Aylarca translate French
1,168 parallel translation
Cevabını vermeden önce, şunu bil ki eğer reddedersen aylarca şöyle yaparız :
Avant d'y opposer ton refus, sache qu'il serait suivi de mois interminables de...
Neyse, çok yakında başarılı bir avcı olacağımı kanıtlamak için... Aylarca geyik sürülerine sessizce yanaşmaya çalıştım durdum.
J'ai passé bien des mois à traquer le peuple élan pour prouver que je serais bon chasseur.
Adam bu nişanı bitirmeden önce aylarca vakit geçse daha mı iyi olurdu sanki.
Songe au martyre que c'eut été si vos fiançailles avaient encore duré.
Yerimize geçecek kimse olmadan aylarca savaştık, efendim.
Ça fait des mois que nous combattons sans jamais être remplacés.
- Aylarca.
- Des mois.
Gastroplastiyi unutun, ama kırılsaydı aylarca ameliyat yapamazdınız.
Pas de gastroplastie mais avec une fracture... vous étiez arrêté pendant des mois.
Biz ayrıldığımız zaman, aylarca saçma sapan şeyler söylediğimi hatırlıyorum.
Quand on s'est quittés, j'ai disjoncté un bon moment.
2. Dünya Savaşı'nda batan Japon denizaltısını aylarca aramışlardı.
Ils cherchaient un sous-marin qui a coulé durant la 2e Guerre mondiale.
Onu aylarca yatırmalıydılar.
Ils devraient les garder plusieurs mois.
Bazen aylarca aynaya bakmıyorum, sonra baktığımda kendimi tanıyamıyorum.
Parfois, je ne me regarde pas dans la glace pendant des mois, puis quand je le fais, je ne me reconnais même pas.
Aylarca ortalıkta gözükmedi.
Disparaissait des mois.
Biz aylarca görüştük.
- On s'est fréquentés pendant des mois.
Bazıları aylarca bekler mesela de Gueret.
Certains attendent depuis des mois. Comme le baron de Gueret.
Polis aylarca onu aradı. Bir daha ondan haber alamadık.
La police l'a recherchée mais on ne l'a jamais revue.
Aynı bilgiyi senden de aylarca gizledim.
Je vous ai caché des choses pendant des mois.
Mahkûmlara günlerce işkence çektirdiklerine şahit oldum. Haftalarca aylarca.
Je les ai vus faire prolonger les souffrances pendant des jours... des semaines... ou des mois.
Hepimizin bildiği üzere, Xhosa aylarca başka buluşma yapmayabilir.
Il n'y aura peut-être plus de livraisons pendant des mois.
Bunları baktı, besledi dikkatlice budadı, aylarca büyüttü... yıllarca.
Elle a pris soin d'eux, les a bichonnés et les a taillés pendant des mois... - Des années.
Onu aylarca sorguladık.
Un saint! On le cuisine depuis des mois.
Sık sık gittiğimiz her yeri aradım. Ve aylarca bu takipten vazgeçmedim.
Je suis allé partout où nous étions passés et pendant des mois, j'avais une trace.
Buralarda aylarca oturup delirmiş yabandomuzlarına bakardı.
Rien d'autre à faire que de regarder des sangliers en colère pour des mois.
Gerillalarımız dağ geçişlerini aylarca kontrol altında tutabilirdi hatta senelerce.
Dans la montagne, cette guérilla aurait pu durer des mois, même des années.
Aylarca süren mekik diplomasisinden ve perde arkası pazarlıklarlardan sonra...
Après des mois de diplomatie et de négociations en coulisses...
- Berbattı. Aylarca sürünmüştüm.
- J'ai langui pendant des mois.
Babamı aylarca görmezdik sonra birden çıkıp gelirdi.
On ne voyait pas mon père pendant des mois et il débarquait un jour.
Bu Holo-Doktor için hastalarıyla haftalarca hatta aylarca iletişimde kalırken gerekli olacaktır.
