English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Battı

Battı translate French

2,038 parallel translation
- Lastiğime çivi battı.
- Qu'y a-t-il?
Genelde, çivi battığı zaman sadece biraz hava iner. Evet.
D'habitude, un clou ne provoque qu'une petite fuite.
Ne kadar boka battık?
On est vraiment mal?
Atının arka ayaklarının battığını görünce yüzündeki ifadeyi unutamıyorum.
Je n'oublierai jamais votre tête. Que devais-je faire?
- Battım. Yokum.
- Je me couche.
Donau'nun, Drøbak açıklarında battığını bildiren bir telgraf aldık.
On a appris pour le Donau. Il a coulé près de Drøbak.
Hayır, sağ ol, Archy. Ancak güneş battıktan sonra.
J'attends que le soleil ait passé l'heure de la promenade.
O şey güneş battığından beri beni izliyor.
Il est venu me regarder depuis la tomber de la nuit.
Ama ay battığında onlardan biri olacak.
Mais il sera un des leurs à la tombée de la lune.
Güneş battı ve biz üçümüz oturup âşıkları izledik.
Le soleil s'est couché et tous les trois, nous sommes restés là à regarder les amoureux.
Denize düşüp battı.
Nous étions au-dessus de l'eau.
- Her yerim battı.
Ça m'énerve.
- Hayır, ayağıma çivi battığını söyledim. Tamam.
J'ai buté sur un clou.
Sana ayağıma çivi battığını söyledim.
Je te l'ai dit, j'ai buté sur un clou!
Eline kıymık mı battı?
Une épine t'a piqué?
Gemi az önce battı.
C'est fini.
Ne kadar derine battığına bağlı.
Ca dépend à quelle profondeur vous êtes.
Güneş battığında Bir kadın, bebek doğuracak Ve bu İsa'nın
Quand le soleil se couchera... une femme donnera vie à un soldat... qui réunira... les messagers choisis par le Christ
Şimdi daha da battın dostum.
Vous êtes dans le pétrin jusqu'au coup.
Eğer gece çalışıyorlarsa battık, yani, işin başarıya ulaşması imkansız.
On marche en plein milieu de la nuit! On est coincés. On n'a aucune chance de réussir.
Umbrella battı ama virüsün kalıntıları yayılmaya devam ediyor.
Umbrella a disparu mais leur héritage viral continue de se répandre.
Bizim suçlamalarımız yüzünden Wilpharma'nın hisseleri battı.
L'action WilPharma a dégringolé suite à nos accusations.
Güneş battı Roz.
C'est le soir, Roz.
Battım ben.
Je suis foutu.
İspanyol altın sikkelerini çaldığını ama gemisinin kuzey sahilinde battığını söylüyorlar.
On raconte qu'il s'est enfui avec des millions de pièces d'or mais son navire a sombré au nord.
Balo battı.
C'est nul.
Vardı ama, diğer tutsaklar işe karışınca plan battı.
On en avait un, mais d'autres détenus s'en sont mêlés et ça a raté
Ve hayatım bir anda b.ka battı.
Et ma vie est devenue un enfer.
Çok mu fena battık?
On est foutus?
Sanırım bu sefer çok kötü battım.
Je pense que j'ai fait une bêtise... Une grosse.
Ve sonra kuzeninin web sitesi battı.
Le site Web de son cousin fut un flop total.
- Dinle beni. Dairemi bile nasıl koruyacağımı bilmiyorum, öylesi battım.
- Je sais même pas comment garder l'appart, tellement je suis fauché.
Eğer bu kadar battıysak, neden bütün hesapları ödedin?
Si on est à sec, pourquoi tu continues à faire tous ces chèques, Bill Gates?
- Battım, lanet olsun.
- Je suis foutu.
Her şey battı.
Tout part en couille.
Cidden, burada battın.
Sérieux, t'es baisé, là.
Ve ikimizde kabul etmesek de yüzde yüz boka battık.
Et si on l'admet pas, on est totalement foutus.
- Boka battın.
- T'as merdé.
Karavanda çay. Sonunda en dibe battım.
Un dîner dans une caravane, j'ai touché le fond.
Boka battın!
T'es dans la merde!
Buddy kendi güneşinin de battığının farkındaydı.
Buddy savait que son soleil se couchait.
Tekne sahilden 45 metre kadar ileride battı.
le bâteau a coulé à 30m de la côte!
İyice boka battım ve kendimi nasıl çıkaracağımı bilmiyorum.
Je suis complètement mouillée. Et je ne sais pas comment m'en sortir.
İşi 1925 Temmuz'unda battı.
Il a fait faillite en juillet 1925.
Ama eğitim aldığım tekne battı.
Mais le bateau-école a coulé.
Güneş battığı zaman kapattım.
Et je l'ai éteint dès que le soleil s'est couché.
Balina öldü, tamam, ama "Peapod" da battı.
La baleine meurt, mais le Peapod sombre, lui aussi.
Boğazına kadar battın ama haberin bile yok. - Drummond'u bulup pes etmesini sağlamaya kaldı işimiz. - Doğru.
T'es fait jusqu'au cou et tu le sais même pas.
Evliliğinin nasıl boka battığını mı soruyordun?
Tu lui as demandé pourquoi son mariage merdait?
Flash haber. Bir feribot Outlying Adası'nın yakınlarında ters dönerek battı.
Une vedette a chaviré à High Island.
Sizi çıkarttıklarından dakikalar sonra battı.
Elle a coulé peu après votre extraction.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]