue.
Esas mimarlarının yansımasını sunan Germanik binaların bulunduğu Karl Johan Geçidi, şehrin en işlek yeriydi.
La rue Karl Johan, axe principal d'une ville dont les immeubles germaniques reflètent les origines de ses plus grands architectes.
Ateşlemek için, önce bu pimi çekin. Arka kapak düşer. Sonra çekin.
Pour tirer, on enlève cet axe... on baisse ceci... et on tire.
Yerlerimizi aldık. Eksene gidip dikkatlerini üstüme çekeceğim.
Je vais couper l'axe pour attirer leur feu.
– Hedefe kilitli kal.
– Restez dans l'axe!
Düşman tüm Avrupa'yı bir balçık gibi kaplıyor.
Les puissances de l'Axe prolifèrent dans toute l'Europe.
Bütün lanet olasıcalar orada.
Tout le foutu Axe est ici!
Bunu düzenlediğinde uzak çekimi, bir yakın çekim takip edecek konu bütünlüğü sağlanacak.
Quand tu le monteras, rappelle-toi que quand un personnage se rapproche, il faut que ça reste dans le même axe.
Kafanızı servet konusuna fazla takmamalısınız.
Il ne faut pas être trop axé sur la richesse.
BİR BİSİKLETLİNİN ÖLÜMÜ
Si on suppose que le centre de la circonférence décrit une ellipse de semi-axe M et N, l'équation paramétrique de cette ellipse sera -
Washington üzerinde uçan daire görüldü!
Une saucisse de 26 mètres au-dessus Washington D.C. et une chips géante tournant sur son axe...
- Hedef açısı?
Axe de tir!
Kadın bakış açısı demek.
Axé sur la braguette!
Bu parayla ilgili olmamalı.
Tout est axé sur l'argent.
axel 201

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]