Barks translate French
57 parallel translation
Belki bu yüzden evsiz barksız serserilerin başı sürekli derttedir.
C'est pour ça qu'on arrête les clochards.
Onları, evsiz barksızları Fırtınalarla sağa sola savrulmuşları Bana yollayın!
"Envoie-les-moi, les déshérités, que la tempête m'apporte."
Eşim ve çocuklarım Taşkent'te, bir tür evsiz barksız sayılırım.
Tous les miens sont à Tachkent. Je vis comme un vieux solitaire.
Evet, evsiz barksız bir adamdı.
C'était un vagabond.
Evsiz barksız hissetti kendini
Ballotté dans le wagon enfumé, ll ne sait plus s'il pleure ou s'il dort.
Evsiz barksız hissetti kendini
Une terre à toi et un doux logis.
Evsiz barksız, boğa-si.. ci, hayvan katili, Tarifsiz Cani Jack'ten bahsediyorum.
Je parle de Jacques l'Effroyablement Violent, le tueur de bêtes, sodomite de taureaux, sans domicile fixe.
Pekala, ben şu an evsiz barksız bir kulum, madam, bütün ihtiyaçları Tanrı'nın inayetine bağlı olan biriyim.
Je ne suis qu'un humble serviteur de la Providence divine.
Sonra gitarım ve baltam. Sevdiğim tek şey şu anda evsiz barksızlara yakacak oldu.
Ensuite ma guitare, ma gratte, mon unique amour après Stanley, est réduite en cure-dents pour les sans-abri.
Jake, tatlım, onlar ayyaş, evsiz barksız serseri.
Jake, chéri... Ce sont des ivrognes et des clochards.
Ben neyim, evsiz barksız biri mi?
Je suis le SDF de service?
Evsiz barksızlar ve deliler üzerinde de yapılıyordu.
Il y avait aussi des sans-abri, des aliénés.
Bu, Uncle Scrooge çizgi romanını yaratan Carl Carks'in orijinal bir eseri.
Un original Carl Barks, le créateur d'Oncle Picsou.
Fakat yıllarca ağır işlerde çalıştıktan sonra kendimi evsiz barksız, hurdalıkta yatarken buldum. "
Mais, après plusieurs années de travail, je me retrouve à la rue - et je dors dans une décharge. "
Evsiz barksız adamlara dağıt.
Verse-la sur un SDF qui a les coudes secs.
İki evsiz barksız çocukla.
Une S.D.F. Avec 2 gosses.
Evsiz barksız bu yaşlı adam bir tabak daha biftek ve bir kadeh tekila alabilir mi?
Y aurait-il une autre part de bœuf Bourguignon pour un vieux SDF... et une autre tequila-paf?
Evsiz barksız kalırlar, ve tümü senin hatan olur.
S'ils se retrouvent à la rue, ce sera de ta faute.
Oraya gidip psikozlu evsiz barksızlar hakkındaki programın gerekliliğini kanıtlamam grekiyor.
Il faut que j'aille justifier mon programme pour les sans-abri psychotiques.
Evet. Deli evsiz barksız kişilere ücretsiz tedavi.
Ah, oui, les soins médicaux pour les fous sans abris.
Şu evsiz barksız insanlar arada bir kafayı çekmeye de bayılıyorlar.
Vous ne le savez sans doute pas, mais ces gens-là se remontent le moral avec une gorgée de temps en temps.
Evsiz barksız bir erkeği görüp ne yapacaksın acaba?
Pourquoi tu veux voir un gars sans foyer?
Bana uyuyacak başka bir yer bulmamı söylemiştin. Tabii çıplak olarak uyumak zorundayım, zira senin sayende pijamalarımı da evsiz barksızın biri giyiyor.
Tu m'as dit de trouver un autre endroit où dormir... tout nu, naturellement, puisque grâce à toi, des sans-abris ont tous mes vêtements.
Ama kim bilir, belki birileri evsiz barksız kız görünümüne vurulur.
Mais qui sait? Quelqu'un pourrait craquer pour le look SDF.
Kardeşi ve yeğeni evsiz barksız kaldığında ne yapar? Tarzını bozuyoruz diye hiç bizden şikayetçi olur mu?
Quand son frère et son neveu lui demandent asile, se plaint-il de la gêne occasionnée?
Evsiz barksız bir kızı dışarı atayım ki sen de lise yıllığıma bakarak mastürbasyon yapabilesin.
