Bang translate French
1,661 parallel translation
Bam!
Bang!
Silah, uyuşturucu, seks oyuncakları, içki.
Armes, sex toys, drogues, bang.
Sonra kendimizi arka odada vuruşurken bulduk.
Après tu vois, on s'est retrouvés seuls et bang-bang.
Tüm gezegeni kaplayacak büyük bir patlama.
Un big bang qui va couvrir toute la planète.
Guangdong, çal bir gonk.
Guangdong, bang gong.
Bu otları dolaba koyup çocuk bulmaya mı gideceğiz?
Est ce que maintenant on va mettre l'herbe dans un bang et planer?
Bu teller büyük patlamadan beri birleşip, tekrar birleşiyorlar.
Ces cordes se combinent et se recombinent depuis le Big Bang.
Bom!
Bang!
Bam.
Bang.
Bir krater bir yaratma hikayesi anlatır, kendi büyük patlamasını.
Un cratère raconte une histoire, son propre big bang.
Irklararası tecavüz.
Gang Bang interracial. Clic.
Ve bam, bam, bam, bam!
Et bang, bang, bang, bang!
Bam, bam, bam, bam, bam!
Bang, bang, bang, bang, bang!
Çekişmede bir "büyük patlama" daha yaratmaya çalışan şu adam olabilir.
{ \ pos ( 192,210 ) } Peut-être le gars qui voulait faire un big-bang aux débats.
Neden konu hakkında biraz daha duyarlı olamıyorsunuz?
Abordez ce sujet avec plus de délicatesse. Bang, boum, un exemple.
Bang.
Bam.
Silahın ağzını Derrick'in suratına doğru tutar ve bang.
Tu retournes le canon de l'arme en direction du visage de Derrick et boom.
Büyük patlamadan bu yana diye kayda geçebilirsin.
Vous pouvez noter : "avant le Big Bang".
Büyük patlamadan önce, "önce" diye bir şey yoktu çünkü zaman mevcut değildi.
Il n'y a pas eu "d'avant", avant le Big Bang, parce que le temps n'existait pas.
Bang, bang, çuf-çuf tren.
Bang, bang, choo-choo train.
Margaret'in çantasını çaldın. İçindeki silahla birlikte. Onu bekledin, sonra da vurdun!
Tu as volé le sac de Margaret, avec le flingue, tu l'as attendue, et bang!
- Sana kokain filan vermeyeceğim, götherif. - Bang. Bang.
Je ne vais pas te donner de cocaïne, petit con.
Evet, bang bang ve iki aşağılık herif daha yok artık.
- Ils sont arrivés au coin... - OK, bang bang. Deux voyous en moins.
Kurbanın adı Sung Bang.
Le nom de la victime est Sung Bang.
Sung Bang.
Sung Bang.
Bildiğimiz kadarıyla, Sung Bang'ın çocuğu yok.
De ce que je sais, Sung Bang n'avait pas d'enfant.
Bu, Dempsey mağazasından çıkan Sung Bang'a ait en son kayıt.
C'est la dernière fois qu'on voit Sung Bang quitter Dempsey.
Oğlanın adı Park Bang.
Il s'appelle Park Bang.
Park Bang, Dempsey mağazasından saat 16'da, amcasının ona aldığı... şeylerle dolu bir torbayla çıkmış.
Park Bang a quitté le grand magasin Dempsey aux alentours de 16h00 avec un sac rempli de marchandises que son oncle venait de lui acheter.
Adı Park Bang.
Son nom est Park Bang.
Park Bang.
Park Bang.
Park Bang'ın toksikoloji raporu.
Le rapport toxicologique de Park Bang.
Sung Bang'ın hapishane kayıtlarını şimdi aldım.
Je viens de recevoir le fax du dossier de prisonnier de Sung Bang.
Vur onu, Flex!
Bang-la, Flex!
Kovboyculuk yapmayalım lütfen
Pas de bang-bang, por favor.
Büyük Patlama'dan önceki evrenden geliyor.
Ça vient d'avant le Big Bang, d'un autre univers.
Antik Işıklar Büyük Patlama'dan sonra ayakta kaldı. - Clyde onları nasıl durdurabilir?
Les lumières ont survécu au Big Bang, comment Clyde les a repoussées?
Antik Işıklar Büyük Patlama sonrasında hayatta kaldılar ve siz onları bir şalteri kapatarak durdurabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Les lumières antiques ont survécu au Big Bang, et vous croyez les arrêter en tournant un bouton?
Tinh Cao Bang Na Ziai.
Tinh Cao Bang Na Giac.
Bir türlü silahla oynayamıyorum.
Bang, bang. Je n'ai jamais joué avec les armes à feu.
Cheech * kendine bir tüttürgeç almış.
Cheech s'est acheté un bang.
Seni onunla aynı odaya sokacağız, birkaç fotoğraf çekeceğiz, kanıtımız olacak, bing-bang-bom, tamamız.
On te met dans une chambre avec lui, on prend des photos, on a les preuves... et fini!
Vuruşma minibüsündeki çekim yapan elemanı hatırlamıyor musun?
Tu te souviens du type qui filmait dans le Bang Bus?
Dünyada olacak olan "Büyük Patlama" arifesinde.
Vu que le Big Bang est au coin de la rue.
Tarihte ki en şiddetli, en yaratıcı an olan,... [Büyük Patlama] Big Bang'in ilk anlarındayız.
L'instant précis ou a lieu le Big Bang l'évènement le plus violent et le plus créateur de toute l'histoire universelle.
Bugün, Büyük Patlama'nın ardından oluşan ışık hala yayılmakta.
Aujourd'hui, la lumière du Big bang se disperse encore
Yolculuğumuz boyunca şahit olduğumuz her şey, Büyük Patlama'dan yayılan zerreler.
Toutes les merveilles que nous avons vu durant notre voyage sont des gerbes d'étincelles du Big Bang.
Galaksiler, yıldızlar, gezegenler hepsi kozmik bir kalıntıdan ibaret.
Les galaxies, les étoiles, les planètes toutes des résidus du Big Bang
Ta ki Büyük Patlama'nın yaydığı ışıkta dönen ve soğuyan kor parçasına kadar.
Jusqu'à ce que nous atteignions des régions plus froides tourbillonnant dans les dernières lueurs du Big bang.
Çekiçler güm-güm diye indi!
Bing-bang faisaient les marteaux!
- Beng.
- Bang.