Le holodocteur doit pouvoir dialoguer naturellement pendant des mois.
Her gün çalışma saat geçirdim aylarca.
Il y a passé des heures, tous les jours, pendant des mois.
Abydos'takini aylarca inceledim.
J'ai passé des mois... étudier celle d'Abydos.
Onu aylarca bırakmadılar, tamam mı?
On a détourné son avion, on l'a retenu des mois.
Bunu aylarca uzatabilir, Zack.
Ça pourrait prendre des mois.
Not al, günlerce, aylarca yıllarca kontrol et.
Surveille pendant des jours, des mois, des années.
Ger kalan zamanı üst uzayda bekleyerek geçiriyor. Gerekirse aylarca bir orada, bir burada göreve gidiyor. İhtiyaç duyulana kadar bekliyor.
Le reste du temps il demeure dans l'hyper-espace... transf êrant les missions... et attendant qu'on ait besoin de lui.
Muhtemelen aylarca yoğun bakımda kalır.
Probablement des mois de soins intensifs.
Oz, Aylarca süren gerginlikten sonra isyanın çıktığı yer.
Oz, où après des mois de tension, une émeute a éclaté.
Dediğim gibi, bu şey daha aylarca sürecek.
Comme je disais, ça va durer des mois.
Biliyor musun? Bazen ailemi aylarca göremiyorum. Sonra birden yaşlanmış oluyorlar.
Il m'arrive parfois de pas voir mes parents pendant trois mois, et au moment où je les retrouve, je constate qu'ils ont vieilli.
Barbarların topraklarını geçip aylarca at üzerinde yol aldım. Yanımda babamın eski bir arkadaşı vardı.
Je fis un long périple à dos de chameau, traversant les terres des barbares, accompagné de Melchsidek, un vieil ami de mon père.
Kız aylarca şeyini emmiş.
Elle l'a sucé pendant quelques semaines.
Golden cok cok uzakta yasarlardi ve oraya ulasmak icin aylarca yurumeliydiler.
Elles marchèrent longtemps, très longtemps.
Yalnız, bir keresinde aylarca ortadan kaybolup ismini değiştirmişti. Ama o zaman bazı koşullar vardı.
Elle a déjà disparu pendant des mois et changé de nom, mais il y avait des raisons.
Aylarca sürecek ağrı risklerini göze alıp bir göğüs yaracaksak...
Peut-être. Avant d'ouvrir sa poitrine avec les risques et la douleur après, éliminez d'abord les "peut-être" de l'équation.
Aylarca Romano'yla mıyız?
Des mois avec Romano?
Ama geride tüneller bırakmışlardı aylarca yaşadıkları ve çalıştıkları bütün bu boş yerler.
Mais elles avaient laissé des tunnels, des espaces vides, là où elles avaient vécu pendant des mois.
Aylarca uğraştığım altyapı boşa gitti.
Ce sont des mois d'approche foutus en l'air
Aylarca.
- Des mois.
Bir tanesi aylarca rüyama girmişti.
Moi aussi, je faisais des cauchemars.
Bir Vulkan efendisi ile birlikte, aylarca kendimi izole edip, çalıştım.
J'ai passé plusieurs mois isolé du monde en compagnie d'un maître vulcain.
Aylarca aşağı inmeyecek.
Il ne descendra pas.
Kendini eve kilitledin, bizden bahsedildiğini duyana kadar, aylarca.
Tu as appris notre existence
Aylarca yatakta istirahat etmek zorunda kaldım.
J'ai failli mourir d'une blessure à la poitrine.
Ve New York gecesi ve... ve hep burada beraber yaşamak üzerine konuştuk ve... ve yıllarca sadece seni binlerce kez öptükten sonra ve seni aylarca görmedikten sonra- -
Et... New York la nuit. On a toujours parlé de vivre ici ensemble.