Tu veux que je mette une sans abri dehors pour te masturber devant mes photos de lycéenne.
Hayır, herhalde evsiz barksızlar ordusuna katılacak diyorum.
Non, je veux dire qu'il finira sans doute SDF.
Evsiz barksız biri olmak istemiyorum.
J'ai pas l'intention d'être SDF.
- Ade evsiz barksız mı ki?
- Ade est SDF?
Şu anda evsiz barksız biri sayılırım. - Evet?
j'ai pas de logement en ce moment...
Yavaş bir çöp arabası seni alacak, evsiz barksız tazı.
Tu finiras dans une benne avec des chiens de chasse lents et inadoptables.
Fakat daha ne kadar böyle olacağız ve çöllerde evsiz barksız dolaşacağız?
Mais combien de temps on va vivre ainsi, à errer dans le désert, sans maison?
Biz eski fakirleriz. Bizden bir şeyler öğrenebilirler çünkü biz evsiz barksızlığımızı alıp insanların gözlerine sokmuyoruz. Evet.
Nous, on est d'anciens pauvres.
Ama o zavallı çocuğu evsiz barksız güvenli bir yer olmadan oraya buraya sürüklemesi...
Mais elle trimballe ce petit partout. Ils n'ont pas de toit, pas d'endroit stable où loger.
Görünüşe göre evsiz barksız veya New Hampshire'da 3. sınıf bir okulda öğretmenlik yapan biri olmamışım.
Ainsi je n'ai pas fini sans-abri, ni prof dans une fac de seconde zone.
O şehirli şerefsizler de görüşmek için beni ofislerine almıyorlar çünkü evsiz barksız aptal bir ucubenin teki olduğumu düşünüyorlar.
Et la mairie ne me laissera pas entrer dans leur bureau pour discuter avec eux, parce qu'ils pensent que Je suis un sans-abri fou.
Evsiz barksız kardeşimle çıkacak olan kızı tanımayı çok isterim.
Ça m'intrigue, - une fille qui s'attache à mon frère.
Kocanı evden şutladın, oğlun senden nefret ediyor. Ayrıca kardeşin de evsiz barksız.
Tu as viré ton mari, ton fils te déteste, et ton frère est un SDF.
Bu hafta evsiz barksız değildi.
Il n'est pas SDF cette semaine.
Hepsi palavra! Queens'te kadının biri Ivy Lig'inden bir sporcunun spermini satın almış sonra evsiz barksız bir adamın olduğu ortaya çıkmış. - Duymuyorum.
Une femme de Queens pensait acheter le sperme d'un athlète alors que c'était celui d'un sans-abri.
Gün geçmiyor ki, gece bekçileri ve anti-terör örgütleri şehrin her bir yakasında yeniden doğmasınlar. İlham kaynakları ise, cesur ve kimliği henüz belirlenememiş tek kurşunla adalet dağıtan evsiz barksız bir adam.
Des milices citoyennes se forment un peu partout en ville sous l'inspiration d'un sans-abri courageux et anonyme qui rend la justice une cartouche après l'autre.
Bu şehir, tüfekli evsiz barksız bir adama hayran kalıyor.
Ma ville se laisse impressionner par un clodo avec un fusil à pompe?
Evsiz barksız olarak.
Sans foyer.
Frumm ıvır zıvır bir meseleden onun gibi evsiz barksız bir yakınını öldürmek için plan yapmış.
Frumm complote de tuer un squatter parmi d'autres... non-sens!
Evsiz barksız... bir sokak çocuğuydun.
Je te prenais pour un eunuque devenu bateleur pour survivre.
Yani, baban tarafından terkedilmiş beş parasız, evsiz barksız annenle dışarı çıkmaktan başka daha eğlenceli ne olabilir ki.
Quoi de plus amusant que de sortir ta mère, fauchée et SDF, qui s'est faite jetée par ton père?
Güzel soru. Evsiz barksız biri desene.
Bonne question.
Korkuyorum ve evsiz barksız kaldım.
J'ai peur.
Simpson, zaten evsiz barksız olduğundan düşük ücrete iş görür.
Simpson ne vient quasiment plus au travail.
Dinle, seni evsiz barksız bok parçası.
Écoute bien, tas de merde.
- Evsiz barksız birine benziyor.
Il semblerait que ce soit un squatter. Quel est votre nom?