Baker translate French
1,973 parallel translation
Selam Bay Baker.
Bonsoir, monsieur Baker.
Baker.
Baker
- Baker, şunu tut.
- Baker, tenez ça.
Peki bu kim? Baker dosyası mı, Larson mı?
C'est le dossier de Baker ou de Larson?
- Baker.
- Celui de Baker.
Bir kitapçıda çalışıyorum. Bu kitap Barbara Baker'a ait!
Je travaille dans une librairie.
7-Baker-14.
Sept-Baker-14.
1-Baker-10, anlaşıldı.
Un-Baker-Dix, compris.
1-Baker-13, varmak üzereyim.
Un-Baker-13, j'y suis presque.
Baker, orta şekerli bir kahve.
Baker, un grand café demi-sec et fissa.
Ben fırıncıyım, ekmek yaparım.
# l'm the baker, I bake the bread
Ben sunucunuz, Rod Baker.
Je suis votre hôte, Rod Baker.
Güvenlik aşağıda Tim Baker diye birinin olduğunu söyledi.
Pourquoi? La sécurité dit qu'un Tim Baker attend en bas.
Deborah Hoffman, Leslie Chadwick Jessica Boston, Kim Bacon, Tiffany Gianini.
Deborah Hoffman, Leslie Chadwick. Jessica Boswell... Kim Baker, Tiffany...
13. Cadde ve Baker's Lane'de bir tamirhanede durdular.
Ils sont chez un garagiste en ville, 13ème et Bakers Lane.
Bir saat içinde bavulları, 13. Cadde ve Baker's Lane'deki tamirhaneye getir.
Apporte les valises au garage de la 13ème et Bakers dans 1 heure.
Sylvester McCoy, Bende de Tom Baker var.
Sylvester McCoy et un Tom Baker.
Tamam.Bende de Baker var.
J'ai une Baker.
Bu da Tom Baker Kendisi mühendistir.
Tom Baker, ingénieur.
Scott Baker, Tokyo'daki otelde portatif bir DNA labaratuarı kurdu.
Scott Baker a installé un labo d'analyses ADN dans un hôtel à Tokyo.
Sizin bir hastanızı ziyarete geldik..
On vient voir un patient, Tom Baker.
Norma Je Baker.
Norma Jean Baker.
Meslektaşım Mark Baker ile tanıştığını hiç sanmıyorum, bu da Yüzbaşı Wilder.
Laissez-moi vous présenter mon collègue, Mark Baker, et voici le Cpt Wilder.
Victor baker, değil mi?
— Victor Baker, c'est ça?
Aman Tanrım o Julian Baker.
Oh, mon Dieu, c'est Julian Baker.
Hadi bakalım, Baker Street!
C'est parti, Baker Street!
- Howard Baker.
- Howard Baker.
Bu gece Carson D. var.
Carson D. reçoit Simon Baker ce soir.
Tim Baker'ı hatırladın mı? Chicago ofisine gönderilmişti.
Tu te souviens de Tim Baker qui a été envoyé à notre antenne de Chicago?
Baker.
Baker.
Bay Baker her şeyi kendisi yapmak istiyor.
M. Baker veut tout faire lui-même.
- Hokkında... - Bay Baker, konuşmalıyız.
Il faut qu'on parle.
Bay Baker, demin bana çok kötü hissettirdiniz ve "hakkında" kelimesini doğru söylediniz.
Vous venez de me blesser. Et vous avez dit "pas" correctement.
Kurbanın adı Tommy Baker.
La victime s'appelle Tommy Baker.
Afedersiniz, Tommy Baker'a bakmıştım?
Excusez-moi. Je cherche Tommy Baker.
Bay Baker biraz keçileri kaçırıp fotoğraf makinamı kırdı.
M. Baker a pété les plombs et a balancé mon appareil photo.
Tommy Baker'a bakmıştım.
Je viens voir Tommy Baker.
Tommy Baker'ın geçmişine baktım.
J'ai fait une recherche sur Tommy Baker.
Baker şahitlik yapmazsa hiçbir işe yaramaz.
Ça ne changera rien si Baker ne témoigne pas.
Afedersiniz geçtiğimiz gece Tommy Baker'a bakan hemşire ile görüşmek istiyorum.
Excusez-moi. Je voudrais parler avec l'infirmière qui a admis Tommy Baker hier soir.
Bay Baker ile ben ilgilenmiştim.
J'ai admis M. Baker.
Ayrıca Bay Baker tecavüze uğradığını kabul etmezse, çok da şaşırmam.
Et ne soyez pas surpris si M. Baker n'admet jamais qu'il a été violé.
Bay Baker'ın konuşmasını sağlamanızın en iyi yolu kendisine yardım etmek istediğinizi hissettirmenizdir ve bu da "iş" değildir.
Le meilleur moyen de faire parler M. Baker est de lui dire que vous voulez l'aider, que ce n'est pas qu'un boulot.
Ara sokaktan gelen akışkan madde Tommy Baker'ın kanıyla Wayne Smith'in sperminin karışımı.
Le liquide de la ruelle est un mélange du sang de Tommy Baker et du sperme de Wayne Smith.
Ayrıca sizin dükkândan aldığınız kan örneği de Tommy Baker'a ait çıktı.
Et le sang sur le sac trouvé dans le magasin est celui de Tommy Baker.
Bu da Tommy Baker'a cinsel saldırıda bulunanın Wayne Smith olduğunu gösteriyor.
Ça veut dire que Wayne Smith a agressé sexuellement Tommy Baker.
Abin Wayne Smith, erkek arkadaşın Tommy Baker'ı dükkânda hırsızlık yaparken yakaladı ve ona saldırdı.
Votre frère, Wayne Smith, surprend votre petit ami, Tommy Baker, en train de dévaliser sa boutique et l'agresse.
- Tommy Baker'a?
Tommy Baker?
Tamam Bay Baker, haklsınız.
C'est vrai. D'accord, monsieur Baker.
Merhaba, Bay Baker.
Bonjour, M. Baker.
Bay Baker.
M. Baker.