Baban mı translate French
8,916 parallel translation
Baban mı o?
C'est ton père?
Baban mı?
Ton père?
Babanı tahliye ettirmeye hazır mısın?
Tu es capable de mettre ton père à la rue?
Ben senin babanım, beni istesen de istemesen de senin için endişeleniyorum.
Je suis ton père. Je m'inquièterai pour toi que tu le veuilles ou non.
Ama ben senin babanım.
Mais je suis ton père.
Ben senin babanım ve yanında olacağım.
Je suis ton père je reste avec toi.
- Babanı hiç tanımadım, evlat.
- Je n'ai pas connu votre père, fiston.
Annenle baban çok güzel çalmadı mı ama?
Vos parents jouent très bien, n'est ce pas?
Ben babana avlanmada yardım ederim baban da benim depodan cephane ve diğer malzemeleri toplamama yardım eder.
Je peux aider ton père à chasser et il m'aidera à aller chercher des munitions et du matériel au magasin.
Gidip babanı bulalım.
Allons chercher ton père.
Babanım ben Beatrix.
Je suis ton père, Beatrix.
Baban bana kuruş bile vermedi.
Ton père ne m'as pas donné un sou.
Onu taşıyacak bilecek misin yoksa babanı yardıma çağıralım mı Prem?
Prem, tu peux la porter ou il te faut l'aide de ton père?
Annenle baban seni Noel'de yalnız mı bıraktı?
Papa et maman t'ont abandonné à Noël?
Ben babanım. Chris de annen olacak.
Je serai ton papa et Chris, ta maman.
Burada denilene göre baban fabrikatör Dahl'mış.
Dis le que ton père possédait Dahl Fabricators
Prescott, yarın babanı Brenda'yla, Janet'la, Yum-yum'la ya da ihtisas yapan bir öğrenciyle, yani anorektik pisliklerle iken ziyaret edince... Artık ne halt yiyorsa yoga odasında. Eski tenis raketlerim için hâlâ ahşap tellere ihtiyacım olduğunu söyle.
Prescott, demain, quand tu iras voir ton père et Brenda, ou Janet, ou Yum-Yum, ou n'importe laquelle de ces anorexiques diplômées avec qui il fait du yoga en ce moment, dis-lui que j'ai besoin des entretoises de bois
Baban cezanı mı kesti?
Votre père vous a discipliné?
Babanın yanında araba parçalamaya devam mı Wayne?
Tu bosses toujours à la fourrière de ton père, Wayne?
Babanı yalnızca işittiklerim kadarıyla tanıdığımın farkındayım. Kulağıma gelenlerin yarısı bile doğruysa düşman edinmek istemeyeceğin birisidir.
Maintenant, je ne connais votre père que par ouï dire, mais si seulement la moitié de ce que j'ai entendu est vrai, il n'est pas homme que l'on veut pour ennemi.
Söz ver... bir gün burada seni... yas tutarak değil, Yahudileri... tüm Yahudileri... yönetirken bulayım. Tıpkı babanın yaptığı gibi.
Promets-moi que... je te trouverai un jour ici... non pas te lamentant... mais régnant sur tous les Juifs... comme ton père autrefois.
- Baban bundan bahsetmedi.
Ton père ne m'a rien dit. Tiens donc.
Anan baban nerede? Yalnız mısın?
Où est l'adulte qui t'accompagne?
Babanı öldürünce lord kalır mısın?
L'est-on si on tue son père?
Baban öldüğünden beri onarım yapamadık.
Depuis que votre père est mort, nous n'avons pu réparer.
Evde olmam ve kendi sorunlarımla uğraşmam gerekirken hiç tanışmadığım babanın cenazesine gittiğim için hakkımda ne düşünürler emin değilim.
Je ne suis pas sûr de ce que ça dit sur moi, que je vienne au funérailles de ton père que je n'ai jamais rencontré quand je devrais être chez moi m'occuper de mes propres problèmes
Babanın evinde kalan biri var mı?
Est-ce que quelqu'un dort chez ton père?
- Ne yani "büyük babanıza mouse kullanmak için yardım edin," mi diyeyim.
"Salut, venez aider le grand-père à utiliser une souris"?
Ben senin babanım.
Je suis ton père.
Babanızın desteğiyle ticaret yaptım.
Avec l'aide de votre père j'ai pu exercer un métier.
Baban bana gelip sığınma talep ettiğinde korsanların varlığına karşı direnmek istediğini anlatmıştı. Bunu tövbe maksadıyla istediğini söylemişti.
Votre père... lorsqu'il est venu me demander refuge, me disant qu'il voulait résister à la présence continue des pirates, il m'a dit qu'il s'était repenti des ses anciens péchés.
Harika.Ara babanı, bakalım kimi önerecek.
Super. Appelle-le. Pour voir qui il préfère.
- Benim hiçbir korumam yok, üstüme yapılmış bir şey yok. Bilmeliyim ki baban gittiğinde açıkta mı kalacağım nolacak?
- Je n'ai aucune protection, rien en mon nom, je dois savoir que quand il sera mort, je ne serai pas foutue dehors
Baban sana küçükken.. ... karakter sâhibi olabilmen için.. ... boktan şeyler anlatmaz mıydı?
Quand t'étais gamin, ton vieux te faisait faire des trucs craignos, pour faire de toi un homme?
Annen ya da baban olabilir sandım.
De votre mère ou votre père.
- Kendi babanı mı öldürdün?
Tu as tué ton père?
- Babanı bulmaya çalıştın mı hiç?
As tu déjà essayé de retrouver ton père?
Bunu bana yapamazsın, babanım ben senin!
Tu ne peux pas me faire ça,
Ama şimdi ne olacak bil bakalım. Anneni, babanı, çocuklarını, tüm aileni öldüreceğim.
Au lieu de ça, on va s'occuper de ton papa, de ta maman, de tes gosses, de toute ta famille.
- Baban çıplak uyumasa mıydı?
À part ton père dormant habillé?
Onca yıl babanın sırrını sakladım.
Toutes ces années, j'ai gardé son secret.
Babanın geleceğini neden söylemedin?
Pourquoi tu ne m'as pas dit que ton père venait?
Bundan rahatsız değilim ama hastanede yatan baban için...
Ça ne m'ennuie pas, mais avec ton père à l'hôpital- -
Sen gidip babanı gör tatlım.
Va le voir, chérie.
- Baban aradı mı?
Ton père t'a appelé?
Evet. Baban aradı mı diye sordum, sen "evet" dedin ben de "hıı" dedim.
Oui, je t'ai demandé si ton père t'avait appelé, tu as dit oui et j'ai dit "hum".
Babanın ne kadar acı çektiğine dair bir fikrin var mı?
Vous avez une idée de combien votre père a souffert avant de partir?
Peki ailenle olan gezi ne olacak? Babanın yüzünden zihinsel işkence yaşadım, onun parası nerede?
Et concernant la sortie à Ganga Ghat... et la torture mentale que j'ai enduré à cause de votre père, où est l'argent?
Bunu babanı öldürdüğün gün, ondan almıştım.
J'ai récupéré ça sur ton père le jour où tu l'as assassiné.
- Yani babanın beklentilerini... -... boşa çıkarmamalıyım.
Et tu ne devrais pas avoir à propos de ton père de.... telles idées!
Anne babanızı çağıracağım.
Partez de là. Je vais appeler vos parents.