English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Battling

Battling translate French

15 parallel translation
Battling Burrows isminde - yardıma ihtiyacı olanları acımasızca kamçılayan - biri olmadığına inanabiliriz, ama bizler de kelimelerimiz ve edimlerimizin zalim kırbacını kullanmıyor muyuz?
Nous pensons que les Battling Burrows qui fouettent les plus faibles n'existent pas. Mais nous-même, n'utilisons-nous pas les actes cruels et les mots blessants comme des fouets? Battling porte peut-être en lui un message d'avertissement.
Lucy ve Dövüşçü'nün evi.
La maison de Lucy et Battling Burrows.
Berbat, uyumsuz ve kaba Dövüşçü, Doğu Londra'nın vahşi ormanlarının gorili, şeytani bir zevkle "Limehouse kaplanı" zaferini düşlüyordu.
Battling Burrows, un animal brutal, un gorille des jungles de Londres, se réjouissant de sa victoire sur le "Tigre de Limehouse".
Menajerinin alkol ve kadın düşkünlüğüyle ilgili şikayetleri Dövüşçü'yü kızdırır - ama öfkesini menajere boşaltamaz - daha zayıf birine yönlendirmek üzere saklar.
Les reproches de l'entraîneur sur l'alcool et les femmes, mettent Battling en rage. Ne pouvant pas soulager sa colère, il compte la passer quelqu'un de plus faible.
Lucy, her zamanki gibi, Dövüşçü'nün kafese konmuş hayvanlığına maruz kalır.
Comme d'habitude, Lucy subit les brutalités de Battling.
Menajeri, Dövüşçü'yü yine aynı durumda bulmaktan dehşete düştü.
L'entraîneur est scandalisé de trouver Battling encore là.
O da kim, Dövüşçü'nün bir arkadaşı Sarı Benizli Adam'ın dükkanına alışverişe geliyor.
Voilà qu'un ami de Battling vient faire ses courses dans la boutique de l'Homme Jaune.
Nehrin ötesinde. Dövüşçü, yaklaşan maçı için antrenman yapıyor, o sırada dükkanda kızı gözetleyen arkadaşı içeri giriyor.
De l'autre côté de la rivière, là où Battling s'entraîne devant les ouvriers, arrive l'espion.
Dövüşçü'nün babalık içgüdüsü açığa çıkıyor.
Battling découvre les devoirs parentaux.
Tüm bunların ötesinde, Dövüşçü, bu büyük ülkede doğmamış olan yabancılardan da nefret ediyor.
Ce que Battling détestait par-dessus tout, c'était ceux qui n'était pas nés, comme lui, dans un grand et beau pays.
Savaşçı Kürk biraz huysuzlanıyor.
Battling Fur a une légère avance.
Joe Gans'la Battling Nelson'un boks maçı içinse 3000 kilometre.
2000, pour voir Gans boxer contre Battling Nelson.
Kanunun aynı tarafında beraber çalışmak farklılıklarımızın üstesinden gelmek... battling the odds.
Travailler ensemble, du même côté de la loi ; dépasser nos différences, combattre les forces supérieures.
Bir çete Battling.
Luttant contre un gang.
Ve şu çocuk Battling Chen.
Et lui...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]