Barton translate French
580 parallel translation
- Bayan Barton?
- Mme Barton?
- Yüzbaşı Barton'a haber vereyim.
- Je vais prévenir le capitaine Barton.
Yüzbaşı Barton özür diliyor. Biraz gecikecekmiş.
Le capitaine Barton vous prie de bien vouloir attendre quelques minutes.
- Bu oğlum, Yüzbaşı Barton.
- Voici mon fils, le capitaine Barton.
- "Yüzbaşı Barton" mı dediniz?
Avez-vous dit : "capitaine Barton"? Oui.
Geciktiğimiz için üzgünüm Bayan Barton, ama biri ceketimi çalmış.
Excusez mon retard, Mme Barton, on m'a volé ma veste.
- Hoşça kalın Bayan Barton.
- Au revoir, Mme Barton.
- Kim bu Yüzbaşı Barton?
- Qui est ce Barton?
Yüzbaşı Barton'la orada olacağım.
J'y serai avec le capitaine Barton.
Gerçekten de Barton ile Panama'ya mı gidiyor?
Elle part vraiment à Panama avec ce Barton?
Tam vaktinde Yüzbaşı Barton ve dostum Martin.
Vous voilà, capitaine Barton. Et toi, Martin.
Yüzbaşı Barton'ın emriyle, seni balayın için bırakıyoruz.
A la demande de Barton, je vous relâche pour votre lune de miel.
Walter Neff'den Barton Keyes'e, Talep Yöneticisi.
Walter Neff à Barton Keyes, chef du contentieux.
Saygılarımla, Barton Keyes.
Respectueusement, Barton Keyes.
Burası Barton. Missouri'de özellikle sellerin çok yoğun olduğu bir yerdeki evin bodrumu.
C'est la cave d'une maison à Barton, Missouri, dévastée par l'inondation.
Tom! Tom Barton!
Tom Barton!
Barton, ilgilenir misin?
Barton?
Parti bitti, iş bitti!
- Barton? - La fête est finie.
Hayır, sadece organize edenleri özellikle ve çok çocuklu olanları!
Non, seulement les meneuses, les fortes têtes. Et les mères de familles nombreuses. Barton!
Peki Bay Bardeman.
D'accord, M. Barton.
Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben bu davaya saygın dostum Bay Barton'la savcılığı temsilen katılacağım.
Messieurs les jurés, je représente le ministère public avec Me Barton.
Adım Judy Barton. Salina, Kansas'lıyım.
Mon nom est Judy Barton Je viens de Salina, au Kansas
"Judy Barton, numara Z296794. " 425 Maple Caddesi, Salina, Kansas. "
" "Judy Barton, numéro Z2967 94 425 avenue Maple, Salina, Kansas"
GENERAL RAYMOND BARTON A.B.D. 4.
GENERAL RAYMOND BARTON 4ème division, U.S.A.
Ablamın kızı, Judy Barton bu akşam ki Roma'ya giden iki numaralı uçağınızda olacak.
La fille de ma sœur, Judy, est sur votre vol pour Rome, ce soir.
Şimdi KRML'de, Dee Barton'un big band orkestrasını dinleyeceksiniz.
Et maintenant, sur KRML, Dee Barton et son big band.
- Ben de sizden fazlasını bilmiyorum, Bay Barton.
- J'en sais pas plus que vous M.Barton.
Patience Barton, o tezgahtan uzak duracaksın!
Patience Barton, sors de là!
Patience Barton, sakın o odaya gireyim deme.
Patience Barton, rends-moi ma clé.
Madenlerden biri Barton'un, öteki de Albay Ames'in.
Barton en a une. Le colonel Ames a l'autre.
- Bakın, Bay Barton...
- Écoutez M.Barton...
Hizmetçiler bana o Barton namussuzunun kızının gizlice eve girdiğini söylediler.
Les domestiques disent que l'ignoble fille de Barton est dans la maison.
Ancak gizli gizli Taylor Barton'la bisiklete binmekten vaz geçtiğin gün memnun olurum.
Je le serai quand tu arrêteras de filer en douce avec Barton sur son vélo.
Taylor'un tek derdi de casusluk yapmak için seni kandırmak.
Taylor Barton ne pense qu'à te courtiser pour m'espionner.
Ama, sen Barton'in kızısın!
La fille Barton?
- Bakın Bay Barton geliyor.
- Voilà M.Barton.
Taylor Barton madenin tekrar açılmasının şerefine yarın gece büyük bir parti verecekmiş.
Il paraît que Taylor Barton donne une grande fête à la mine demain soir.
- Kasap. - Buyurun Efendim. - Acaba diyorum, peynir Barton bu akşam herkese açık bir parti verirken, işçilerin taşındığı asansöre yüklenmis dinamit lokumları kazara patlayiverse, nasıl olurdu?
Butcher, qu'est-ce qui se passerait si pendant la fête que Barton va donner à la mine on déchargeait de la dynamite dans un ascenseur et qu'elle explosait?
Çünkü budala kardeşimin ünlü silahşörü kiraladığımı Barton'a yetiştireceğini biliyordum.
Je savais que mon idiote de sœur dirait à Barton que j'avais loué ses services.
Latigo? Bakın şimdi, Bay Barton, ne düşündüğünüzü biliyorum ve... haklısınız.
M.Barton, je sais ce que vous pensez et vous avez raison.
- Ben hanım falan değilim, Patience Barton'um ben.
- Je suis pas une femme. Je suis Patience!
Taylor Barton'a ait.
C'est celui de Taylor Barton.
O altın Taylor Barton'a ait.
La découverte revient à Taylor Barton.
Taylor Burton evini tamir ettiriyor ve Bayan Abigail ile evleniyor.
Taylor Barton fait réparer sa roue de vélo et épouse Mlle Abigail.
Adım James Barton, Ben bir Egyptolojistim.
Je me nomme James Barton, je suis égyptologue.
Oh, Barton.
Oh, Barton.
- Bruce Barton'dan mı?
- Chez Bruce Barton?
Barton.
Barton.
- Judy Barton.
- Judy Barton.
Pussycat Barton-Mannering Smith... - Çok Salak.
Barton-Mannering -
- Buraya bakın, Bay Barton.
Ce sont des canailles.