Bama translate French
73 parallel translation
Adım Bama Dillert.
Je suis Bama Dillert.
- Doğru karar Bama.
- À toi, Bama.
Söylesene Bama. Senin gibi eski bir profesyonel böylesi bir deliğe nasıl düştü?
Dis-moi, comment un vieux pro comme toi a pu finir ici?
Çok özür dilerim. Bama Dillert ve Rosalie. - Merhaba.
Pardon, voici Bama Dillert et Rosalie.
- Merhaba Bama.
Bonsoir, Bama.
- Resmi bir şikâyet var Bama.
- Y a rien. On a déposé plainte.
- Sence de hüzünlü değil mi Bama?
Tu trouves pas?
Biliyor musun Bama, onu yeğeninin yanında görmeliydin.
T'aurais dû le voir avec sa nièce.
Bama'yla gitmemin sebebi beni sürekli olarak görmezden gelmendi.
Je suis parti avec Bama car tu m'ignorais.
- Gerçekten evleniyoruz Bama.
C'est vrai.
Bama, böyle konuşmaya hakkın yok.
T'as pas le droit de dire ça.
- Lütfen Bama, benimle evlenmek istiyor. - Buna hiç hakkın...
Il le veut, t'as pas le droit...
- Lütfen Bama, beni öldürür bu.
Ça me ferait trop mal.
Bama burada olmalıydı.
Bama aurait dû venir.
Bama, ne yapıyorsun burada?
Que fais-tu là?
Bama bir söz vermiştin.
Tu m'as fait une promesse.
Bama'ya ne oldu?
Que se passe-t-il, Bama?
Hey, Stan. Ala-lanet-bama'dasın.
Vous êtes en Alabama de merde!
Aıabama mı? Bama'yı bir buçuk yıldır görmüyorum.
Je l'ai pas vue depuis un an et demi.
'Bama.
'Bama.
Yola çıkalım!
- Allez, bama!
Ortağının kör bir'Bama çocuğu olduğunu hiç söylememişti bana.
Il aurait dû me dire que t'étais un sudiste aveugle.
'Bama fena değil.
- Pas mal, le sudiste.
Sen ve'Bama, burada, İskemle'de bir haftaya ne dersiniz?
Et si je vous proposais à vous deux de jouer ici une semaine?
Peki ya'Bama?
Ton ami, on lui dit quoi?
Öyleyse, Gossie,'Bama'ya otel bulmak için endişelenmene gerek yok.
Ce ne sera pas nécessaire de lui chercher un hôtel.
Neden sana Bama diyorlar o zaman?
Pourquoi on t'appelle Bama, alors?
Bama'yı görmek için Cleveland'e gitmem gerekmedi.
Une fois dehors j'ai pas eu besoin d'aller à Cleveland pour revoir Bama.
Bama.
Bama.
Adam Alabamada bir düzine kız ve erkek çocuğu kaçırdı, Onlara tecavüz etti ve onları öldürdü.
Le gars a kidnappé une demi douzaine de gars et de filles en'Bama, il les a violé et tué.
bama boy :
bama boy :
Bama bir izin kağıdı yaz, lütfen?
- Fais-moi un billet d'excuse, s'il te plaît? - Quoi?
Senin ufak ölüm ışının neredeyse sahte Obama'yı öldürüyordu.
Votre rayon de la mort a failli tuer Faux-bama.
Bu şey sahte Obama'nın limuzinini biçen o foton patlamalarından birini yapmaz değil mi?
Ça risque pas créer une explosion de photons comme celle qui a découpé la voiture de Faux-bama?
- Hayır. - Bama McCall?
Bama McCall?
İyisiniz, bama gerçekten, bu kibarlık duvarının arkasında ne olduğunu kim bilebilir ki?
Vous êtes gentils, mais, qui sait ce qui se cache derrière?
Demek istediğim, Rawlins Sons Rawlins son oldu, Frankie Jr.'bama'yı seçtikten sonra.
Je veux dire, rawlin sons est devenu rawlins son quand Frankie Jr. a choisi Obama.
Bama söyleneni yaptım.
J'ai fait ce qu'on m'a dit.
Bama!
Bama!
Bastır, Bama.
Allez... 'Bama!
Roll Tide.
Allez'Bama!
Kusura bama, ne zamandır orayı raspalamak istiyordum.
Désolé. Je voulais gratter le bas.
- Bama da benim amcam.
Bama est mon oncle.
Bama, tahmin et.
Devine?
Bama, lütfen işimi bozma.
Je t'en prie, gâche pas tout.
Peki,'Bama.
Bon.
Peki,'Bama.
À toi.
Benimki Bama.
Bama.
- Bama.
- Bama.
İkiniz Zeta'dan mısınız? Bama Eyaleti Çocukları.
Des Zates?
Bastır Bama!
Essai pour Bama.