Azrail translate French
352 parallel translation
Azrail peşinde zaten.
Il a rendez-vous avec la mort.
- Azrail yokladı sanki.
Un chat vient de passer sur ma tombe!
- Evet. Az önce sanki Azrail peşindeymiş gibi hızla yanımdan geçti.
Il est rentré en courant... comme s'il y avait le feu.
" Biliyorum, insanoğlunun çıkış yapması için Azrail'in on binlerce farklı kapısı olduğunu Açılır kapanırlar acayip geometrik menteşelerle,
La mort a dix mille portes de sortie.
Flörtlerim ise Azrail ileydi.
Je flirtais avec la mort.
Azrail dışında ne bir bayrağı ne de bir düşmanı tanıyordu.
Il n'avait ni patrie ni ennemi, si ce n'est la mort.
Azrail'in o üç kemikli parmağı yeryüzünden dışarı çıkmış ve onun yere çakılmasını bekliyordu.
Ces doigts de la mort n'attendaient que sa chute!
Derler ki, yaşlılık, erkeğin içindeki ateşi öldürür erkek, Azrail'i yakınında hisseder huzura kavuşmak için, kapıyı açıp onu içeri buyur edermiş!
On dit que l'âge éteint le feu sacré dans l'homme. Il entend venir la mort. Il lui ouvre la porte et dit :
Azrail'i bile çiğnemeden yutar bu.
Elle pourrait même avaler une moissonneuse.
Azrail kadar dakik desek yeridir.
Sans aucun temps mort, si je puis dire.
Ona sahip çıkması için Azrail'i gönderdi.
Il a envoyé l'Ange de la Mort.
Azrail onu çağırdı.
L'Ange de la Mort avait été convoqué.
Azrail hakkında söylediklerimi hatırla.
- Mocata aussi? Vous vous souvenez de ce que j'ai dit au sujet de l'Ange de la Mort?
Azrail'i çağıran adam.
Celui qui a invoqué l'Ange de la Mort.
Azrail'in nefesi ensemizde.
La faux de la mort va bientôt frapper!
Azrail'in çağrısını duyabiliyorum ve bu ay kimseyi öldürmedim.
J'entends les Banshee me dire que je n'ai tué personne ce mois-ci
Öfke, Öfke, Yüce Tanrı'nın gücüyle bir Azrail'dir.
La violence, c'est une faucheuse, dotée de la puissance du Seigneur.
İşte Azrail ile böyle uğraşılır.
C'est comme ça qu'on affronte la Faucheuse.
Ölmeden önce ulu aklımı bu makineye geçirmeyi planlıyorum, bu sayede Azrail'i de büyük ödülünden etmeyi düşünüyorum.
Avant de mourir, je basculerai toute mon intelligence dans cette machine. Et la Grande Faucheuse sera privée de sa meilleure part.
Ted! Azrail bu, ahbap!
Ted, c'est la Faucheuse.
Azrail'le o oyunu oynamalıyız! Doğru. Azrail'le o oyunu oynamalıyız!
Il faut qu'on joue contre la Faucheuse.
"Azrail'den korkmayacaksın."
Ne craignez pas la Faucheuse.
Bu sevimli bayansa Azrail.
Cette charmante demoiselle est la Faucheuse.
Basçımız, hayaletlerin dükü Şok Doktoru, soluk benizli adam, ölümün ta kendisi.. ... Azrail'e merhaba deyin!
Et par ici, notre bassiste, le ministre du sinistre, le roi de l'émoi, le docteur de la peur, je vous prie de saluer la Mort en personne, alias la Faucheuse!
"Azrail'in playback skandalı!"
- Batterie? - Tout est clair. - Clavier?
Azrail'in SOLO ALBUM PROJESİ YATTI, W.S.'YE DÖNÜŞ
- Guitares, bongos et congas? - Clair.
Rahipler kazandığında ilâhi kudret bir azrail yollayacak ve parayı bölüştürecek.
Dès que le curé gagne, la Providence lui envoie un viatique pour qu'il se défile avec les gains.
Azrail, ekmek ve şarap verir.
Lors du viatique, le mourant communie.
Azrail gibi dolaşıyorsun.
Tu fais macabre.
Azrail, gördün mü?
C'est la Faucheuse. Tu vois?
"Anneciğim" veya "Wanda'yı seviyorum" u falan anlıyorum da Azrail neyin nesi?
Tu sais, je peux concevoir qu'on ait "Maman" ou "Wanda pour la vie", mais la Faucheuse?
Önce, Azrail olup benim üzerime çullanıp işimi bitirmeye geldin.
Vous serez Son ange exterminateur!
Artık Azrail'in gözüne bakmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorsun, Daggett.
Maintenant, tu sais ce que ça fait de regarder la mort en face.
Görüyorsunuz ya! Azrail herkesi ziyaret edebiliyor!
Voyez, la mort nous emporte tous.
Bu gece Azrail " le beraberdin.
La Faucheuse te rend visite.
Azrail, kelimesi kelimesine ölüm anlamına gelmez.
Le Faucheur ne veux pas dire la Mort au sens littéral.
Azrail beni yoklamış gibi hissediyorum.
J'en ai des frissons dans le dos.
Azrail gibi bir gülümsemesi vardı.
Il avait le même sourire que la Faucheuse.
- Ben Azrail'im... ve adın benim listemde.
Je suis la Mort et ton nom est sur ma liste.
Azrail'i kim çağırdı?
Tu as appelé la Faucheuse?
Evet, ama dışarıdaki canavar Azrail olamaz, çünkü Azrail seni yemez, sadece dokunur.
La Mort touche, elle mange pas. On s'en fout du monstre.
Teşekkürler, Azrail.
Merci, Azraël.
Azrail'de bize mimlendiğimizi söylemedi mi?
Azraël dit qu'on est marqués!
Burada tek bir salak var, Azrail... Ve bende direk ona bakıyorum.
Il y a seulement un seul idiot, ici, Azraël... et il est en face de moi.
Yüce Tanrım, Azrail!
Doux Jésus, Azraël!
Ama Azrail savaşmayı reddetti.
Mais Azraël refusa de se battre.
Tanrı savaşmayanları dönüştürdü... Ve Azrail, diğer iblislerle beraber Cehenneme verdiği kararı düşünmesi için sürgüne gönderildi.
Dieu se chargea de ceux qui ne voulaient pas se battre... et Azraël fut envoyé chez les démons... ce qu'il considéra comme une grande injustice.
Azrail sizi sadece kullanıyor.
Azraël t'a utilisé.
Tanrı korusun ama, isim vermemekle birlikte bunun Azrail'in davet listesinde olan bir aile olduğunu söyleyebilirim.
L'ange de la Mort est pourtant à leur porte.
AZRAİL, INDY 500 YARIŞINI KAZANDI
LA FAUCHEUSE REMPORTE L'INDY 500
( Benim hatırladığım kadarıyla oldukça uzun zaman önceydi ve Azrail bizi bisikletle kovalıyordu. ) Gel buraya seni gidi kibirli ibne çocuğu!
C'est moi que tu dois emporter, salope.