Başka bir şey var mı translate French
3,129 parallel translation
- Başka bir şey var mı?
- Autre chose?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Y a-t-il autre chose que je peux faire pour vous?
İşime yarayacak başka bir şey var mı?
Avez vous une autre pièce d'identité?
Geçmişinle ilgili bilmem gereken başka bir şey var mı?
Y a t il d'autres choses à propos de ton passé que je devrais connaitre?
- Ben de. - Yapmamı istediğiniz başka bir şey var mı?
Tu veux autre chose?
Başka bir şey var mı Amirim?
Et ensuite, Chef?
Başka bir şey var mı?
Autre chose?
Başka bir şey var mı?
Quoi d'autre?
- Brewster hakkında söyleyeceğiniz başka bir şey var mı?
Autre chose sur Brewster? Il est marié?
Başka bir şey var mı?
Rien d'autre?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Y a-t-il quelque chose que je peux faire pour vous?
Onu bulmamıza yardımcı olacak başka bir şey var mı?
Qu'a-t-on d'autre sur cette secte?
- Başka bir şey var mı?
- Autre chose? - Oui.
Operasyon için istediğin başka bir şey var mı?
Besoin d'autre chose pour ton opération?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Je peux faire autre chose pour vous?
Lemond Bishop davasında başka bir şey var mıydı?
Y a-t-il quelque chose de plus sur le cas Lemond Bishop?
Başka bir şey var mı?
Qu'y a-t-il d'autre, vraiment?
Saatteki bilgiyle ilgili MOSSAD'ın bizimle paylaşabileceği başka bir şey var mı?
Y a-t-il quelque chose que le Mossad pourrait partager avec nous à propos des infos sur cette montre?
Kafayı tamamen yemeden yapmamı istediğiniz başka bir şey var mı?
Est-ce qu'il y a quelqu'un ou autre chose qu'il faut que je gére? avant que je perde la boule?
- Bilmem gereken başka bir şey var mı?
Autre chose que je devrais savoir?
- Başka bir şey var mıydı, rahibe?
Il y a autre chose, ma sœur? Non, ma sœur.
Kurbanla ilgili bilmemiz gereken başka bir şey var mı?
Autre chose à savoir sur la victime?
Bilmem gereken başka bir şey var mı?
Maintenant, il y a autre chose que je devrais savoir?
Pekâlâ, bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?
D'accord, il y a autre chose que tu, veux me dire?
Başka bir şey var mı?
- Autre chose?
- Başka bir şey var mıydı?
Autre chose?
Ajan Lisbon, başka bir şey var mıydı?
Rien d'autre, agent Lisbon?
Bugün sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Puis-je faire autre chose pour vous aujourd'hui?
Günde iki kere yapılan antrenmanlardan yakınırdı. Başka bir şey var mıydı?
Se plaignait de devoir s'entrainer 2x par jour
Başka bir şey var mı?
Il s'est rien passé de nouveau?
İhtiyacın olan başka bir şey var mı J?
Autre chose?
Başka bir şey var mıydı?
Autre chose?
Bilme hakkın olan başka bir şey var mı?
Autre chose que tu penses devoir savoir?
Başka bir şey var mıydı?
- Il y a autre chose?
Yapabileceğin başka bir şey var mı? Geceyi atlatamayacak.
Il n'y a vraiment rien de plus que tu ne puisses faire pour elle?
Başka bir şey var mı, Bayan Florrick?
Quoi d'autre, Mme Florrick?
Olağandışı başka bir şey var mıydı?
Y avait-il autre chose qui sorte de l'ordinaire?
Hakkında bilmemiz gereken başka bir şey var mı Eric?
Y a-t'il quelque chose que nous devrions savoir à propos de toi, Eric?
Başka bilmem gereken bir şey var mı?
Autre chose que je dois savoir? Je sais pas.
- Başka bir şey var mı? - Evet.
Autre chose?
Acklin ailesi ile ilgili başka bir şey var mı?
Rien de plus sur la famille Acklin?
- Başka bir şey var mı?
Autre chose?
Kahve ya da başka bir şey isteyen var mı?
Quelqu'un veut un café?
Bilmem gereken başka bir şey var mı?
Y-a-t-il autre chose que je devrais savoir?
Başka bir şey var mıydı Hanımefendi?
Vous faut-il autre chose, madame?
Lüks bir evi olan bir sevgiliden başka istediğin bir şey var mı?
Qu'est-ce que tu veux à part un petit copain qui a un appartement luxueux?
Prova mı yapacaksınız, yoksa başka bir şey mi var?
Vous avez tous des repétitions ou autre à faire?
Ve ortada başka bir şey daha var. Peygamber, Kur'an'da çiftçilere hitap eder fakat Mekke'de hiç tarım yapılmıyor.
Les gens à qui le prophète s'adresse dans le Coran sont des agriculteurs, des agronomes, mais il n'y avait pas d'agriculture à La Mecque.
Varsayımsal olarak konuşursak, eğer iki insan tamamen farklıysa ve kavga etmekten başka bir şey yapmıyorlarsa, romantik bir geleceklerinin olma şansı var mı?
Hypothétiquement parlant, si deux personnes sont complètement différentes et ne font que se battre, Y a-t-il une chance pour un futur romantique?
Mm-hmm. Yapmak istediğin... başka bir tahmin edilemez şey var mı?
Quelle est la prochaine chose imprévisible que tu veux faire?
- Üstünü örtüyorsunuz. Bir suçun üstünü örtmekten başka Başbakanın ilgilendiği bir şey var mı acaba?
On se demande si vous voulez faire la lumière sur...